Paylaş
HADİ onun şu fani dünyada en sevdiği nakaratla başlayayım...
Allah aşkına...
Hangi şarkıcımız, Attilâ İlhan gücünde bir satırı, onun kadar takabilmiştir en âşık hallerimize...
* * *
Hangi şarkıcımızın bir dizesi,
Cemal Süreya’nın, Nâzım’ın,
Turgut Uyar’ın, Edip Cansever’inki kadar jilet atmıştır terk edildiğimiz anlara, tek başına gecelerimize...
* * *
Kim, hangimiz, hepimizin kolektif ayrılık ıstırabını, bir aşk hattatı olup da “Sana sevdanın yolları, bana kurşunlar” cümlesindeki kadar kanatarak yazmıştır ruhumuza...
* * *
Arkadaş, biliyorsun değil mi...
Aşkın bir başı, bir en şahane günleri vardır.
Söyle Allah aşkına...
Hangimiz yaşadığımız o yeni
ve en mutlu günlerin, gecelerin saadetini, yerine başka hiçbir şeyin konulamadığı en şahane, en
biricik anlarını, “Büyük aşkım” kadar tutkulu ve arzulu anlattı bize?
“Büyük aşkım
Yıldızlar kayarken
Akşamın koynunda
Martılar kıskansın
Uçur beni büyük aşkım”
Arkadaş...
Büyük aşkın derdi de büyüktür, ayrılık da vardır fıtratında...
Eh ayrılık olunca ayrılığın acısı da...
Ama söyle Allah aşkına...
Hangimiz o gün geldiğinde, acısını, ayrı düşmenin ıstırabını, onun kadar duyarak, onun kadar, hem de ta şuramızdan anlattı bize...
Durmadan anlattı.
“Seni versinler ellere, beni vursunlar
Sana sevdanın yolları, bana kurşunlar”
* * *
Sevgili kardeşim...
Aşk biter... Maalesef biter...
Sonra küçücük bir mesajın hasretle beklendiği, ama domuzcasına hiç gelmediği geceler gelir.
Umudun her saniye kahra dönüştüğü yapayalnızlıklar...
Söyle Allah aşkına...
Kim o hissi, onun şarkısındaki kadar, tıpkı bizim gibi hisseder, tıpki bizim bir türlü söyleyemediğimiz gibi, bizim yerimize söyler:
“Kıyametler kopuyor zavallı yüreğimde
Tükendim, tükendim, tükendim artık
Hiç mi özlemedin, hiç mi hakkım yok
Bir ara, bir sor Allah aşkına...”
* * *
Ahh arkadaş ahh...
Aramaz... Sormaz...
Sonra her şey biter...
Biter de, “İyi ki hatırladım” mı, yoksa “Allah kahretsin kime baksam o” diye bir türlü karar veremediğin anlar gelir...
Yine de dert etme kendine, merak etme bir Kayahan vardır, gece vardiyası, hicran yedeği, bütün hüzünlü gecelerin en acil servisi...
Gelir...
Ve kulağına öyle bir şey fısıldar ki...
Sen de o iki kişilik koroya katılır ve haykırırsın...
“Bir yemin ettim ki... Dönemem...”
* * *
Arkadaş, aşk acısı da geçer bir gün be...
Onunla birlikte öfken de geçer... Yemin desen, zaten bir manası kalmaz...
İşte öyle bir anda, sen de açarsın “Gönül sayfanı...”
“İçimde hatıralar delik deşik
Mektupları okudum seçip seçip
Karanfil kokladım senin için
Odam hasret kokuyor...
* * *
Bir aşk milleti olarak, coşkumuzun, hüznümüzün, terk edilmişliğimizin,
bir haz tepesine tırmanıp da
sonra dibe, en dibe vuran hallerimizin en büyük şairini kaybettik...
Haberin olsun...
Geceler dolu Fatihaları gani
gani hak etmiş bir kardeşimizdir o...
Paylaş