Bak... Hala yastaki o kadın çıktı ve ne dedi

Ve ben günüme ağlayarak başladım...

Önce o son fotoğraf karesi geldi gözümün önüne...

Kuddusi Okkır’ın fotoğrafı...

 “Ergenekon terör örgütünün kasası” diye iftira atmışlardı.

Olmayan bir çetenin, beş kuruş parası olmayan kasası yapmışlardı onu.

Kuddusi Okkır ağır kanserdi...

Ama asıl, kahrı ve isyanı metastaz yapmıştı...

Aslan gibi girmişti o cezaevine...

Çocuk kadar kalmış bedeni ile bir tabutun içinde çıkmıştı, Silivri denilen o karanlık dönemin Gulaglarından...

Pazar günü bir de oğlunun gözleri geldi gözümün önüne...

Babasının, bedenini mezara indirirken bize bakan gözleri...

“Ne bu gözler sizi unutur, ne siz bu gözleri unutturabilirsiniz” diye yazmıştım o gün...

İşte o gün geldi...

Bir savcı çıktı ve dedi ki:

“Ergenekon diye bir çeteye rastlanmamıştır...”

Geçen pazar günü, bize o gözlerle bakan oğlunun, yıllardır ıssız ve yalnız köşesinde kocasının matemini tutan kadının, sükût orucunu bozacağı, konuşacağı, haykıracağı gündü.

Ve işte o kadın geçen pazar günü sükût orucunu bozdu ve konuştu.

Ne dedi biliyor musunuz...

“Hayatını kaybedenler geri gelmeyecek” dedi...

Sonra da şunu dedi:

“Mühim olan bunu yapanların adil bir şekilde yargılanması... Ben adil yargılanmalarını istiyorum...”

Evet böyle dedi... Sonra altını çize çize bir de şunu dedi:

“Tek istediğim bu. Lütfen adil yargılansınlar...”

FETÖ’nün pis Beşiktaş kumpasçıları, Silivri zalimleri, ondan da kirli itirafçısı, muhbiri, yardakçısı, gizli tanığı ve tetikçisi ile...

Acısı hâlâ dinmemiş, hâlâ eşinin matemini tutan vicdanlı ve demokrat bir kadın arasındaki fark budur işte...

İntikam, rövanş, kana kan, göze göz değil...

Sadece adalet...

Sadece gerçek, tarafsız, bağımsız, vicdani bir adalet...

GÜLÜSTÜ HANIM... DERNEĞİN ADINI ‘YETMİŞ BEŞ ARTI’ YAP

HATIRLAYIN...

Türkiye’de bir dernek var. Adı “65 Artı Yaşlı Hakları Derneği”...

İşte o derneğin başkanı Nörolog Dr. Gülüstü Kaptanoğlu Posta gazetesine verdiği mülakatta şöyle demişti:

“65 yaş ve üstü kişilere yaşlı demeye resmen hakkımız var. 65 yaşındaki bir kişi yaşlıdır. Ertuğrul Özkök yaşlıdır, ‘yaşlı’ ve ‘mutlu’ reklam filmlerinde oynayabilir.”

Sayın hocam ben kongre kararı ile resmen orta yaş erkeği ilan edildim.

Şimdi sizden ricam şu derneğin adını “75 yaş artı”ya çevirmeniz.

ARTIK ‘RESMEN’ YENİ ORTA YAŞ ERKEĞİYİM

TAM 2 yıl önce... Osman hocayla ben çıktık ve dedik ki...

“70 yaş, yeni orta yaştır...”

Allahhhh, bizi Hürriyet Okur Temsilcisi’ne bile şikâyet ettiler...

Ama hakikatlerin bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır.

İtalya Geriatri Bilimi Ulusal Kongresi’nde resmen açıklandı:

BİR: “Bugünün 65 yaşındaki insanı 30 yıl öncesinin 40 yaşındaki insanıdır.”

İKİ: “Bugün yaşlılık 75 yaşından sonra başlıyor.”

Kongrenin aldığı bu tarihi karar, dünyanın bütün 70 yaş insanlarına hayırlı olsun.

Bu konuda bana bulaşan, saydıran, dalga geçen, tiye alan herkese de kapak olsun.

SAVCI HEPİNİZİ KORUYOR ONU BİLE ANLAMADINIZ

SAVCI mütalaasında “Ergenekon adlı bir örgütün varlığı ispat edilememiştir” dedi...

Bakıyorum, o günlerde bu iftiraları ve kumpası manşetlerine taşıyan gazetelerden hiçbiri bunu birinci sayfasına almamış.

Ama bir şeyin farkında değiller... Savcı mütalaasında o gün bu kumpas ve iftiralara destek çıkanlara büyük bir iyilik yapıyor.

Önce şunu hatırlatıyor:

“Bu kumpas 2005’te hazırdı, 2007’de uygulandı” diyor...

Yani öyle 17-25 Aralık falan diye bir bahane sınırı çizmiyor.

Bu demektir ki, “Hepiniz bu işin içindeydiniz”.

Ama arkasından onları kurtaracak cümle geliyor:

“Türkiye’de liberal demokrat kesimler farkında olmadan cemaatin ideolojik etkisi altına girmişlerdir. Liberal aydınlar, Fetullahçılara Silahlı Kuvvetler’in bastırılmasından sonra demokratik reformların gerçekleşeceğini sanarak bu desteği vermiştir.”

Yani “Sizler iyi niyetliydiniz, kandırıldınız” diyor...

Ve siz, kendinize yapılan bu iyiliği bile göremiyorsunuz.

YENİ YILI BU SÜRPRİZ ŞARKI İLE AÇIYORUM

ARALIK benim için ilk gününden itibaren “yılbaşına” kadar geçecek bir keyif ayıdır.

Kötü şey düşünmem...

Ağır ol da molla desinler türünden meselelere girmem...

Rejim yapmaya ara veririm.

İçki sınırımı bir, yok yok iki gıdım yukarı çekerim.

Bol bol arkadaş gruplarına katılırım.

Bir de harika müzikler dinlerim.

Bu yıl aralık dönemini geçen hafta çıkan harika bir şarkı ile açıyorum.

Los Unidades, Pharrell Willams’la birlikte söylüyor: “E-Lo(feat. Jozzy)”

Tüyo da vereyim. Los Unidades aslında Coldplay ve Pharrell Willams.

OKAN’IN TOPUNA GİRMEYECEĞİM

OKAN Bayülgen “Seksi bıraktım, huzuru buldum” dedi ya... Nedense, pazar sabahından beri herkes benden tepki bekliyor.

Ağzımdan, “Okan mı seksi bırakmış, seks mi Okan’ı bırakmış” gibi bir soru cümlesini asla alamazsınız...

“Ben konuşmam, yaparım” gibi ilkel bir erkeklik manifestosunu benden kimse beklemesin...

Hele hele “Okan kendi adına konuşsun” gibi bir meydan okuma var ya...

Asla yapmam...

Yani ben bu topa girmem arkadaş...

Çünkü adres yanlış...

Gidin “75 artı” grubuna sorun bu soruyu...