Asıl ‘Yasak Elma’ önceki gece patladı
PAZAR günü gazetelerde en çarpıcı haber ve fotoğraf, “Yasak Elma” setinde Şevval Sam’la Talat Bulut arasında yaşanan gerginlikti.
O haberi okuduğum Pazar gecesi biz uyurken Hollywood’da bir başka “Yasak Elma” olayı fena halde patladı.
Bu aynı zamanda “Me too” hareketinin de yeni bir sahnesi olacak.
Woody Allen’ın karısı Soon-Yi Previn yıllardır sürdürdüğü sessizliği bozdu ve Vulture sitesine konuştu.
*
Olayı hatırlatayım.
Soon-Yi, Woody Allen’la Mia Farrow’un evlatlığıydı.
Woody Allen daha sonra evlatlığı ile ilişkiye girip onunla evlenmişti.
“Me too” hareketinden sonra Woody Allen erkek sinemacılara karşı başlatılan kampanyanın en büyük hedeflerinden biri haline gelmişti.
*
Soon-Yi mülakatında Woody Allen’la ilişkisinin kendisi 21 yaşına geldikten sonra başladığını, dolayısıyla Allen’a çok haksızlık edildiğini anlatıyor.
Daha önemlisi, öyle bir Mia Farrow portresi çiziyor ki insanın aklına onun oynadığı “Rosemary’s Baby” filmi kadar korkunç bir şey geliyor.
ALFABEYİ ÖĞRENEMEYİNCE KAFAMA FIRLATTI
Mesela Soon-Yi okumayı öğrenme konusunda biraz zorluk çekmiş.
Mia Farrow tahtadan yapılmış büyük harflerle ona alfabeyi öğretmeye çalışıyormuş, o anlamayınca harfleri kafasına vuruyormuş.
Bazı kelimeleri telaffuzda zorlanınca, bu kelimeleri kızın koluna yazıp oradan okumaya zorluyormuş.
ADET GÖRDÜĞÜ GÜNLER TEPETAKLAK TUTUYORMUŞ
Adet gördüğü zamanlarda onu tepetaklak tutuyormuş. Çünkü böylece kanının beynine gideceğini ve bunun da onu daha zeki yapacağını düşünüyormuş.
Bu arada Farrow’un küçük kız kardeşi Dylan’a da çok kötü davrandığını iddia ediyor.
Mülakat yayınlandıktan kısa süre sonra Woody Allen’in küçük kızı Dylan bir açıklama yaptı ve annesini savundu. Babasının kendisine de tacizde bulunduğunu söyledi.
Woody Allen’in kız kardeşi ise buna karşı çıktı. Mia Farrow’un Dylan’ı böyle yapmaya zorladığını, bir gün kendisine “O benim kızımı aldı, ben de onun kızını alacağım” dediğini açıkladı.
Woody Allen hikâyesinin ikinci perdesi henüz açıldı...
Devamını izleyeceğiz.
ÇIPLAK FOTOĞRAFINI GÖRDÜĞÜ AN ÖYLE ACAYİP BİR ŞEY YAPTI Kİ
SOON-Yİ mülakatta Mia Farrow’un ilişkilerini nasıl öğrendiğini de anlatıyor. Farrow, kızının çıplak fotoğraflarını bulmuş ve telefonla aramış.
“Bana öyle bir “Soon” dedi ki her şeyi anladım. Eve geldiğimde bana bağırmaya başladı. Arkasından hemen tanıdığı herkesi arayıp bu olayı anlattı. Woody geldiğinde de devam etti. Sabaha kadar haykırdı.”
BU KAREYİ 6 YIL SONRA KİME İTHAF EDİYORUM
CENGİZ Abazoğlu beğendiğim bir tasarımcı.
2012 yılında aramızda bir polemik olmuştu.
O, “Kadın 35 yaşından sonra bikini giymesin” diyordu. Ben de neden giymesin diye sormuştum.
Baktım, dün Hürriyet Kelebek’te yayınlanan mülakatında yaş konusundaki tavrını sürdürüyor ama biraz yumuşatmış. Artık yaş vermiyor, sadece “Kadınlar kendi yaş kodlarını çok iyi sindirmeli” diyor. Bu arada tarzını çok beğendiği iki Türk kadınının da Nebahat Çehre ve Hande Ataizi olduğunu söylüyor.
Katılıyorum...
