Arkadaş siz orada kaç kişiniz 'biz' burada kaç

Kendini çoğunluk hisseden, azınlık hissedeni sindirmek için büyük bir nobranlıkla şu soruyu soruyor:

“Siz kaç kişisiniz ya...”

Bu ölçünün bir rakamı yok...

Ama karşıdakinin bir avuç insan olduğunu kastetmek için de şu “coğrafi işaretleme” yapılıyor...

“Nişantaşı, Cihangir...”

Yani Türkiye’nin sosyolojik ve kültürel “DNA”sı bir tarafta “bütün Türkiye”, öteki tarafta ise üç-beş semt adına indirgenmiş bir durumda...

Son 10 yılda yapılmış bütün seçimler ülkeyi ortadan ikiye bölmüş gösterse de sosyolojik alanda bu kodlar geçerli sayılıyor...

Her toplumsal olaya bakış da bu dengesiz şablondan görülüyor.

Oysa artık şu soruyu sorma zamanı geldi...

Önümde ilginç bir çalışmanın 2018 sonuçları var...

Hadi gelin o araştırmadan, her birimizin “BİZ” diye gördüğü insanların toplumun yüzde kaçı olduğuna bir bakalım.

SİYASETÇİ ‘BİZ’ DEYİNCE KENDİNE OY VERENİ ANLIYOR, YA HALK?

TÜRK halkı “biz” denince şunu anlıyor:

Yüzde 90.0: Ailem

Yüzde 75.9:  Biz Türkler.

Yüzde 61.9: Benimle aynı şehirde yaşayanlar.

‘BİZ DİNDARLAR’ KAÇ KİŞİ, ‘BİZ EĞİTİMLİLER’ KAÇ?

TÜRK halkı “biz” denince ne anlıyor listemizin ikinci bölümü şöyle:

Yüzde 55.9: Biz dindarlar...
Yüzde 55.7: Biz eğitimliler.

ATATÜRKÇÜLER, MİLLİYETÇİLER, ‘BİZ MODERN İNSANIZ’ DİYENLER

“Biz DNA’sı” araştırmasında üçüncü grup şöyle:

Yüzde 50.2: Biz Atatürkçüler.

Yüzde 43.5: Biz milliyetçiler.

Yüzde 42.7: Biz modern insanlar. 

MUHAFAZAKÂR KAÇ KİŞİ, ‘BİZ LAİKLER’ DİYEN KAÇ?

“BİZ” tarifinde dördüncü grup ise şöyle:

Yüzde 41.4:

Biz laikler.

Yüzde 38.3:

Biz muhafazakârlar.

‘BİZ’ DEYİNCE ÜLKÜCÜYÜM, KÜRT’ÜM VE ALEVİYİM DİYEN

Yüzde 37.7: Biz Kürt’üz.

Yüzde 28.9: Biz ülkücüyüz.

Yüzde 24.8: Biz Aleviyiz.

YA CİHANGİR AHALİSİ ONLAR YÜZDE KAÇIMIZ

BU yılki araştırmanın en ilginç sonuçlarından biri de şu.

Türkiye’de “biz” denince kendini “Biz Geziciler” diye tarif eden bir grup oluşmuş.

Bunların oranı da yüzde 19.5.

Bir de kendini “azınlık” olarak tanımlayan insanlar var ki, onların oranı da hiç küçümsenecek gibi değil. Yüzde 14.

Bunlar kimlerdir, ayrıca araştırmaya değer.

BİZİMKİLER NE İYİ İNSAN ONLARSA BERBAT MI BERBAT

BİZİMKİLER: Yurdumun kutuplaşmış insanı, “Bizimkiler” dediği insanları yüzde 82 ile yüzde 91 arasında ezici bir duygu çoğunluğu ile şöyle tarif ediyor: “Ülkenin yararına çalışan”, “Vatansever”, “Onurlu”, “Zeki”, “Cömert”, “Açık fikirli”.

