İKİ takım arasında kalite olarak büyük fark yok. Hatta Beşiktaş birkaç oyuncu olarak Stoke City’nin önünde. Peki neden kaybetti? Her şeyde olduğu gibi futbol maçında da ayrıntı detaylarda gizli. Tabii bu bizde detay, Avrupalı’da normal.
Hakemin verdiği penaltıya bakın... Verirsin, vermezsin; onu tartışmıyorum. Türkiye liginden herhangi bir maçı alın, dün geceki penaltı kararı eğer doğru ise, Türkiye’de her maçta bu tür pozisyonlar en az 10’ar kere oluyor. O zaman ya bizdeki doğru ya onlardaki. Ama şu çok net; serbest vuruşlarda veya kornerlerde Türkiye’de ceza alanı içinde ikili mücadele yapılmıyor... Bazen grekoromen, çok zaman da serbest güreş müsabakaları oynanıyor! Top taca veya kornere çıkıyor. Kaliteli bir futbolcu arkasını dönerek kendi müdaafa alanına gitmez, geri geri gider. Çünkü top oyuna ani sokulursa, pozisyonu kaçırır. Bunlar detay... Ufak ayrıntı ama, yaparsan başarıyı getirir. Presi hiç sevmiyoruz Türk takımlarının geneli presi sevmiyor. Yapmayı da yemeyi de. Stoke City biraz yaptı, siyah beyazlılarda hep top kaybı... Bakınız, dikkatinizi çekti mi bilmem, beşinci altıncı hakem uygulaması, yardımcı hakemlerin uzak tarafında yapılıyordu. Şimdi onların yanına aldılar. Neden? Maçın hakemleri, beşinci ve altıncıya çok güvendikleri için büyük hatalar yapmışlar. Ve FIFA’ya demişler ki; “Onları uzağa koymayın, yardımcıların yanına koyun, bize sadece ‘top kaleye girdi mi, çıktı mı’ konusunda yardım etsinler.” Futbol hep teknik arayışta. Ama biz, “Nasıl daha rahat şike yaparız” veya “Şike yaparsak nasıl ucuz kurtuluruz?”un peşindeyiz. Sonra da diyoruz ki; “Hakemler bizim hakkımızı yiyor.” Ey Türk futbolunu yönlendiren yöneticiler... Hakemler değil, sizler Türk futbolunun hakkını yiyorsunuz. Beşiktaş hep yıldız oyuncu aldı. O yıldızların bu Stoke City’ye haydi haydi yetmesi gerekirdi. En basiti o yıldızların mümkün olduğu kadar yerden oynamaları lazımdı. Neden? Çünkü rakip havadan iyi; niye kaldırıyorsun? Demek ki, senin aldığın yıldızlar daha bunu bile oynadıkları takıma uygulatamıyorlar.