Bir fırlamanın hatıra defteri

Camiyi gezen açık renk saçlı genç bir adam kimsenin dikkatini çekmiyor.

* * *

Yanındaki biri, ilkokul düzeyindeki çocuklara yaklaşıyor ve onu işaret ederek, “Bu kişiyi tanıyor musunuz” diye soruyor...Tek cevap şu:“Tanımıyoruz...”

* * *

Türkçe konuşan adam devam ediyor:“Bu Bey, Saftirik’in yazarı...”Öğrenciler bir anda hayretle bağırmaya başlıyor.Hemen hepsi hayret çığlıkları ile Amerikalı turistin yanına geliyorlar. 

* * *

Karşılarındaki adam, “Saftirik” (Wimpy Kid) adlı kitapların Amerikalı yazarı Jeff Kinney’dir...Çocuğunuz yoksa, bu iki isim size bir şey ifade etmeyebilir. Ama ilkokul veya ortaokul seviyesinde çocuğunuz varsa sorun, mutlaka bilecektir.“Saftirik”, sadece Türkiye’de 2 milyona yakın satılan kitapların kahramanının adı...Türkiye tarihinde en çok satan çocuk kitabı bu...Bütün dünyada 165 milyon sattı...Time dergisi onu “Dünyanın en etkili 50 kişisinden biri” olarak seçti.Bugün size işte bu yazarı ve kahramanını tanıtacağım.Arkanıza yaslanın, Woody Allen tadında müthiş bir çocuk tanıyacaksınız...Adı Greg...Tam adıyla Gregory Heffley...

Sinan, Nazlı Ilıcak’a hayretle baktı ve ‘Sen Mike Wozinski’yi tanımıyor musun’ dedi

SİNAN Ali’ye, “Bu akşam Saftirik’in yazarı ile yemek yiyeceğim” dediğim zaman, gözleri sevinç ve hayretle açıldı.

Biliyorsunuz, Sinan Ali, torunum ve 10 yaşında...Tam bir dijital kafa...

Ama elinden düşüremediği yazılı bir kitap var.Saftirik...Her kitabını sonuna kadar okuyor...Sinan’ı size şöyle anlatayım.

Odasında Sevimli Canavarlar filmlerinin bir kahramanının dev kopyası var.Geçenlerde, Nazlı Ilıcak program çekimi için evimize geldiğinde odasında ona “Bu kim” diye sordu.Sinan “Sully Sullivan” dedi..

Nazlı Hanım “O da kim” diye sorunca, Sinan da aynı hayretle, “Mike Wozinski’nin arkadaşı” dedi...

Nazlı Hanım o noktada vazgeçti.

Sinan da ekranda dijital oyununa devam etti.Galiba Sinan, Greg’de de aynı tadı buluyor.

Hem Papa’ya hem 50 Cent’e kitabını okutan adam

CUMA akşamı The Marmara Oteli’nin Reika restoranındayız...

Çocuk kadar heyecanlıyım...

Çok merak ettiğim, yüzlerce soru sormak istediğim, kafasını çözmek için can attığım bir yazarla buluşacağım.

Onun kitaplarını Türkiye’de yayınlayan, Epsilon Yayınları’nın kurucusu Ömer Yenici ve oğlu Fırat Yenici ile birlikte, Jeff Kinney’le yemek yiyeceğiz.

Karşımda, 30’lu yaşlarının sonunda görünen tipik bir Amerikalı var...

Üzerinden dökülen, sıradan mı sıradan bir gömlek...Ondan da sıradan bir pantolon...

Herhangi bir Amerikan “mall”unda yanınızdan geçerken asla fark etmeyeceğiniz bir tip... İşte bu genç adam dünyada milyonlarca çocuğa, bir kitabı sonuna kadar okuyup bitirme zaferini yaşatan insan...

165 milyon kopyası satılmış.Çin’de 6 milyon kişi almış.Ve sıkı durun...Artık ölmüş bir dil sayılan Latinceye çevrilmiş...

25 bin adet satmış.Papa bile okumuş...“Latinceyi İncil’den öğrenmekten çok daha zevkli bir şey olmalı” diyorum...Gülüyoruz...Bana Papa’nın “Saftirik” okurken çekilmiş bir fotoğrafını gösteriyor.

Ben büyükler için bir kitap yazdım çocuklar üzerine atladı

BU kahramanı 2004 yılında web sitenizden anlatmaya başladınız. Hedefiniz kimdi?

“Ben bu kitabı, Greg tipini büyükler için tasarladım. İçinde kendi hayatımdan çok unsur vardı.”

Web sitesinde kimlerin okuduğunu rahatça görebilirsiniz. Okuyucu profili neydi?

“Yüzde 90’ı büyüklerdi. Yani kafamdaki profile uygundu.”

Çocuklar nasıl girdi devreye?

“Yayınevleri farkına vardı. Ancak kitabı yayına hazırlarken büyük bir tartışma yaşandı. Bazı yayıncılar bunu büyüklere yönelik bir kitap olarak düşündüler. Ama iki kişi, ‘Hayır bu kesinlikle çocuklara yönelik hazırlanmalı’ dedi.”

Sizin tepkiniz ne oldu?

