Beyefendi şunu bir de hanımefendiye sorsaydın

Diyor ki...

“Liderimizi başkan seçtirinceye kadar eşlerimiz bize haram...”

*

Anlamadım, şimdi bu neyin ölçüsü oluyor?

Azmin mi...

Yoksa fedakârlığının ölçüsü mü...
Yoksa patronun gözüne girme telaşıyla ağzının söylediğini kulağı duymuyor mu...

*

Muhtemelen öyle...

Herhalde sanıyor ki, lideri hoşlanacak bu densizlikten...

*

Yahu arkadaş...

Evlilik çift taraflı bir mutabakat değil mi...

Yani hem sen hem karın imza atmadı mı o nikâh kâğıdına...

Şimdi nasıl oluyor da...

Sen istersen haram diyor, istersen haramın uçkurunu çözüyorsun.

Eşin hanımefendiye tek kelime sormadan, onun fikrini almadan veriyorsun coşkuyu...

*

Biliyorum böyle adamlar ciddiye alınıp üzerine laf edilmez.

Ben de öyle yapacağım, bu arkadaşı biraz makaraya alacağım.

*

Arkadaş bu lafı ederken hiç düşündün mü...

Ya lider seçilemezse...

O uçkur ölünceye kadar hep bağlı mı kalacak...

*

Bence sen sen ol, hemen bugün o lafı geri al, “Mesela dedik” gibi bir laf bul, yol yakınken dön bu yeminden...

Bir de neme lazım, git bir de hanımefendiye sor...

Bakarsın o da daha büyük iştiyakla seni haram ilan eder...

Evlilik de kurtulur...

BUNUN 2’NCİ TURU DA VAR VELİ... İYİ DÜŞÜNDÜN MÜ

LAFIMIZ hem meclisten, hem bu arkadaştan dışarı...

Mesela, diyelim başka birileri bunu söylese, onların eşleri “haram” işine ne cevap verebilir?

*

- Mesela biri çıkıp, “Ben bilmem beyim bilir” diyebilir...

*

- Mesela bir başka biri çıkıp, “Bey bey kumayı da dahil ettin mi harama” diye sorabilir...

*

- Ne bileyim bambaşka biri “Vallahi çok akıllıca bir iş yaptın, hazır başlamışken, şu uçkuru bir daha hiç açmayalım” da diyebilir...

*

- Şunu söyleyen de çıkabilir yani: “Aha yine sallıyor, yahu sen geçmişte kaç harama uçkur çözdün, şimdi bir seçim uğruna mı çözmeyeceksin” diyebilir...

*

- Tabii, mesela Veli diye bir siyasetçi bunu dese, matrak bir eş de çıkıp şunu diyebilir:

 “Veliiii... Bu işin ikinci turu da var... Eder 40 gün... Kürsüden bunu sallarken iyi düşündün mü aslanım...”

DÜŞÜNCE DERNEĞİ’NDEN DÜŞÜNCESİZ AÇIKLAMA

DERNEĞİN adı “Atatürkçü Düşünce Derneği” ama bu kadar düşüncesizce bir açıklama nasıl yapılır hayretler içindeyim.

Nedir Allah aşkına şimdi durup dururken bu 27 Mayıs darbesi güzellemesi... 27 Mayıs bal gibi darbedir.

Ülkenin seçilmiş üç siyasetçisini idam etmek bu ülkeye yapılmış en büyük kötülük olmuştur...

Aradan 58 yıl geçmiş... Araya bir yüzyıl girmiş... Ülkenin üçte ikisinden çoğu o tarihte daha doğmamış bile...

Sen çık böyle bir günde böyle akılsızca bir açıklama yap.

Allah size kolaylık versin Muharrem İnce kardeşim...

Böyle müttefikler oldukça düşmana hiç ihtiyaç yok.

GÖCEK’TE KEŞFETTİĞİM HARİKA BİR ALBÜM

EDA Karaytuğ’un geçen yıl çıkmış bir albümünü gecikmiş olarak keşfettim.

Albümün adı “Masum Aşk”...

Özellikle Rumca ve Arapça söylediği “Gülbahar”, Arapça söylediği “Lamma Bada Yatathanna” ve Deniz Seki’nin söylediği “Böyle Gelmiş Böyle Gider’in orijinali�“El-Ouzzoubiya”...

Bir de başka bir albümünde yer alan “Bende Mecnundan Füzun” adlı şarkısı...

Hafta sonu Göcek’teydim. Yağmur yağıyordu...

Deniz dümdüzdü...

Ve bu şarkı çalıyordu...

Size aldığım keyfi anlatamam...

SALAH NEDEN BİZİM ADAMIMIZ DA ÖTEKİLER DEĞİL

CUMARTESİ akşamı TRT 1’de Real Madrid-Liverpool final maçını izliyorum...

Maçı anlatan spiker Liverpool oyuncusu Salah’tan söz ederken, “Bizden Salah” diyor...

Muhammed Salah Mısırlı bir oyuncu. Yani şu sıralar ilişkilerimizin en kötü olduğu İslam ülkesinden...

Aynı maçta sahada ve kenarda 4 Müslüman daha var.

Liverpool’da Emre Can ve Senegalli Sadio Mane...

Real Madrid’den Zinedine Zidane ve Karim Benzema ve...

Üstelik Mane ve Benzema o gece birer de gol attılar.

Onlar bizden değil de niye sadece Salah bizden...

Mısır seçimlerinde sandıktan ona 1 milyon oy çıktığı için mi...

İŞTE GERÇEK İYİ BİR HABER ASELSAN HALKA AÇILIYOR

TELEVİZYONLARDA ASELSAN’ın halka açılış ilanları dönüyor...

ASELSAN gerçekten Türkiye’nin övünç duyacağı harika bir teknoloji şirketi...

Şu anda dünyanın en önemli silah ve iletişim teknolojisi üreten markaları arasına girdi.

Bu şirket 1974 Kıbrıs Harekâtı ertesinde, Türkiye’nin bağımlılıktan kurtulma kararı ve azminin ürünüdür.

Siyasetler üstü kalabilmeyi başarmış, gerçek bir milli müessesedir.

Olağanüstü mühendisler yetiştirmiş ve bugün Türk ordusunun gerçek bir teknoloji altyapısı haline gelmiştir.

Hepimiz bu milli şirketle ne kadar övünsek azdır.

SEZEN AKSU NEW AGE TARZINA DA ÇOK İYİ GİTMİŞ

HAFTA sonunda çok sevindirici bir haber aldım. Ercan Saatçi plak şirketi REC’i yeniden canlandırmaya başlamış.

Ayhan Günyıl’dan harika bir Sezen Aksu albümü çıkarmış.

Adı “Sezen Şarkıları”...

Sezen’in en güzel şarkılarından oluşan enstrümantal yorumlar. Tam bir New Age tarzı olmuş. Bu yaz teknelerde, sahillerde, gecelerde, sabahlarda çok güzel dinlenecek bir albüm... Hepsi de çok tanıdık şarkılar...

Çok yumuşak yorumlar...

Vassilis Saleas’ın, Theodorakis’ten çaldığı “Meneksedenia Tu Vouna”yı nasıl büyük huzur ve keyifle dinliyorsam, bu albüm de bana öyle geldi.

GÜNÜN SÖZÜ

“Arkadaş olmak, düşman olmaktan çok daha eğlenceli.”

“Riverdale” dizisinden