Suçlu basın!

DOKSAN dakikayı yanımdaki Ömer Güvenç’le beraber izledim. Top Belçikalı oyunculara gittiğinde sayıyorduk, "Acaba beş-altı pas yapacaklar mı?" diye... Dört pastan yukarıya çıkamadılar. Bunu niye yazıyorum? Oynadığımız takım işte böyle bir takım. Peki biz neyiz? Ya Avrupa üçüncüsüyüz, ya da dördüncü. Bu beraberliğin hiçbir mazereti yok...

Artık bu iş sıkmaya başladı. Şunu söyleyelim artık, ayıp oluyor. Bir kulüp takımı futbolcusu veya teknik direktörü olsa o kulübü ilgilendirir. Ama Milli Takım Teknik Direktörü ile Milli Takım Kaptanı beni köküne kadar ilgilendirir. Mecbur musunuz kardeşim her maçtan önce basından birileriyle kavga etmeye, bu kavga ile beslenmeye? Neymiş efendim, bir spor yazarı Emre’yi tenkit etmiş. Edecek, ne var bunda? Nerede olay var ardından Emre çıkıyor. Nerede olay var Fatih Terim ona sahip çıkıyor. En ufak bir şey büyütülüyor. Buradaki en önemli malzeme de basın. Futbolculara karşı kullandırılıyor. Kamuoyu oluşturuluyor güya. Sonra ne oluyor, çıkıyorsun sahaya arabın yalellisini oynuyorsun, ondan sonra yükle basından birine gitsin.

Bir tane Semih’in Arda’nın kenardan yaptığı ortaya volesi var. Başka pozisyonu yok. Orta sahanın ortasında Emre artı Mehmet Topal oynuyor. Dışarıdan baktığınızda iki futbolcu gözüküyorlar ama bir futbolculuk oynuyorlar. Fatih Hoca dışarıya daha fazla çalışan, daha fazla gayret eden Mehmet Topal’ı alıyor. Bu takımda öyle veya böyle rakibse ters işi Kazım Kazım yapar. Emre dururken, gene onu oyundan alıyor. Maşallah Emre tabi senatör gibi. Siz ne derseniz deyin Fatih Terim bu Emre’yi oynatıyor. Dün Emre ne yaptı? Doksan dakika boyunca takımı 10 kişi oynattı. Çünkü adam hem kamuoyuna eksi elektrik veriyor, hem de takıma.

Futbolcuya göre oynarsın

Sahada takım hiçbir şey oynamıyor. Fatih Terim rakip teknik direktörün üstüne yürüyor. Sen önce takımını Belçika’nın üstüne yürütsene. Hakem mazereti de yok. Penaltı yüzde 50 yüzde 50. Yardımcı hakem ikaz etmese ne dersiniz?

Futbol Federasyonu ve Fatih Terim’in oturup bazı şeylere karar vermesi lazım. Bir milli maça çıkacaksınız, Fatih Terim ortaya, "iki takım çalıştırmaz" prensibini atıyor. Veriyor ağzına milletin cikleti, futbolcuyu da havadan uzaklaştırıyor, kamuoyunu da. Ama ona sorarsanız suçlu basın. Ne demişler, işte basın bunu da yazın. Şu da ayrı bir gerçek. Hamit, Nihat ve Marco yoklar. Yani şu çok net. Her şey tamam, teknik direktör masör pasör ama bu üçü oynarsa farklı olur, oynamasa farklı olur. Demekki, bazı şeyler teknikle taktikle futbolcuya endeksli. Varsa futbolcun, taktiği de veriyorsun, tekniği de. Yoksa futbolcun işte o zaman teknik adamların sahneye çıkacaklar. Ona göre mücadele edecekler.

Dün Belçika takımı kadro olarak bizden iyi olmamasına rağmen mücadele olarak, teknik-taktik olarak bizden daha iyi görüntü çizdiler. Galip gelseydik, Belçika’nın mücadelesine yazık olurdu.
Yazarın Tüm Yazıları