“Ben şaşkınlıkla karşıladım. Kesinlikle büyüklere yönelik bir kitap olarak tasarlamıştım. Ama beni ikna ettiler.”

Sonuç ne oldu? Bugün kitabın okurları kimler?

“Yüzde 90’ı çocuklar. Buraya Yunanistan’dan geldim. Orada büyükler okuyormuş daha çok.”

Epsilon Yayınevi’nin genel müdür yardımcısı Fırat Yener’e soruyorum. Türkiye’de okur kim?

“Yüzde 95’i çocuklar.”

Öyleyse ben neyim? Çocuk kalmayı başarmış bir ergen mi, yoksa bir türlü gelişememiş bir ergen mi... Çünkü bu kitaplarda beni mest eden bir Woody Allen zekâsı ve mizahı görüyorum. Bir solukta okuyup bitiriyorum.

Ondan şu cevabı bekliyorum. “Eee ben de yazıyorum. Bu durumda ben ne oluyorum? Gecikmiş bir Woody Allen mı...” Öyle demiyor, sadece gülüyor ve şunu söylüyor?“Rap şarkıcısı 50 Cent de Saftirik hayranıymış...”

Öğretmenler bu fırlama için ne düşünüyor

SAFTİRİK’i her okuduğumda aklıma takılan ilk soru şu oluyor: “Acaba öğretmenler bu fırlama karakter için ne düşünüyor?” Çünkü Greg’in kendine has farklı bir karakteri, farklı bir ahlakı var.Mesela kendine en iyi arkadaş olarak ezebileceği bir çocuğu seçiyor.Abisi onu hep aşağılıyor.Babası ise hep en küçük kardeşini haklı görüyor.Jeff Kinney “Başta biraz itiraz ettiler. Çünkü okul kitaplarında öğretilenden farklı bir moraliteye sahip. Ama sonra itirazlar kesildi. Çünkü çocuklar okuyor, kendilerinden bir şeyler buluyorlar” diyor.

Saftirik Abercrombie ürünleri gibi, küçükler de büyükler de zevk alıyor

SAFTİRİK, Abercrombie ürünleri gibi. Abercrombie tişörtlerini ve giysilerini çocuklar da, babaları da giyebiliyor. Saftirik kitaplarının başarısı, çocuk olan ve çocuğu olan herkesin başından geçenleri harika bir mizahla anlatması.

Kapağında bikinili kadın resmi olan heavy metal dergisini anaokuluna götürmek

GREG’in en küçük kardeşi Manny, abisinin annesinden sakladığı ve kapağında bikinili kadın olan heavy metal dergisini, “Gördüğümüzü anlatalım” dersinde anlatmak için anaokuluna götürüyor.Tabii öğretmenler bunun için annesini arayıp şikâyet ediyor.Babası Greg’in dışarı çıkıp futbol oynamasını istiyor. O ise futbolu bilgisayar oyununda oynamayı tercih ediyor. “Bu sayede sırılsıklam olmaktan kurtuluyorum” diyor.

Arkadaşımı seviyorum çünkü ona eşek şakası yapabiliyorum

GREG’in güncesinden bir not: “Aslında Dowley’le (kolayca ezebildiği arkadaşı) arkadaşlık etmek eğlenceli, çünkü Rodrick’in (abisinin) bana yaptığı bütün eşek şakalarını ben de onun üzerinde deneyebiliyorum.”

O bitli çocuk paranıza dokunsun ister misiniz

GREG öğrenci başkanlığına aday olursa kazanamayacağını bildiği için, daha alt bir görev olan saymanlığa aday olmaya karar verir. 

Ancak rakibi Marty Porter çok kuvvetli bir adaydır. 

Bunun üzerine Greg kendi medyasını kullanmaya karar verir ve bir afiş hazırlar. Üzerinde şu yazılıdır:

“İkinci sınıfta Marty Porter’ın nasıl bitlendiğini hatırlıyor musunuz?Onun sizin paralarınıza dokunmasını ister misiniz gerçekten?” 

Öğretmeni ona iftira atmanın kötü bir şey olduğunu, posteri indirmesi gerektiğini söyleyince şu cevabı verir:“Ama bitlenme meselesi doğru, hatta bu yüzden okulu kapatmıştınız.”Diyorum ya, Greg’in çok farklı bir moralitesi var...

Ama dikkat, bunların hepsi bir “Hababam Sınıfı” tadında, bir “Küçük Nikolalar” keyfinde anlatılıyor.Onların çocuğumsu bir Woody Allen versiyonu.

DEVRİM

CAN Yayınları devrimci sayılabilecek bir diziyi başlattı. Adı “Mini kitap, Tam metin”. Vasconcelos, Coelho, Kafka, Kazancakis, Zweig’in en popüler kitaplarını bastılar. Ölçtüm tam bir cep telefonu boyutunda ve iki parmakla açılıp okunabiliyor. Tebrikler. Bence harika bir format. Sonucunu merakla bekliyorum.

Salıya

60 yaşında bir kadın, 30’unda görünmek ister mi.

En çok damak tadı aldığım 5 içecek.

WhatsApp’ta sevgilisini çevrimiçi görünce delirenlere kimyasal olmayan ilaçlar.

Kendini yenilmiş hissedenler için yılbaşı tavsiyeleri.