Kadın ve erkekleri anlamanın ipuçları

Pazarlama ve iletişim kampanyalarının başarıya ulaşması için hedef kitle analizi çok önemlidir.

Haberin Devamı

Bu nedenle, pek çok kurum atağa geçmeden önce mevcut ve potansiyel müşterilerinin beklentilerini ölçtürür, SES (Sosyo Ekonomik Statü/Sınıf) gruplarına göre analizler yapar, müşteri memnuniyet endekslerine bakar, danışmanlık şirketlerine müşteri eğilimleri ve rakipler hakkında klasörler dolusu raporlar hazırlatırlar.

Uzun, kucak dolusu paralar harcanan, meşakkatli bir süreçtir bu…

İşte tüm bu çaba; en çok ürün ya da hizmeti satan olmak içindir. Doğrusu da budur zaten. Kontrollü yürümek. Çünkü rekabet her zaman en iyi olmayı gerektirir.

Nereye gittiğinizi bilmiyorsanız, gideceğiniz yolun ne önemi var ki?

Yaz geliyor ve insanlar yaz aylarında alışverişe daha meyilli olur. Belki kendi kadın veya erkek hedef kitlesine göre yeni kampanyalar başlatacak markalar olabilir. Bu yüzden adı bende saklı bir okurumdan gelen e-postayı sizinle paylaşmak istedim.

Okurum, gönderdiği e-postasında kadın ve erkekleri nasıl anlayabileceğimizi anlatmış. Gönderdiği analizi kendisi mi yazmış yoksa bir yerlerden alıntı mı yapmış bilmiyorum ama okurken ben çok eğlendim. Okurumun keyifli analizine göre kadın ve erkekleri şu ipuçlarını kullanarak daha kolay anlayabiliriz:

“Kadınlar dört farklı yaşa sahiptirler. İlki kimliklerinde yazan, ikincisi hissettikleri, üçüncüsü gösterdikleri ve dördüncüsü ise söyledikleri yaşlarıdır. Aman siz siz olun, kadınlara söyledikleri yaştan daha büyük yaşta olduklarını ne ima edin ne de onlara bir fikri ya da ürünü pazarlarken gerçek yaşlarında olduklarını hissettirin. Hemen kırmızı çizgiyi yersiniz.

Erkekler de kadınlardan geri kalır mı hiç? Onların da dört farklı yaşı vardır. Elbette ki ilki kimliklerinde yazan, ikincisi olmak istedikleri, üçüncüsü söyledikleri ve son olarak gösterdikleri yaşlarıdır. Ancak erkeklere en kolay ürün ve hizmet satmanın yolu; onlara olmak istedikleri yaştaymış gibi davranmaktır.

Kadınların hayatında dört farklı dönem vardır. Bunlardan ilki ‘kaz dönemi’dir. Yani her söylenene inandıkları 15-25 yaş arası dönemden. Bu dönemlerinde onları pek çok konuda ikna etmek mümkündür. İkincisi ‘naz dönemi’dir. Artık hayatın gerçeklerine yavaş yavaş hakim olmaya başladıkları, güzelliklerinin de farkına vardıkları, bu yüzden de kapris üzerine kapris yaptıkları 25 – 35 yaş arası dönem. Hanımları bu dönemde ikna etmek için biraz sabır gerekir. 35-45 yaş arasındaki kadınlar ‘kurnaz dönem’lerindedirler. Hayatı tanımışlardır artık. Asıl onlar sizi her konuda ikna edebilirler, onlara bir şeyleri kabul ettirmek ise artık çok güçtür. Son olarak 45 yaş ve sonrası ‘enkaz dönemi’ yani mihrabın yıkılmaya başladığı yaşlar. Onları ikna etmenin yolu; gösterdikleri yaştan çok daha genç biri gibi davranın. En az on yaş genç…

Erkeklerin de hayatı dört döneme ayrılır.  15-35, ‘genç kaz dönemi’, 35-45 arası ‘olgun kaz dönemi’ ve 45 yaş sonrası ‘enkaz dönemi’ olmak üzere… Onları her yaş grubunda ikna etmek kadınlara oranla daha kolaydır. Yeter ki gururlarını okşamasını bilin ve kendilerini iktidar sahibi hissetmelerini sağlayın.

Kadınları bir nesneye benzetmek istesek en doğru seçim top’tur. Çünkü 20’li yaşlarda kadınlar futbol topuna benzerler. Her birinin peşinde 22 kişi koşar. 30’lu yaşlarında basketbol topuna benzerler. Her biri en az 10 kişiyi peşinden koşturur. 40’lı yaşlarında da golf topu gibidirler. Peşinde mutlaka birileri vardır. 50’li yaşlarında ise pingpong topu gibi olurlar. İki kişi birbirine atar durur. 60’lı yaşlarında kadınlar voleybol topuna benzer. Kimse tutmak istemez. 70’li yaşlarında ise yakar top gibidirler. Herkes onlardan kaçar.

Erkekleri tanımlamada meyvelerden yararlanabiliriz. Çünkü 20’li yaşlarda erkekler cevize benzer. Yani çok şey vaat ederler ama az şey verirler. 30’lu yaşlarında mantar gibidirler. Tehlikeli ama lezzetlidirler. 40’lı yaşlarda ise karpuz gibi olurlar. Büyük, yuvarlak ve sulu. 50’li yaşlarda ise mandalina gibilerdir. Mevsimi yılda bir kere gelir. 60’lı yaşlarda ise hurma gibi olurlar. Tat var ama görüntü yok. 70’li yaşlarda ise kelek gibi olurlar. Ne tat verirler, ne de keyif…”

Ben kendimi şimdi daha iyi tanıyorum…

Peki siz kendinizi hangi yaşta ya da döneminizde hissediyorsunuz? 

Yazarın Tüm Yazıları