Paylaş
Şirket dünyanın ilk “ses, beste ve sanatçı klonlamasını” başarmış.
Olayın özeti şu.
Yapay zekâ, gerçek bir sanatçının aynı sesi ile bir beste yaptı ve klonladığı sanatçının bu şarkısının videosunu yayınladı.
Ses ve görüntüsü yapay zekâ yoluyla klonlanan ve onun algoritması ile beste yapılan sanatçı ünlü hip hop’çı Travis Scott...
Yapay zekânın sözlerini yazdığı, bestelediği ve şarkıcının ağzından söylediği eserin adı “Jack Park Canny Dope Man”...
*
Klonlanmış bott şarkıcılar dönemi açıldı.
Peki klonlanmış bott siyasetçiler, aktörler dönemi de takip etmez mi bunu...
En kötüsü de “klonlanmış bott kumpasçılar”...
*
Diyeceksiniz ki zaten bugün de yok mu bu...
Var ama gerçek kişilerin ağzına başka sözler ekleniyordu... Bu durumda da o kişinin asıl sözlerinin görüntüsü bulunduğunda bu kolaylıkla yalanlanabiliyordu. Yapay zekâ şimdi artık orijinal görüntü de yaratabiliyor...
Yani dijital âlemde bal gibi klonlayabiliyor sizi...
*
Hazır olalım. İlk seçimlerde bol bol klonlanmış siyasetçinin ağzından bizi çok şaşırtacak sözler duyabiliriz...
KLONLANMIŞ TRAVİS BOTT’U KAÇ KİŞİ SEYRETTİ
YAPAY zekânın yarattığı şarkıcının adı ise Travis Bott...
Dijital âlemde “bott”, yapay zekâ adına iş yapan sanal kişilere verilen isim.
Bu isimle YouTube’a yüklendi ve anında 31 bin kişi indirip seyretti.
1200 kişi beğenmiş...
Beğenmeyen sayısı sadece 47 kişi...
Travis Scott’ın “Sicko Mode” adlı şarkısı sadece Spotify’da 950 milyon kere dinlenmiş bir parça...
Rakamlar küçük ama bir fikir veriyor.
Dün şarkının videosunu seyrettim.
Tipik bir Travis Scott videosu...
Eh inanmak istediği şeye inanmaya hazır kitlelerin çağında yaşadığımıza göre...
Hepimize kolay gelsin...
SEVİYELİ MAGAZİN 1
ESKİ İSTANBUL DÜĞÜNÜNDE GÖREMEDİĞİMİZ BİR KARE
GEÇEN hafta hangi işinsanı arkadaşımı görsem hep aynı şeyi anlattı.
Cem Boyner’in kızı Elif Boyner’in Cihan Aygen’le düğününe gitmişler.
Elif, Cem Boyner’in ilk eşi Bilgün Sazak’tan olan kızı.
Ayrıntılarını dün Kelebek’te Mehmet Üstündağ’ın köşesinde okudum.
Bugün artık “eski İstanbul sosyetesi” diyebileceğimiz bir düğün...
*
Nikâh, damadın annesi ve babasının Kanlıca’daki yalısında kıyılmış.
Eğlence kısmı ise gelinin annesi Bilgün Sazak’ın Çubuklu’daki villasında yapılmış.
*
Haberlere yansımayan bir bölüm vardı.
Elif Boyner’in babası Cem Boyner ve onun şimdiki eşi Ümit Boyner neredeydi?
Haberde gelinin annesinin çok güzel bir fotoğrafı vardı.
Ama Boyner çiftininki yoktu.
Posta gazetesinde bir fotoğraf vardı ama onlar da bir arşiv fotoğrafı kullanmış.
*
“Seviyeli magazinci” tarafım kabardı, biraz araştırıp öğrendim.
İkisi de varmış.
Hatta Ümit Boyner’le Bilgün Sazak, nikâhın kıyıldığı yerde davetlileri yan yana karşılamışlar.
Bilgün Sazak’ı gıyaben, Ümit Boyner’i şahsen tanıyorum.
İkisine de yakışan bir hareket bu.
Yani beni şaşırtmadılar.
SEVİYELİ MAGAZİN 2
DÜĞÜNDEN FOTOĞRAF FALI BAKMA YÖNTEMİ
EN İYİ YAŞ ALAN ERKEK: Banko Ömer Dinçkök.
