Her teknolojiyi millileştirmek zorunda mıyız?

Ülke olarak teknolojiye daha çok yatırım yapmamız gerektiğini yıllardır yazıyorum. Bu yüzden son dönemde daha yüksek ses ile konuşulmaya başlanan çeşitli teknolojilerin, cihazların, servislerin ve yazılımların millileştirilmesi çağrılarını keyifle takip ediyorum.

Haberin Devamı

Özellikle her gün giderek daha fazla kişinin vurguladığı gibi milli işletim sistemimiz Pardus’a ve lisans ücreti olmadan kullanabilecek iş yazılımlarına geçişi gönülden destekliyorum.

 

Fakat ABD’yi boykot çağrıları ile başlayan bu dalganın her ülke gibi kısıtlı kaynaklara sahip ülkemize daha fazla zarar vereceğinden de korkuyorum.

 

Hangi teknolojilerin millileştirileceği, hangilerinin yurtdışından alınacağını, yurt dışından alınırken bilgi birikimi transferi yapılıp yapılmayacağı gibi konular bağırıp çağırmakla değil, geniş katılımlı strateji toplantıları ile belirlenmesi gereken, ülkemizin geleceği için çok önemli konular.

 

Haberin Devamı

Eğer uzun vadeli stratejimiz ve teknoloji vizyonumuz olmaz ise o gün kime kızmışsak o ülkeden gelen teknolojileri boykot etmeye çalışırız. Dikkat ederseniz dün Almanya’ya kızıp milli araba üretelim, bütün kaynaklarımıza buna aktaralım diyenlerle bugün ABD’ye kızıp mutlaka milli akıllı telefon üretelim ve sadece bu akıllı telefonu kullanalım diyenler aynı kişilerdir. Aynı kişiler yarın Çin ile bir sorunumuz olsa, tüm Çin mallarını boykot edelim, küçük ev aletlerini Çin’den ithal etmektense hepsini millileştirelim diyecekler, günün sonunda toplumumuzun açık pazar ekonomisi koşullarında talep ettiği her şeyi dünya standartlarında ülkemizde üretmeye çalışmak gibi imkansız bir hedefe doğru başarısız bir şekilde sürükleneceğiz.

 

Peki her şeyi millileştirmeyeceksek hangi teknolojileri millileştireceğiz? Buna yazdığım gibi çok katılımlı strateji toplantılarında karar verilmeli. Ancak yine de bazı bariz alanlar var ki mutlaka öncelikli olarak araştırma geliştirme eforumuzu bu alanlara kaydırmalıyız diye düşünüyorum. Bunlar benim görüşlerim, herkesin kendi görüşü elbette vardır, bunları da paylaşırsanız sevinirim, bir sonraki yazımda sizden gelen önerilere de köşemde yer vermek isterim.

 

Haberin Devamı

Bir ülkenin teknoloji stratejisini ve önceliklerini belirlerken göz önüne alınması gereken bazı şeyler var. Mesela, bahsi geçen teknolojinin gerçekten ülkenin varlığı ile ilgili stratejik bir konumda olup olmadığı, ülkede bu teknoloji ile ilgili hali hazırda eğitimli insan kaynağının olup olmadığı, ülkede mevzu bahis teknolojiye gelecek dönemde de ihtiyaç duyulup duyulmayacağı, hali hazırda ülkede var olan teknolojik yeterliliklerle ikame edilip edilemeyeceği, teknolojinin yerel ve global pazar büyüklüğü, global rakipleri, teknoloji Ar-Ge’si nihai bir ürün ile sonlanacaksa o ürünü üretmek için gerekli olan ham maddelerin ülkede var olup olmadığı gibi uzayıp giden sorular silsilesine cevaplar vermek gerekiyor.

 

Haberin Devamı

Mutlaka odaklanılmasının ülkenin geleceği için iyi olacağını düşündüğüm teknolojik alanlar ise su ve tarım, sağlık teknolojileri, enerji depolama teknolojileri, nano-teknoloji, savunma teknolojileri, malzeme teknolojileri, robot bilimi ve yapay zeka.

 

Bu alanlardan ise özellikle tarımı çok önemsiyorum ve ülkemizin şu anda bulunduğu durumun hızla değişebileceğini düşünüyorum. Hollanda bizden çok çok daha az ekilebilir toprağa sahip olmasına rağmen bu yıl en çok tarım ürünü ihracatı yapan ülkeler sıralamasında ABD’nin ardından ikinci sıraya yerleşti. Biz 2017’de 16.7 milyar dolar ihracat geliri sağlamışken Hollanda 108 Milyar dolar tarım ürünleri ihracatı gerçekleştirdi.

Haberin Devamı

2017 yılı dış ticaret açığımız 77 Milyar dolar

Eğer Hollanda kadar tarım ürünü üretebilseydik dış ticaret açığımız kalmazdı.

Şu anda popüler olan cep telefonu ithalatını engelleyelim kampanyasına bakarsak ise 10 yılda 23 milyar dolarlık cep telefonu ithal etmişiz. Yani yılda 2.3 Milyar dolar ortalama olarak para harcamışız.

Türkiye’de bulunmayan pek çok yetkinlik, ham madde, insan kaynağı ve yatırım ortamı gerektiren global bir cep telefonu markası yaratalım hedefindense, Monsanto gibi tohumu tekelleştiren şirketlerden kurtulup, ham maddesi zaten ülkemizde bulunan, insan kaynağı hali hazırda var olan tarımı teknoloji ile birleştirmek daha ulaşılabilir ve uzun vadede daha büyük getiri sağlayacak bir adım olmaz mı?

 

Haberin Devamı

Elbette her ikisini de yapalım ama belirli bir strateji ve önceliklendirme ile, dikkatimizi doğru yerlere vererek ilerleyelim.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları