Tatsız tuzsuz

BEŞİKTAŞ, Ankara’ya gelirken belki de bu sezon en zorlu maçlarından birini oynayacağını zannediyordu.

Ama bilmiyordu ki, G.Birliği, dişleri dökülmüş bir canavar. İlhan Cavcav artık yukarılardan umudunu kesmiş olacak ki, iyi oyuncularını verip, takımı zayıflatıyor. Aldığı paralar değerinde yeni oyuncular alıyor, onlar da fiyasko çıkıyor. Ya İlhan Abi artık yoruldu ya da kılavuzları karga oldu.

Beşiktaş, işi biraz ciddi tuttu, maçı 2-0 yaptı. Sakın "G.Birliği ikinci golü kendi kalesine attı" demesin kimse. Demek ki defans elemanı çok zor durumda kalmış ki, o vuruşu yapmış. 2-0 olana kadar Delgado çok etkiliydi. Ricardinho, eh işte. Ama Burak’ta düşüş var. Sezon başındaki hali yok. O gücü, kuvveti yok. Acaba İstanbul’un o güzel sihri! onu da mı etkiledi acaba. 90 dakika boyunca Ankaralılar Runje’ye bir tane bile tehlikeli pozisyon yaşatamadılar.

En iyisi Delgado’ydu

Beşiktaş defansı araya atılan her topta hata yapıyor. Böyle bir takıma karşı pozisyona giremediler. Gençler defansı da maşallah. Her atılan topta kevgir gibiydi. Bu saatten sonra artık maç 2-0 olmuş siyah beyazlı oyuncular kendilerini niye riske soksunlar. Onlar da oyunu idare ettiler. Ama maç 2-1 olsaydı, Beşiktaş mutlak 3-1 yapardı. Varın siz G.Birliği’nin durumunu düşünün. Beşiktaş takımında şu kötüydü diyemeyeceğim. İyilerin içinde Delgado’yu başa alacağım.

G.Birliği’nde bir tek Mehmet Nas vardı. Gerisi hikaye. Zaten böyle bir maçta da hakeme bir şey düşmezdi. O da işi idare etti. Kötü bir futbol, kötü bir maç futbol seyretmeye heyecan duymaya gelen ama hiçbirini bulamayan bir seyirci. Belki de futbolcu olarak, takım olarak, teknik adam olarak pazartesiye alışık değiliz.

İnşallah öyledir diyelim, klasik anlamda yolumuza devam edelim.
Yazarın Tüm Yazıları