Tebrik ediyorum

ROBERTO Carlos üç gün önce dedi ki, "Biz, Dinamo Kiev’den daha iyi takımız. Onun için de biz bu turu geçeriz. Onun için de biz, bu takımı Kiev’de yener, Kupa-2’ye gideriz."

Dün gece oynanan maçta, Roberto Carlos’un "iyi" dediği Fenerbahçe, kötü Kiev karşısında bir tane pozisyona giremedi. Hani insan ilaç için bir tane pozisyona girer. Bu kadar kötü bir Fenerbahçe, uzun yıllardır seyretmedim.

Biraz Lugano ile Edu, biraz da Gökhan...

Diyeceksiniz ki, Fenerbahçe’nin yediği gol Gökhan’ın kademeye girmemesinden kaynaklandı. İyi de, Gökhan hem forvet oynadı hem defans. O kadar hata yapacak. Volkan o kademeye girmeye kalktı, geç kaldı. Golü yedi.

Dinamo Kiev iyi bir takım değil. Onlar da pozisyon bulamadılar. Kapasiteleri o kadardı. Böyle bir takıma karşı Fenerbahçe’nin kapasitesini tartışmaya gerek yok.

Kombine satamazlar

Peki, bu Fenerbahçe kadrosunu kim yaptı? Yönetim. Peki, Fenerbahçe yönetimi her sene övünerek, "Kazançlarımızı, bütçelerimizi artırdık" diyorlar. Hakikaten de artırıyorlar. Ama her artırdıkları sene futbol takımı o kadar zayıflıyor. Ters orantılı. Ama şunu hesap edemiyorlar; Yarın, birgün böyle kadro yapmaya devam ederlerse kombine satamayacaklar.

Maçı televizyondan seyrettiğim yerde, bir Fenerbahçeli eşiyle maçı seyrediyordu. Hocam dedi, "Geçtiğimiz yıllarda Fenerbahçe orta sahasında Appiah’la Marco vardı. Ama şu anda Maldonado ile Josico oynuyor. Şu Fenerbahçe maçlarını seyrederken bir duble rakı içeyim, keyif alayım istiyorum. Ama bu Fenerbahçe takımı bana sonunda bir ufak şişe rakı içiriyor."

Haksız mı? Kesinlikle haklı.

Hakkı yok

Bir takım mutlaka bir üst tura çıkacak diye bir kaide yok. Futbolda her maçı kazanacak diye bir kaide de yok. Ama bu kadar ruhsuz ve mücadelesiz oynamaya da bir takımın hakkı hiç ama hiç yok.

Maldonado denen futbolcu (alınırken hangi şartlarda alındı, merak ediyorum) oyuna sonradan giriyor ve tekme atıp kırmızı kart görüyor. Hani yorulursun, çok mücadele edersin ya, fizik olarak tükendiği yerde gayri ihtiyari bir pozisyona tepki gösterip tekme atarsın, kabul. Ama bu beyefendi daha terlemeden atılıyor. Aslında Maldonado’nun oyuna girdiği dakikayı, oyunun ve atılışını gözlerseniz Fenerbahçe takımının ne durumda olduğunu daha iyi anlarsınız.

İki maç iyi gidince, Fenerbahçeli idareciler, "Bu takım bizim eserimiz" diyorlardı. Soruyorum şimdi. Bu takım kimin eseri? Şimdi mutlak sanal bir olay yaratıp gündem değiştirmeye kalkışacaklar. Ama kimse artık bunları yemeyecek.

İnsan üzülüyor, Avrupa kupalarında takımlarımız elenince. Sarı lacivertliler sonunda annemizin ligine döndüler. Bu takımı bu kadar kısa sürede gerisin geriye bu kadar düşürmek kolay bir iş değil. Büyük bir başarı. Onun için de bu başarıyı (!) ihya edenleri tebrik etmek lazım.
Yazarın Tüm Yazıları