Fotoğrafta duruş, bakış, ceketi ilikleme tarzı 10 numara...
Özel kaynaklarımdan aldığım bilgiye göre nikâh kısmına böyle takım elbiseli gelmiş.
Ama Çubuklu’daki gençlerin yemeğine ise sadece kapıdan görünüp ayrılmış.
EN GÜZEL GÖRÜNÜŞ: Gerçeğini bilemem ama fotoğrafta gelinin annesi Bilgün Sazak çok iyi görünüyor.
Ama galiba fotoğrafta arşivden bir kare kullanılmış.
YILLARDIR HEP AYNI KALAN: Yine fotoğrafa göre Halis Komili.
Yıllar önce genç görünmüyordu. Yine genç görünmüyor ama hep o yaşta kalmış gibi bir hali var.
Demek ki bazıları genç kalıyor sonra birden yaşlı hale geliyor. Bazıları ise erken yaşlanmış gibi görünüp sonra o yaşta uzun süre kalıyor. Bunu Osman Hoca’ya havale ediyorum.
EN GÖRÜNMEK İSTEMEYEN BAKIŞ: Banko Caroline Koç...
En basit saç modeli...
En küçük ve zarif takı.
En “Aman beni görmesinler” der gibi kameradan kaçmak isteyen bir bakış.
FOTOĞRAFTA EN GÖRÜNMEYEN JEST: Damat Cihan Ayger, nikâhta Beymen markası taşıyan bir smokin giymiş.
Gelinin babası Cem Boyner ise nikâh sırasında smokin değil, takım elbise giymeyi tercih etmiş. Çubuklu’daki villada gençlerin devam ettiği yemeğe ise şöyle bir görünüp ayrılmış.
SEVİYELİ CİDDİ KONU
‘ILIMLI İSYANCI HTŞ’, BU İYİ HABER Mİ, KÖTÜ MÜ
T24’te Akdoğan Özkan’ın haberinin başlığı şöyle:
“İdlib denkleminde şok gelişme...”
Haber de şu:
Eski adıyla Nusra Cephesi’nin Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) örgütü, kendisini kısa bir süre içinde feshedecekmiş...
*
HTŞ İdlib ve civarındaki en etkili ve en tehlikeli İslamcı silahlı örgüt.
Türkiye Cumhuriyeti bu örgütü, bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzası ile “terörist” ilan etti.
Ayrıca Birleşmiş Milletler’e göre de “terörist” bir örgüt...
*
Özkan’ın haberine göre örgüt “ılımlı isyancı” bir hareket haline dönüşecekmiş.
Haberi okuyunca karar veremedim.
Acaba bu Türkiye açısından iyi bir haber mi...
Yoksa çok kötü mü...
Yarın için bu konuda küçük bir test hazırladım.
Bugün ciddi olmayan konularda gezindik. Yarın bu ciddi konuya dalarız.
SEVİYELİ MAGAZİN 3
AŞKA VEDA TAMAM SEKSE DE VEDA MI
DÜN Posta’nın birinci sayfasında ilginç bir haber vardı.
Çağla Şikel “Affetme seminerleri”ne katılmış.
Bunca yıl popüler psikoloji ile ilgili her şeyi okurum hiç böyle bir şey işitmedim.
*
Seminerde öğrendiklerini de şöyle özetlemiş:
“Yaşadığım tüm kötü anılara teşekkür etmeyi öğrendim. Kimsenin hayatıma dahil olmasını istemiyorum. Şu andan itibaren herhangi bir aşk yaşamam.”
*
Şurasını tam anlayamadım.
“Aşk yaşamamak” ne anlama geliyor?
Anahtar cümle şu:
“Kimsenin hayatıma dahil olmasını istemiyorum...”
Bundan, artık kimseyle bir “seks ilişkisi de yaşamayacak” anlamı çıkıyor mu?
*
Demek ki, son yılların en büyük kadın modası olan “cinsel ilişkiye ara verme” kararı almış.
Eğer öyleyse ona güzel bir kitap tavsiye ederim.
Catherine Gray: “The Unexpected Joy of Being Single...
Türkçesi şöyle:
“Tek başına olmanın hiç beklemediğiniz zevkleri...”
Paylaş