Bizim mahalledeki tilki hesabı

HADİ, dik oturup doğru konuşalım...

Haberin Devamı

Veya rahat oturup, geyik konuşalım.
Bugünlerde bizim dünyamızda, arkadaş topluluklarında cevabını aradığımız 3 temel soru var:

* * *

-  BİR: Abdullah Gül, cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan’ın karşısına aday olarak çıkar mı?
Cevabını bilmiyoruz.
Ama ne kadar saklamaya çalışsak da yüzümüzden okunuyor.
Çoğumuzun arzusu Abdullah Gül’ün aday olması...

* * *

-  İKİ: Gül ve Erdoğan seçimde baş başa kalırsa 2.turda oyumuzu kime veririz?
Cevabını biliyoruz, ama hem kendi mahallemizden hem öteki mahalleden çekinip söylemiyoruz...
Ama bizim mahallede başkalarının banko Abdullah Gül diyeceğini düşünüyoruz.

* * *

-  ÜÇ: Gül ve Erdoğan ile CHP veya MHP’den de bir aday çıksa oyumuzu kime veririz?
Cevabını biliyoruz, ama aynı nedenlerle söylemek istemiyoruz.
Tahminimiz şu: Bizim mahalledeki başka insanlar, Erdoğan ve Gül birlikte girerse başka aday çıkmasın istiyor.

* * *

Haberin Devamı

-  DÖRT: Gül cumhurbaşkanlığı seçimine girmezse Erdoğan’ın karşısına kim çıksın istiyoruz?
Cevabını bilmiyoruz, ama tahmin edebiliyoruz.
AK Parti’ye oy vermeyen yüzde 50’lik kesimin üzerinde anlaşabileceği bir isim olsun ki hepimiz ona oy verelim.

* * *

-  BEŞ: Erdoğan cumhurbaşkanı olursa, kimin başbakan olmasını istiyoruz?
Cevabını biliyoruz ama AK Parti’nin işine burnumuzu sokmak istemiyoruz.
Mahalledeki arkadaşlar, Abdullah Gül gibi güçlü bir ismin başbakan olmasını istiyor. Çünkü Erdoğan’ı ancak o dengeler diye düşünüyorlar.

Gül’le Erdoğan kapışsın, hocayla başbakan çatışsın

MAHALLEDE kafalar karışık...
Son 5 yıl gözlerini çok korkuttu.
-  Erdoğan gitse de AK Parti’nin daha bir dönem iktidarda kalacağına inanıyorlar.
-  Başkanlık sistemine geçilmese bile, Erdoğan’ın karşısında kuvvetli bir başbakan olmadığı takdirde, Parlamento’nun, bürokrasinin, polisin, ordunun, yargının kayıtsız şartsız Erdoğan’ın emrine gireceğinden eminler...
-  Anayasa’yı bile değiştirmeye gerek kalmadan, Mısır’da Mursi’ninki gibi kontrolsüz bir güce sahip olacağından korkuyorlar.
O yüzden, geleceğe ait umutlarını...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Erdoğan’ın çekişmesine...
Başbakan Erdoğan’la, Fethullah Gülen’in çatışmasına bağlamış görünüyorlar.
Yani umutları, demokrasinin güçler dengesi değil, kişilerin güçler savaşıdır...
İşte bu da...
Hem muhalefetin çaresizliği...
Hem iktidarın fecaati...
Hem de rejimin sefaletidir...
Yani bu duruma kimsenin sevinecek hali yok...

Haberin Devamı

Selahattin Duman paşaların şu durumuna teşhisi koydu

“MALVARLIĞIM buradan köye yol olur...
İstinye Park arazisi de benim, Bodrum’da dikili tamamı tripleks 169 yazlık da benim...
28 blok üstüne 224 daire de benim...
Çeşme’yi üzerime geçirecektim, iktidarımızın ömrü yetmedi...”
Selahattin Duman, dünkü Vatan gazetesinde soruyor:
“Bu sözleri Evren Paşa veya Tahsin Paşa söylemiş olsaydı, yani hasta yatağında böyle bir ifade verselerdi...
Psikiyatra, doktora ihtiyaç kalmadan ortak teşhis kondurulurdu:
‘Kayış kopmuş, kafalar boş dönüyor’...”

* * *

Ama iş bu kadar basit değil...
Bu sözleri ülkenin en güçlü kuruluşlarından biri olan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) söylüyor.
Büyük bir skandalı yaşıyoruz.
Ne yazık ki, mağdurları darbecilikle yargılanan insanlar olduğu için, kimse andıçlardan, şundan bundan söz etmiyor.
Oysa tam anlamıyla bir rezalet...
12 Eylül komutanlarına ait olduğu iddia edilen, en sıradan gözün bile absürdlüğünü ilk bakışta anlayacağı malvarlığı listeleri, gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanıyor.
Sonra palavra olduğu ortaya çıkınca tek kelimelik bir açıklama:
“Özensiz davranılmış...”
Bu mu yani...
Sadece Türkiye Cumhuriyeti kanunları değil, aynı zamanda uluslararası kurumların da verdiği yetkilere sahip MASAK bu saçmalığı nasıl olur da Darbeler Komisyonu’na gönderir?
Onlar nasıl olur da hiç bakmadan dosyalarına koyar?
Bu rezaletten sonra iki kelimelik açıklama:
“Özensiz davranılmış...”
Balyoz’da abuk sabuk belgeler dosyalara konularak özensiz davranılmış...
Ergenekon ve Odatv davalarında özensiz davranılmış...
Ve bütün bunlardan, darbelerle özenli bir yüzleşme ve hesaplaşma çıkacak...

* * *

Haberin Devamı

Hadi, bu defa uydurma delili gönderen kaynak bulundu.
Peki öteki davalardaki uydurma delilleri imal edenler ne olacak?
Yani nerede o faili meçhul özensizliklerin failleri...
Artık ortaya çıkmalarında hiç mahzur yok.
Nasılsa küçücük bir “Özensiz davranılmış” cümlesiyle olay kapatılıyor...
Niye gizlenecekler ki...

Yazarın Tüm Yazıları