Ahmet Aslan ‘Geberiyorum’ diyor ya asıl ben geberiyorum
BU Ahmet Aslan, bu harika Zaza adam var ya...
Son zamanlarda gecelerimin epey hırsızı oldu.
***
- La-Tar adını verdiği klasik gitarla bağlama karışımı bir enstrüman çalıyor ki, ne çalıyor...
***
- Hani âşık olduğum kadına “Seni seviyorum” lafı yetmez bana, “Geberiyorum” demen lazım diye bağırmak istiyorum ya...
O da “Geberiyorum” diye harika bir şarkı söylüyor.
***
- Arada bir, orada burada, onun bunun yakasına yapışıp, “Çok büyük olabilirsin ama...” diye haykırmak istiyorum ya..
O da aynen böyle haykırıyor.
***
- Arada bir, orada burada, ona buna “Minnet eylemem” diye saydırmak istiyorum ya...
O da “Minnet eylemem” diye harika bir şarkı söylüyor.
***
Üstüne bir de “Cane”.
Yani arkadaş... Gençliğimin Paris’indeki o harika herif Leo Ferre var ya... Kimdiyse, ne idiyse...
İşte Ahmet Aslan da o...
- NOT: Hay sana bin teşekkürler Nurhak Kaya...
Ot dergisinin son sayısında Gökhan Özoğuz’la, Ahmet Aslan’ı bir araya getirmiş ve harika bir söyleşi çıkmış ortaya.
EVRENİN BEBEKLİK FOTOĞRAFINI GÖRMEK İSTER MİSİNİZ
Scientific American dergisinin ağustos sayısının kapak konusu “Uzayın en boş yeri”ydi.
Dosya şu soru ile açılıyordu:
“Kainatın en eski ışığını görmek ister misiniz?”
Çok basit...
Eski bir televizyon alacaksınız.
Açtığınızda kanallar arasında gezerken gördüğünüz o küçücük patlayan benekler ve noktalar var ya...
İşte onlar kainatın en eski ışıkları.
Günümüzden 13.8 milyar yıl önce, kainatın oluşmasını sağlayan “Big Bang”, yani “Büyük Patlama”dan kısa süre sonra yayılan ilk ışıklar bunlar.
Daha doğrusu büyük patlamadan sonra yayılan fotonlar.
Bunlar her istikamete yayılıp bir radyasyon bulutu meydana getirdi.
Televizyon ekranında gördüğümüz bu ışıklar bir anlamda yaşadığımız evrenin doğum fotoğrafı.
Fizikçiler buna “Bebek fotosu” diyorlar.
‘HOUSE OF THE RİSİNG SUN’ ŞARKISININ MUHTEŞEM DÖNÜŞÜ
1960’ların en büyük şarkılarındandı.
Önce Animals’ın harika yorumu, sonra da Joan Baez’ın folk yorumu ile sevdik.
“House of The Rising Sun” şarkısı, şu an gösterimde olan iki güzel filmde de müzik olarak kullanılmış.
“Suicide Squad” ve “Seven Magnificient” filmlerinin ikisine de çok iyi gitmiş.
Bu şarkıyı herhalde hayatımın sonuna kadar bıkmadan dinleyeceğim.
ENİS BERBEROĞLU HAKKINDA MUHBİRLİK YAPMAYA HAZIRIM
ENİS Berberoğlu hakkında “FETÖ’cülükten” iddianame hazırlayan savcılara muhbir olup, Enis Berberoğlu hakkında bildiğim her şeyi anlatacağım.
Çünkü Enis hakkında her şeyi biliyorum.
Sadece ben değil...
Hürriyet binasından adımınızı atın.
Önünüze gelen ilk kişiye “Şu eski genel yayın yönetmeniniz neler yaptı” diye sorun.
Tek tek anlatırlar...
Enis’le neredeyse 25 yıl beraber çalıştım.
En büyük özelliği nedir biliyor musunuz...
Her şeyi açık açık konuşmasıdır.
Birisine kızdı mı... Mesela bana...
Daha asansörde başlar saydırmaya...
O nedenle biz Hürriyetçiler, Enis hakkında her şeyi biliriz.
“Sayın savcı” diyeceğim...
Enis’in gizli kapaklı hiçbir şeyi yoktur.
Darbeci, şucu bucu olsaydı savcıdan önce biz bilirdik.
Daha asansörde hepimize anlatırdı.
Dünyanın en şeffaf adamıdır.
Yani örgüt gizli olur da, bizim Enis gizli kalamaz...
MÜJDE İLK AFRİKA KÖKENLİ FETÖ’CÜMÜZ DE OLDU
OLAY Şöyleymiş.
- Pascal Nouma internette bir iddia sitesinin reklamında oynamış.
- Bu internet sitesi yasal değilmiş.
- Ayrıca orada oynayan birçok insan büyük meblağlar kaybetmiş.
- Ne alakaysa, TİB, bu internet sitesine göz yummuş.
- Tabii ki TİB’de bu işe göz yumanlar da FETÖ’cülermiş...
Gördün mü şimdi, Türkiye’nin en sevilen, en sempatik Afrika kökenli insanı nasıl gitti gürültüye...
At iziyle it izi karışmasın emri verilmişti.
Kurunun yanında yaş da yanmasın denmişti.
Ama yaşın yanında kara da yanmasın meselesi kimsenin aklına gelmemişti.
Böylece ilk Afrika kökenli FETÖ’cümüz de oldu.
İKİ ŞARKI
- THE STRUMBELLAS: “Spirits-Soundr remix”
- KIYO CATO: “Cocaine” (White Girl Movie)
