MAÇIN tenkitinde, artılar da var... Eksiler de... İsterseniz önce moral bozmayalım, artılardan başlayalım. Sonra eksileri de yazarız.
Karabükspor’un mali portresi belli. Aldıkları, sattıkları oyuncular... Son 3 yılda baya bir istikrar var. Her şeyden önce, teknik direktör değiştirmediler. Dün gece de, 90 dakika boyunca her bakımdan Galatasaray’dan iyiydiler. Ama skor 1-1. Hem de 75 dakika eksik oynayan Galatasaray’a karşı. Dün gece Karabükspor, hem takım olarak, hem bireysel olarak, hem de oyun olarak Galatasaray’dan iyiydi. Arada bir fark vardı; tecrübe. O da beraberliği getirdi. Baros oyuna yeni girmiş, topu almış. Ceza alanı dışına doğru çıkıyor. Arkasında da 2 Karabüksporlu oyuncu var. Ne yapacaksın burada? Hiç müdahale etmeden rakibe yanaşıp, takip edeceksin. Ama ayağını sokarsan, o da zaten “Ben istedim bir göz, Allah verdi 2 göz” misali penaltıyı yaptırır. Senin acemiliğinden faydalanır. Alacağın maçta 2 puan kaybedersin. Tabii ki şu da var. Karabükspor’un forveti Shelton, ceza alanı içinde ayağına darbe yiyor. Niyeti top oynamak, devam ediyor. Düşse, net penaltı. Ama o pozisyondan da faydalanamıyor. Yani futbolda her türlü görüntü var. Galatasaray’da iyi yazabileceğim hiçbir şey yok. Futbolda genel bir kural var. Bu hiç değişmez. Futbol bu temel felsefe üzerine kurulmuştur. Topu kazanınca, hücum edeceksin; kaybedince, almak için mücadele. Hani Galatasaray’da Melo, gol attıktan sonra pitbull görüntüsüyle seviniyor ya...
Paylaşımda hata yapılıyor
Galatasaray’ın topu kaptırınca, aynen pitbull gibi top kapmaya çalışması lazım. Ama onlar, rakibin yanında koşuyorlar. Ne müdahale ediyorlar, ne de mücadele. Bütün Galatasaray takımı, “Arkadaşım mücadele etsin, topu alsın, bana versin, ben oynayayım” diyor. O zaman derler ki, “Senin anan güzel mi?” Bakınız. Kalecinin atıldığı pozisyon, yedikleri gol...Galatasaray defansının ortasına, araya atılan her topta adam paylaşımında hata yapıyorlar. Gelelim Muslera’nın atıldığı pozisyona. Eğer hakem onu, bariz gol şansından ötürü attıysa; yanlış. Yok, rakibe tekme attığı için attıysa, o da yanlış. Çünkü Muslera, santrhaflarının yapamadığını yapıp, topa vurmaya geliyor. Topa vurmak için ayağını sallıyor. Harekete başlıyor. O arada araya, rakip giriyor ve darbe ona geliyor. Bu kontrolsüz bir harekettir, fauldür. Ama kırmızı gerektirmez. Bu pozisyonlar da hakemlerin futbolu ne kadar bilip, bilmediklerini gösterir.