ONLARSA: İnsanımız “Onlar” dediği karşı fikirdeki insanları ise yüzde 82 ile yüzde 83 arasındaki duygu çoğunluğu ile şöyle tarif ediyor: “Ülkeye tehdit oluşturan”, “Zalim”, “İkiyüzlü”, “Bağnaz”, “Kibirli”, “Bencil”.

Yani birbirimize bakışımız maalesef böyle.

ARAŞTIRMAYI YAPAN KURULUŞ: SPEED

“SPEED” klasik bir araştırma kuruluşu değil. Aslında bir “pazarlama danışmanlık” şirketi. Şirket anayasalarında kendilerini şöyle tarif ediyorlar:

“Reklamverenlerin pazarlama sorunlarını çözmek, tüketicilerine en verimli şekilde ulaşmalarını sağlamak için bilimin dili matematiği etkin şekilde kullanan medya, araştırma şirketi.”

Türkiye’nin DNA’sı araştırmasında kullandıkları yöntem de şu.

Türkiye’nin çeşitli üniversiteleri ve güvenilir araştırmalarının sonuçlarının analizini yapmışlar.

Sonuçlar ilginç.

ESKİ TÜRKİYE’YE ÖZLEM ARTIYOR MU

SPEED çalışmasına göre son 5 yılda “geçmişe özlem duyanların” oranında artış var. 2005’te geçmişe özlem duyanların oranı yüzde 68’ken bu oran bu yıl yüzde 77’ye yükselmiş.

Çekirdek aile küçülüyor ailedeki çocuk azalıyor

SON 5 yılda...

Tek kişilik hane oranı yüzde 9’dan 15’e yükseldi.

Çocuklu çiftlerin oranı yüzde 54’ten 44’e indi.

Tek ebeveyn ve çocuk oranı yüzde 8’den 9’a yükseldi.

EGE’YE EN ÇOK GÖÇ EDENLER KİMLER

Son 10 yılda kent nüfusu kırsal nüfusu geçti.

İstanbul göç veren, Ege ve özellikle İzmir göç alan bölgeler haline geldi. Ege’ye en çok göç İstanbul’dan geliyor.

TÜİK verilerine göre Ege’ye göç eden nüfusun yüzde 20’si yüksekokul ve fakülte mezunu.

SANDIKTAN ÇIKAN NE DNA’LARIMIZ NE DİYOR

BENİM yorumum şöyle:

BİR: Ülkenin DNA’sı kimseye

“Ben çoğunluğum, seni ezerim” deme hakkı vermiyor.

İKİ: “Türklük”, “dindarlık”, “Atatürkçülük”, “laiklik”, “milliyetçilik”, “modern ve eğitimli görünmek” en yaygın DNA özellikleri haline gelmiş.

ÜÇ: “Kürtlük”, “Alevilik” artık azınlık olma sınırının çok ötesine geçmiş...

DÖRT: Kendini “Gezici” olarak tarif eden hiç küçümsenmeyecek bir kimlik grubu oluşmuş. Yani “Cihangir” kavramı sanılanın ötesinde genişlemiş.

BEŞ: Bu araştırma gösteriyor ki AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti toplumun DNA’sına uygun geniş bir alanı temsil ediyor.

ALTI VE DAHA ÖNEMLİSİ: Bu ülkede çok fazla sayıda insan kendini hem Laik, hem dindar, hem milliyetçi, hem Atatürkçü olarak hissediyor.

YEDİ VE EN ÖNEMLİSİ: Seçimlerde verilen oylar bir hayat tarzı ve ideolojik bir tercihi değil, o partilerin ülkeyi daha iyi yöneteceğine olan inancı temsil ediyor.

EN ÇOK BİRLEŞTİĞİMİZ NOKTA: SURİYELİLER EVİNE DÖNSÜN

ARAŞTIRMAYA göre AK Partililerin yüzde 83.2’si, CHP’lilerin yüzde 92.8’i, MHP’lilerin yüzde 88.9’u, İYİ Partililerin yüzde 94.9’u, HDP’lilerin yüzde 75.9’u... Yani Türkiye’nin yüzde 86.2’si “Suriyeliler ülkelerine dönmeli” diyor.