İstanbul’dan İzmir’e bakmak

İstanbul’dayım!Birdenbire gidiverdim İstanbul’a. Hiç beklemediğim bir film çekimi çıkıverdi karşıma.

Haberin Devamı

Beklenmedik olan, bu iş değil, Âbidin Erderoğlu ile karşılaşıvermem. Buca Ortaokulu’nda resim öğretmenim, İzmir Atatürk Lisesi’nde resim öğretmenim,  adını Türk ressamları arasında saydırmış bir usta.
İzmir’deyken bir e-posta iletisi alınca üzülmüştüm doğrusu.
“Bu hafta ailemin üç büyüğü sanatları ile İstanbul’da buluşuyor. Babam Ozan Sağdıç (fotoğraf), dedem Âbidin Elderoğlu (resim) ve dedemin kuzeni Ömer Eldarov’un (heykel) eserlerinden oluşan “3 KUŞAK - 3 BAKIŞ” adlı karma sergi Aralık 2011 - 5 Ocak 2012 tarihleri arasında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimar Sinan Salonu - Fındıklı - İstanbul’da gezilebilir.”
Ozan Sağdıç’ı da Ankara yıllarımda yakından tanırdım; bir zamanların ünlü dergisi “Hayat” için çalışan bir fotoğraf sanatçısıydı. Âbidin Elderoğlu’nun keman sanatçısı kızıyla evlenmişti Ozan; doğan çocuklarının neredeyse her gün fotoğraflarını çekerdi.
Demek ki o çocuk, Oğuz, koskoca bir adam olmuş da “3 KUŞAK - 3 BAKIŞ” deyip İstanbul’da resim - fotoğraf - heykel üzerine bir karma sergi düzenliyordu.
Ben İzmir’de olup serginin İstanbul’da açılmış olduğuna tasalanırken şimdi İstanbul’dayım!

***

Haberin Devamı

Paris’teki resim eğitimi sonrası 1932’de Türkiye’ye döner Âbidin Elderoğlu, İzmir Öğretmen Okulu’na resim öğretmeni olarak atanır; ilk kişisel sergisini de o yıl, doğduğu kentte, Denizli’de açar. 1945 yılında İzmir’de düzenlenen “Ege Ressamları Sergisi”nde birincilik ödülünü alır.
Ege yöresi sanatçısıdır Elderoğlu, hele resim sanatının değer üretmediği o yıllarda İzmir’in sanatçısıdır.
Lisede yine öğretmenim oluveren Elderoğlu bir gün, şimdi yerinde yeller esen Buca Ortaokulu’nun çamlıklı görüntülerini yansıtan birkaç tablosunu okula getirmiş, resim sergilerine duyarsızlığın umutsuzluğu ile “Paris’te sergi açmama destek olacak biri çıksa, bütün tablolarımı ona armağan ederim” demişti.
Bir “resim öğretmeni” ile “ressam” arasındaki ayrımın bilincinde olmayan bizler, geçimini devlet kapısından sağlayan bir sanatçının çaresizliğini nasıl kavrayabilirdik ki!
Yıllar sonra Elderoğu ile Ankara’da açtığı bir sergide karşılaşıverdim. Artık soğuk renkleri sıcak bir anlatım için doğaya yaslanan resim anlayışını bırakmış, geniş bölgelere yayılan renk uyumunu yansıtan salt renkçi bir yaklaşım geliştirmişti. TRT’de bir sanat programında sergisinden görüntüler yayınlamak üzere kendisiyle görüştüğümde o mutlu bakışını anımsarım şimdi de.
Sınırları koşulları zorlaya zorlaya, bir “resim öğretmeni” olmanın tutsaklığına boyun eğmemiş bir sanatçıdır Elderoğlu; güler yüzlü, hoşgörülü, sevecen.
1974’de 73 yaşında öldü.

***

Haberin Devamı

Ozan Sağdıç’ın fotoğrafları, kendisinin fotoğraf dalında “devlet sanatçısı” diye seçkinleşmiş oluşunun birer belgesi.
Heykeltraş Ömer Eldarov, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in Nahçivan’daki büstü ile Kars’taki anıtını yapmış ve Azerbaycan Ulusal Bilimler Akademisi üyesi kimliğiyle, ayrıca ilginç bir kişiliği sergilemiş oluyor.
“3 KUŞAK - 3 BAKIŞ” İstanbul’da “görülebilir” de, İzmir’de “görülebilir olur” mu, bilemem.
Ama ben buradan, İstanbul’dan, geçmişi şu bir yudumcuk hatırlayışımla İzmir’i görebiliyorum.


 

Yazarın Tüm Yazıları