Paylaş
“Hukuken bizi yaralayan bir durum, kabul edilemez....”
*
Bu sözlerden 3 gün sonra arkadaşlarımız serbest kaldı...
İnşallah bu “yaralama” duygusu, bütün Türkiye için bir utanç haline gelen Nazlı Ilıcak, Osman Kavala, Mümtazer Türköne, Ahmet Altan ve öteki bütün aydın ve gazeteciler için de aynı yolu açar.
*
Açıkça ifade edeyim.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ü başından beri samimi buluyor ve çabalarını bütün kalbimle destekliyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Adalet Reformu paketini sunarken Külliye’de ifade özgürlüğü ve medya ile ilgili sözlerini de hâlâ bu millete yapılmış çok önemli bir vaat olarak bütün kalbimle destekliyorum.
*
Ama Bülent Arınç’ın, AK Parti içinde de çok sayıda makul insanın da görüşünü yansıttığından emin olduğum sözlerine karşı AK Parti’nin bazı trollerinden gelen tehditleri görünce sormadan edemiyorum.
Cumhurbaşkanı kendi ağzından reform paketi ile ilgili olarak bize bu sözleri verirken...
Adalet Bakanı bu sözleri söylerken, AKP Parti’nin vicdan sahibi sesleri, bu tehditlere karşı niye sessiz kalıyor?
İşte onun için, vicdan sahibi AK Partililere Adalet Bakanı’nın sözlerinden bir potpuri hazırladım.
KADININ EN GÜZEL YAŞINI ACABA 57’YE Mİ YÜKSELTSEM
Tabii ki çevremdeki bütün erkek ve kadınlar Demi Moore’u konuşuyor.
Harper’s Bazaar dergisinin bu ayki kapağına öyle bir poz verdi ki... Allaaaahhhh, gel de konuşma...
*
56 yaşında ve çırılçıplak...
Taş gibi...
Photoshop’lu mu değil mi...
Olur mu olmaz mı...
Hiç önemli değil... Kadın orada öyle duruyor.
*
Bundan 7-8 yıl önce yazdığım kitabın adı “Kırk7”ydi...
Orada kadının en güzel yaşı 47’dir demiştim...
*
Ne dersiniz...
“Elli7” kitabını yazma zamanı geldi mi...
*
Önce, şöyle alıcı gözüyle fotoğrafa iyice bakın, sonra konuşalım...
AK PARTİLİLER İÇİN ADALET BAKANI’NI OKUMA KILAVUZU
Adalet Bakanı Gül diyor ki:
“FETÖ’nün de egemen olduğu zamanda yargıya inancımızın kalmadığı dönemler yaşadık. Haksız tutuklamalar, ideolojik yaklaşımlar söz konusuydu. Şu anda elbette eksiklerin farkındayım, o yüzden belgeyi açıklıyoruz.”
Demek ki...
Adaletimizde dün bir felaket yaşadık, ama bugün de hâlâ düzeltilmesi gereken şeyler var.
*
Adalet Bakanı Gül diyor ki:
“Hedefimiz, toplumun yargıya güven duygusunu arttırmak. İnsanımız daha iyisini hak ediyor, adliyeye yolu düşenin ‘Ben Aleviyim, ben Kürt’üm, ben Sünni’yim, ben zenginim, ben fakirim’ demeden, ‘İnsan olduğum, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğum için bana eşit ve tarafsız davranılacak’ inancını taşıması temel yaklaşımımız.”
Demek ki...
Adalet duygusuna hâlâ tam güven yok.
Adalet Bakanı Gül diyor ki:
“Biz eğer bir insan, bir kadın kurtulacaksa değil yasayı, Anayasa’yı bile değiştiririz.”
Demek ki...
Bu ülkede, kadına karşı şiddetten, bir kadın il başkanına verilen insafsız cezaya kadar, adaletin kadınlarla ilgili uygulamalarında bir arıza var.
*
Adalet Bakanı Gül diyor ki:
“Hâkim ve savcıların vicdanlarından başka selam duracakları hiçbir merci yok. Uyacakları tek yol haritası da Anayasa’dır, hukuktur.”
Demek ki...
Bu ülkede bazı hâkim ve savcılar, uygulamalarında hâlâ başka kıblelere bakıyormuş...
*
AK Parti’de vicdanlı seslerin, bazı fanatik trollerin Bülent Arınç’a açtıkları savaşa, bir de Adalet Bakanı Gül’ün hazırladığı reform paketi açısından bakmalarında ülkemiz için büyük yarar var.
KENARA NOT EDİLECEK ÇOK İLGİNÇ ÜÇ CÜMLE
NİHAL Bengisu Karaca iktidara en yakın köşe yazarlarından biri...
Dün Haber Türk’teki köşesinde şunu yazmış:
“Oysa Erdoğan zor hatta imkânsız gibi gelse de, CHP’yi en azından yerel yönetimler düzeyinde sisteme entegre ettiği anda yeni oluşumların eleştirdiği/eleştireceği sorunlu ve sakıncalı durum berhava olmasa da yumuşamış olacak. Yeni oluşumların vaat edeceği normalleşme de kısmen gerçekleşmiş olacak. Kısaca Erdoğan’ın yeni oluşumların önünü MHP ile yürüyerek değil, CHP’ye yaklaşarak kesebileceğini düşündüğü görülüyor.”
*
Çok inanmak isterdim...
Çünkü ben de Türkiye’nin önündeki devasa sorunların aşılması için ülkenin iki merkez gücü AK Parti ve CHP arasında altına inilmeyecek yeni bir mutabakatın oluşmasının gerektiğine inanıyorum.
Bunun için MHP’nin dışlanması da hiç gerekmiyor...
*
Ama şu olup bitene bakınca içimden şu cümle geçiyor:
“Too good to be true...”
Doğru olması için haddinden fazla iyi bir birkaç cümle...
*
Maalesef...
*
Ama bilelim ki ülkemizin geleceği o cümlede saklı...
EZİK JOKER PİYASADA SİZCE İYİ İŞ YAPAR MI
BENİM gibi “Joker” fanları şu günlerde tartışıyor.
Acaba yeni Joker, ekim ayında gösterime çıktığında iyi gişe yapacak mı?
*
Deadline Hollywood haber sitesine göre bazı yorumcular filmin çıktığı 4 Ekim hafta sonunu 90 milyon dolar gibi çok yüksek bir box office’le açacağını söylüyor.
*
Ancak başka bazı yorumcular bunu çok yüksek görüyor. “50 milyon dolar yaparsa çok iyidir” diyorlar.
Çünkü bu filmde çizilen Joker karakterinin, Batman filmlerindeki Joker’e alışmış gençler için fazla sofistike olduğunu iddia ediyorlar.
*
Yeni DC Comics filmi, onun nasıl kötü bir insan haline geldiğini anlatıyor.
Yani başlarda ezik bir Joker göreceğiz.
Ben de pek karar veremedim.
YENİ JOKER Mİ JACK NİCHOLSON MI
FINANCIAL Times yazarının geçen cumartesi yazdıkları aklımdan gitmiyor:
“Joaquin Phoenix bu rolüyle Jack Nicholson’ın oynadığı Joker’i geçti, ‘Guguk Kuşu’ ve ‘Shinning’ filmlerindeki oyun performansına yetişti...”
Paylaş