Orly Havaalanı'nda uçağa binmeden önce Fransız gümrük memuru, Türk olduğunu görünce valizini açmasını istemiş.
Valiz açılır açılmaz, somon füme paketi Fransız memurun dikkatini çekmiş ve ‘‘Bu pakette ne var’’ diye sormuş.
Atilla da kendinden emin biçimde ‘‘Somon füme’’ cevabını vermiş.
Memur, Atilla'nın yüzüne bakmış ve ‘‘Lütfen bu paketi açar mısınız’’ diye sormuş.
Atilla, polisin bu güvensizliğine çok içerlemiş, ama yapacağı bir şey olmadığı için, sinirli bir hareketle paketin üzerinde kurdeleyi çıkarıp atmış ve ambalajı açmış.
* * *
Paketin içinden beyaz plastikten yuvarlak bir kutu çıkmış.
O bölümü kitaptan aynen aktarıyorum:
‘‘Kutu yabancı gelmedi; benzerlerini La Fayette mağazasının vitrinlerinde görmüşlüğüm vardı. Şeffaf kapağından kutunun içinde kırmızı bir şeyler olduğunu fark ettim ve kapağı açınca donakaldım. Elimde kırmızı renkli bir kadın iç çamaşırı takımı tutmaktaydım...’’
Evet, yanlış okumadınız, kırmızı renkte, seksi mi seksi bir adet bayan külotu ve bir adet sutyen....
Atilla öyle ağzı açık kalakalmış.
Kızararak gümrük memuruna bakmış.
O, ‘‘Seni gidi çapkın seni’’ der gibilerden işaret parmağını sallıyormuş.