Paylaş
Sen batıdaki... Sen Doğu ve İç Anadolu’daki...
Sen Akdeniz veya Güney Anadolu’daki...
Ve sen Marmara, Trakya’daki...
16 Nisan günü neye oy vereceğinin gerçekten farkında mısın...
Sen siyasetçi... Milletin vekili... O akşam sandıktan çıkacak sonucu biliyor musun...
O gece Türkiye kaça bölünecek farkında mısın...
Sanıyorsun ki sandıktan 2 Türkiye çıkacak.
“Evet” diyenler ve “Hayır” diyenler...
Ama bak ben sana o gece sandıktan kaç Türkiye çıkacak söyleyeyim.
BİR: Büyük bir ihtimalle Güneydoğu Anadolu’dan “Hayır” oyu çıkacak.
İKİ: Büyük bir ihtimalle Orta Anadolu, Karadeniz ve Doğu Anadolu’dan “Evet” oyu çıkacak.
ÜÇ: Büyük bir ihtimalle Trakya ve Ege ve Akdeniz sahilinden “Hayır” oyu çıkacak.
DÖRT: Büyük bir ihtimalle İstanbul’da evet ve hayır oyları birbirine yakın çıkacak.
Yani 17 Nisan Pazartesi ikiye değil, üçe bölünmüş bir yeni Türkiye coğrafyasına hazır olun.
Güneydoğu’da Kürt aidiyetine göre çizilmiş bir sınır.
Trakya, Ege, Akdeniz’de hayat tarzına, parlamenter sisteme göre çizilmiş bir sınır.
Karadeniz ile İç ve Doğu Anadolu’da muhafazakârlığa ve başkanlığa göre çizilmiş bir sınır.
Söyleyin hazır mıyız bu fikri federasyona...
O yüzden diyorum ki...
İster ‘evet’ çıksın ister ‘hayır’, bütün partilerin şimdiden bu 3 parçalı Türkiye’yi yeniden tek parçaya indirmenin psikolojik çalışmasını yapmaya başlamalarında yarar var.
'EN İYİ 100 FİLM' JÜRİSİNDE POTEMKİN SENDROMU
HÜRRİYET Pazar harika bir iş yaptı.
Çok kuvvetli bir jüri oluşturmuşlar ve Türk sinemasının en iyi 100 filmini seçmişler.
İtirazlarım var.
BİR: Seçimlerde her zamanki gibi belirgin bir “entelektüel görünme” merakı var.
İKİ: Her zamanki gibi büyük başarı sağlamış popüler filmler küçümsenmiş.
ÜÇ: Her zamanki gibi bir “Yılmaz Güney” tutulması yaşanmış.
Ben buna “Potemkin Zırhlısı sendromu” diyorum.
Gençliğimizde bütün en iyi film listelerinin başında hep Sovyet yapımı “Potemkin Zırhlısı” filmi olurdu.
Oysa zorla seyrettiğimiz bir filmdi.
Bu listeleri yapan jüri üyeleri de biraz böyle davranmış.
'EN İYİ 100 FİLM'DE 'ISSIZ ADAM' OLMAZ MI
“Issız Adam...”
Yahu hepimiz öldük bittik filme...
Günlerce konuştuk, şarkısı dilimizden düşmedi. Bir Allah’ın kulu jüri üyesinin aklına gelmedi mi...
“Üç Arkadaş...”
Hayatım boyunca seyrettiğim en sıcak, en sahici Türk filmlerinden biri “Üç Arkadaş”tı.
Film ilk 100’e girememiş. Sadece Türker İnanoğlu ile Nejat İşler hatırlamış.
Teşekkürler Türker Abi, teşekkürler Nejat...
“Organize İşler...”
Bizi bunca güldüren, eşsiz repliklerini her gün hatırladığımız, görüntü ve renklerine hayran olduğumuz, aklımıza geldikçe seyrettiğimiz bu filmi kimse aklına getirmedi mi...
Yoksa bana avam derler diye korktu da yazmadı mı...
“Kaybedenler Kulübü...”
Türkiye’de bugüne kadar yapılmış en cool filmlerden biri...
Hayret ki kimsenin aklına gelmemiş.
Daha çok var da, yerim yok.
SAMİMİ SÖYLEYİN BU ADAMI GÖRSENİZ NE DERSİNİZ
FOTOĞRAFTAKİ bu adam var ya...
Pinterest onun söylediği şarkının sözleri için 78 farklı fikir diye bir sayfa açtı.
Spotify ilk defa bir şarkıyı dinlerken, albüm kapağının üzerine şarkının yazılı sözlerini bindirmeye başladı.
Şarkı daha yeni çıktığı halde streaming platformlarında 300 milyona yakın indirildi.
Dün yazdım. Bu adam “Human” şarkısını söyleyen Rag’n’Bone Man...
“Human” (insan) kelimesinin bu küresel kudreti nereden geliyor?
Şimdi bu fotoğrafa bakın ve karar verin kimdir bu insan?
Hadi gelin kafamızdaki klişelerle bakalım.
BAKIŞ: Bakışına bakarsanız, içinde bir katil barındırdığını düşünebilirsiniz.
SAKAL: Hıristiyanlık’tan devşirme bir IŞİD militanı diyebilirsiniz.
SAÇ KESİMİ: Saç kesimine bakarsanız her an maraza çıkarabilecek bir punk diyebilirsin.
DÖVMELER: Cezaevinden yeni çıkmış, anadan doğma bir kriminal diyebilirsiniz.
DERİ CEKET: Üstüne bir deri ceket geçirse, Rolling Stones konserinde adam bıçaklayan “Cehennem Melekleri” üyesi sanabilirsiniz.
Oysa hiçbiri değil ve şarkısında sadece şunu söylüyor:
“Ben her şeye rağmen sadece insanım...”
İnsana ait bütün duygularımızı kaybettiğimiz bir günde, bu cüsseyle, bu imajla, bu bakışla, bu dövmelerle “Ben insanım” diyen bir şarkı, elbette insanların yarattığı önyargılara, klişelere karşı küresel bir haykırışa dönüşüyor. Bu şarkının sırrı işte bu.
MEKSİKA'DA KEŞFETTİĞİM HARİKA MARİACHİ ADAMI
TAM filmlerde gördüğümüz Mariachi adamı...
Başında o kocaman klişe Meksika şapkası, bol metalik giysiler, çizmeler ve kocaman bir gitar. Adı Vicente Fernandez...
Özellikle şu şarkıları:
“El Ultimo Beso”
“Me Voy a Quitare de enMedio”
“Tengo Una Amante”
REFERANDUM STRESİNE KARŞI
Nana Mouskouri: “No Moon At All”
Sabah bir doz, akşam iki, üç, dört kaça kadar gidebilirseniz.
Paylaş