Ben de yaş kodları meselesine mütevazı bir katkıda bulunmak üzere Hande Ataizi’nin yakınlarda çekilmiş bikinili bir fotoğrafını yayınlıyorum.
Hatırlatayım, Hande 45 yaşında...
Yine de bu meseleyi Cengiz Abazoğlu ile yüz yüze konuşmayı çok isterdim.
BUGÜN BU KÖŞEDE NEDEN SİYASET YOK
- BİR: ÇÜNKÜ güzel bir eylül haftası başladı.
- İKİ: ÇÜNKÜ bugün Zorlu Performans Sanatlar’da çok güzel konserlerle birlikte ilginç tartışmaların yapılacağı “Fizy Müzik Haftası” başlıyor.
- ÜÇ: ÇÜNKÜ hafta sonunda çok konuşulacak bir Contemporary İstanbul sanat fuarı açılıyor.
- DÖRT: ÇÜNKÜ Sedat Ergin’in, Ahmet Hakan’ın, Abdulkadir Selvi’nin, Deniz Zeyrek’in ve bütün öteki gazetelerdeki yazarların köşelerinde yetip de artacak kadar siyaset var.
BU BIYIKLA SİLİKON ŞİRKETİ YÖNETİLİR Mİ
ÖNCEKİ gün Erdoğan Demirören Golf Turnuvası’nın ödül töreninde Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu ile karşılaştık. Gözümü bıyığından ayıramadığımı fark edince epey bir süredir söylemek istediğim şeyi söyleyeyim dedim.
Bu bıyık Kaan’a gitmemiş.
Çok iyi biliyorum ve takdir ediyorum. Turkcell’i telefon operatörü olmaktan çıkarıp bir “Silikon Vadisi” şirketine dönüştürüyor.
Tabii ki ona uygun genç bir personelle çalışıyor.
Kaan’a şaka yaptım.
Personel arasında bir bıyık referandumu yapsan ne çıkar acaba...
GOLF GERÇEKTEN BİR HALK SPORU MU
ERDOĞAN Demirören Golf Turnuvası’nın ödül töreninde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na rastladım. “Golf bir halk sporudur” demişti, “Yerinde incelemeye geldim” dedim.
İşte öğrendiğim üç beş şey.
- İYİ HABER: Golf oynamak için en gerekli şey bir sopa ve bir top.
Bir golf sopası setinin fiyatı 700 dolar. Yani bugünkü kurla 4 bin 200 lira.
Üstelik bunu hayat boyu kullanabileceğiniz için birim maliyeti neredeyse sıfıra iniyor.
- KÖTÜ HABER: Golf oynamak için bir de oyun alanı lazım.
Bunun için de en az 500 bin metrekare alan gerekiyor.
İşte bu biraz problemli.
Onun için bir kulübe üye olmanız gerekir ki üyelik aidatı biraz farklı.
Mesela İstanbul Golf Kulübü’nün yıllık aidatı 4.500 lira.
Ayrıca hafta içinde oynadığınız zaman 18 delikli bir oyun için ‘buggy’ araba dahil 200 lira ödüyorsunuz. Karar sizin.
TABİİ Kİ O LİSTEYE KADRİ GÜRSEL’İ DE EKLİYORUM
PAZAR günü “Cumhuriyet” gazetesinden ayrılanları neden özleyeceğimi yazmıştım.
Bir arkadaşım aradı ve “Kadri Gürsel’i özlemeyecek misin?” dedi...
O veda yazısı yazmadığı için unutmuşum. Tabii ki o listede Kadri Gürsel de var. Yazılarının içeriğindeki bilgi ve üslup kalitesi, yorumlarındaki duruşu ile...
Hep özleyeceğim...
CUMHURİYET’E GELDİĞİNE ÇOK SEVİNDİĞİM İKİ YAZAR
- ÖZDEMİR İNCE: Ankara’dan çok sevdiğim arkadaşım. Şiirini ve şiir üzerine yazdıklarını hep hayranlıkla okuduğum yazar.
“Yetmez ama evet”çi liberal kesimle en üst bilgi ve üslup düzeyinde giriştiği tartışmalarda entelektüel dengeyi kurmayı başaran aydın.
Çok iyi bir seçim.
- YAZGÜLÜ ALDOĞAN: Aynı okuldanız. Paris’te doktora savunmamı izlemeye gelen tek Türk. Kafa tutmanın raconunu bilen cesur kadın.
Çok iyi bir seçim...
