Arjantin’de Kemal Derviş Türkiye’de Yiğit Bulut’la

- Faizler bir hafta içinde yüzde 15’ten yüzde 40’a fırlamış...

- Milli para dolar karşısında her gün eriyor.

- Enflasyon çift haneye demir atmış, tek haneye inmiyor.

- Cari açık desen uçmuş gidiyor...

Ve 2001 yılının kötü hatıraları birden hortlamış...

Anlayacağınız 15 yıl sonra IMF yine kapıya dayanmış vaziyette...

***

Şu an Arjantin’deki durum aynen böyle.

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Londra’da bulunduğu gün ben de oraya bir saat mesafede, şatoyu andıran bir otelde, dünyanın dört bir tarafından gelmiş, tanınmış kişilerle birlikteydim.

Burada kahve aralarında, öğle ve akşam yemeklerinde konuşulan konu bu...

Konunun çerçevesini de Financial Times gazetesinin geçen cumartesi günü birinci sayfadan verdiği Arjantin analizi belirlemiş.

***

Arjantin aynı Türkiye gibi 2001 yılında büyük bir ekonomik krize girdi. Aynı Türkiye gibi onu bu krizden çıkaran program, IMF ile yaptığı anlaşma oldu. Ama Arjantin daha sonra, ülkeyi bir türlü terk etmeyen popülist lider Peron’un hayaleti ile yaşamaya başladı. Yani popülist politikalara döndü...

***

17 yıl aradan sonra Arjantin şimdi yine derin bir krizde...

IMF kâbusu yine ülkenin üzerine çöktü... Yine solcular ve popülistler anti-IMF söylemlerine başladılar.

Gelişmekte olan ülkelerin gündeminden çıktığını düşündüğümüz IMF hayaleti yine hortladı.

Ve ne acıdır ki, Arjantin’de yaşayan gerçekçi insanlar, aklı başında siyasetçiler, ekonomistler açıkça ifade etmese de, biliyorlar ki...

Ülkeyi bu durumdan yine ciddi bir IMF programı çıkarabilir.

Üzerinde anlaşamadıkları nokta ise şu:

Bunu IMF ile mi yapmalı...

Yoksa ülkenin kendisi mi...

***

Evet Arjantin’de durum böyle...

Üç yıl önceye kadar gürül gürül akan popülizm nehirleri kurudu.

Ülke şimdi tıpkı 2001’deki gibi kendi Kemal Derviş’ini arıyor.

***

Arjantin’deki kriz öteki ülkelere de yayılır mı...

Brezilya ve Meksika para birimleri de dolar karşısında değer kaybediyor...

Orada ne olacağını bilemiyorum.

***

Türkiye’de ise dolar dün itibariyle 5 liraya dayandı..

24 Haziran sonrasında ciddi bir ekonomi programı hazırlanması şart oldu.

***

Şimdi herkes gelişmekte olan ülkelerin bu durumdan çıkmak için uygulayacağı hangi yöntemin daha başarılı olacağını merak ediyor.

***

Arjantin’in IMF ve Kemal Derviş modeli mi...

Yoksa, Türkiye’nin Yiğit Bulut modeli mi...

SURİYE’DEKİ BU SESSİZLİK İYİYE Mİ ALAMET, YOKSA...
ANKARA’dan çıt çıkmıyor...

Moskova sessizliğe bürünmüş...

Şam suspus... Muhalefet, ÖSO möso desen tam siper...

Bütün bunlar sizce neye alamet...

Sanki her şey duruldu, herkes halinden memnun...

Bu iyiye mi alamet...

Yoksa fırtına öncesi sessizlik mi karar veremedim.

BİR HAFTA İÇİNDE İKİ KİŞİ ‘ABİ BU GÖBEK NE’ DERSE
SON iki uçak yolculuğumda başıma aynı şey geldi.

Önce Münih Havaalanı’nda genç bir çocuk yanıma geldi ve aynen şunu söyledi

“Ertuğrul abi göbek çıkmış. Instagram fotoğraflarında hiç böyle görünmüyorsun...”

Bir hafta sonra bu defa İzmir’e giderken yaşça biraz daha büyük bir erkek geldi ve o da aynı şeyi tekrarladı....

Tabii karizmam yerle bir oldu... Bir anda omuzlarım düştü...

Fena öfkelendim ama söyleyene değil, kendime...

Haziran ayında Floransa’da Pitti Uomo erkek giyim fuarına gidiyorum.

Dandy tarzı giyineceğim.

O güne kadar en az 4 kilo vermem gerekiyor...

Kendimi dolduruşa getirecek sloganı da buldum.

Tamam Ertuğrul.

Bu göbekli haline tamam...

SAKIN HA ‘KİLO ALDIN’ DİYENLERE KIZMAYIN
- BENİM YAPTIĞIMI YAPIN: Size “Kilo almışsın” diyene kızmayın, tam aksine teşekkür edin.

- YAPMADIĞIMI YAPIN: Bir süredir sabahları tartıya çıkmıyordum. İhmal etmeyin, her sabah tartılın.

- BELİNİZİ DE ÖLÇÜN: Mutlaka belinizi de ölçün ve 94 santimin altına indirin. Her bir fazla santim fazla kilo demektir.

- ESNEYEN PANTOLONA DİKKAT: Bizi en çok yanıltan yeni moda esneyen jean pantolonlar. Ölçünüzü ona göre değil, esnemeyen pantolona göre yapın.

250 GRAMI KAFAYA TAKAN BEN NE HALE GELMİŞİM
HEMEN ölçüm yaptım...

Arkadaşlar sıkı durun...

Geçen yıl 250 gram fazlayı mesele yapan ben tam 3.5 kilo almışım...

Bel kalınlığım 98 santime gelmiş.

Ve yaz başlıyor iyi mi...

Bileğimi kırıp yatağa bağlandıktan sonra iyi idare etmiştim. Yatakta bile spor yapmıştım.

Ama ayağa kalktıktan sonra 2 ayda kaçırdıklarımı yakalamak için yemekten yemeğe koştum.

Bir de viski...

Tekrar viski içmeye başladım ya...

İşte belimdeki kalınlaşmanın, artık havaalanlarında dışarıdan bile fark edilen göbeğin nedeni o.

Dün itibariyle askeri disiplin yeniden başladı.

ÜLKESİNİ TERK EDEN İNSAN NE DİNLİYOR
VENEZUELA diktatörü Maduro, yine yüzde 60’ın üzerinde oy alarak seçildi.

Petrol ihracatçısı ülke, felaket bir despotun elinde büyük bir yokluğu yaşıyor. Dünyada yok edilen çocuk felci burada yine hortladı. Çocuk felci aşısı bulunamıyor. Gerçi her 10 Venezuelalıdan 6’sı seçime gidip oy atmadı. Geriye kalan 4’ünün 2’sinin oyunu alıp yine tahtına oturdu.

Geçen yıl temmuz ayından beri 1 milyondan fazla Venezuelalı ülkesini terk etmiş. Economist dergisinin çıkardığı “1843” adlı kültür ve sanat dergisine göre yurtdışına kaçan Venezuelalıların bugünlerde en sevdiği şarkı “Me Fui”ymiş...

Türkçesi ise şöyle:

“Ben kaçtım...”

Kendisi de kaçıp Peru’ya sığınan Reymar Perdomo adlı şarkıcı söylüyormuş.