Sorun ortada

ZİCO’dan sonra Aragones ne yapacaktı? Fenerbahçe nasıl bir sistemle oynayacaktı? Sezon başı hazırlıklarında gazetelerde bakıyoruz, yorumlar şöyle: "Güiza-Semih çok iyi ikili oluşturdular. Kezman gidecek."

Önce şunu bir belirtelim. Geçen sezon küme düşen Kasımpaşa bu MTK’dan kesinlikle daha iyi bir takım. Fenerbahçe iki gol attı. Kaleye vurulan topların ikisi de rakibe çarparak kaleciyi kontrpiyede bırakıp gol oldu. Diyeceksin ki: "Kaleye vur arkadaş. Öyle veya böyle çarpar veya çarpmaz gol olur." Orada haklısınız.

Aragones’in elinde zaten belli oyuncular var ama bütün sorun orta alanda olacak. Selçuk ön libero oynuyor. Orta sahanın diğer oyuncuları Alex, Colin Kazım, Semih ve Uğur. Hepsi topu iyi kullanmaya çalışan oyuncular. Peki bu oyuncuların hangisinde rakibe pres yapıp topu alma becerisi var? Belki biraz Selçuk’ta. O da ilk harekette aldı aldı, alamadı gitti. Bu alana Emre de girecek, o da fark etmeyecek. Fenerbahçe hücumda zenginlik yaratabilir ama orta alanı iyi kapatıp topa uzun vurmadan ayağa top yaparak çıkan her takım Fenerbahçe defansına çok zor anlar yaşatır.

Fener orta alanı topu kaptırdıktan sonra geriye dönerken çabuk alan daraltamıyor. Bir de rakip alanda 5-6 kişiyle pres yapıp, topu kapıp tekrar hücuma kalkamadığı için 30-40 metrelik mesafeye tekrar gelip enerji ve vakit kaybediyorlar.

Şef garsona patates soydurmaktan farksız

Semih
rakip ceza alanı içinde son harekette gol yapan bir oyuncu. Öyle veya böyle her sene bu özelliğinden dolayı oyuna sonradan girip gol atıyor hatta gol kralı bile oluyor. Semih’i orta alana çekip orada mücadele etme vazifesi vermek, kaliteli bir restoranda şef garsonlik yapan birini mutfağa alıp patates soğan soydurmaya benziyor.

Güiza etkili adam. Ama onun yanına veya çaprazına oyuncular ağır gidiyorlar. Çabuk oynamaları gerekir. O da bunun sıkıntısını yaşıyor. Belki bazı maçlarda Semih’le iş olur. Rakibi çözemezsen ikinci yarının sonlarına doğru oynatırsın Semih’i. Biraz eşit dengeler maçında Semih-Güiza ikilisi Fenerbahçe orta alanında büyük yaralar bırakır. Dün gecenin yıldızı Colin Kazım’dı. Kazım’ın enteresan bir oyun stili var.

İyi kullanılırsa Kazım büyük silah

Topu ayağına aldığı zaman rakibi sinirlendiriyor. Rakip "gireyim mi, girmeyeyim mi, basayım mı basmayayım mı?’ diye ikilem içinde. Hani sarhoş bir adamın ayağına topu verirsin, bazen topa basıp düşer, bazen rakibin bacak arasından geçer. Aynen onun gibi bir şey. Colin Kazım iyi kullanılırsa bir takım için büyük silah. Fenerbahçe’de de her geçen gün üstüne koyuyor. Seyircinin istediği bir tip.

Hakem de zaman zaman MTK gibi zayıftı. Ama o da sırıtmadı. Öyle veya böyle Fener bu turu geçecek ama takımın daha bir belirlenmesi lazım. Zico’nun iki senelik oyun sisteminden sonra bu sistem değişikliği ne kadar çabuklukta olur o önemli. Benim merak ettiğim, aynı anda oynarlarsa Emre-Alex ikilisi ne yapar? Artıya mı döner, eksiye mi? Esas mesele burada.

Not: Fenerbahçe Stadı’nın Genç Fenerbahçeliler tribünü boştu. Bilet fiyatları biraz pahalıymış. Demekki Genç Fenerliler’le yönetim arasında savaş devam ediyor.
Yazarın Tüm Yazıları