ATATÜRK Olimpiyat Stadı’nda lig maçı oynamak futbolcuya da seyirciye de ters geliyor. Bir tek hakemler açısından avantaj. Çünkü, onlar seyirci baskısından etkilenmiyorlar, saha tribünlere çok uzak. Bu uzaklık yüzünden de sahada maç oynanıyor, neredeyse 100-150 metrede öteden de seyirciler bu maçı zoraki izlemeye çalışıyorlar.
İstanbul BŞB, oyunu rölantiye almak istemiş. Beşiktaş’ın üstüne fazla gitmiyor. Orta alanda siyah beyazlıları durdurup, çabuk atak başlatıyorlar. Kalelerinde acele hareketler yapan bir kaleci var. Beşiktaş da golü erken buluyor. Ama bütün şartlar Beşiktaş’ın lehine olmasına karşın rakibin zaaflarından faydalanamıyorlar.
Müdahale edemiyor
Sivok’un sakatlanması Beşiktaş için iyi olmuyor. Beşiktaş’ın diğer maçlardaki akıllı oyunu yok. Hani, o son dakikalarda tempoyu artıran, belki de Nobre’nin 90 dakika oynaması bu son dakikalardaki Beşiktaş baskısını yaratamıyor. Delgado gözükmüyor. Siyah beyazlılar, ne tempo yaptırabiliyorlar ne de düşürebiliyorlar. Maçın direksiyonu Büyükşehir’in elinde. O ne yapıyorsa Beşiktaş ona göre oynuyor. Peki, sen şampiyonluğa oynayan bir takımsın, Büyükşehir değil. O zaman nasıl şampiyon olacaksın? Bunun önlemini alacak, oyuncu değiştirecek, alternatif şıkları hazırlayacak adam da Ertuğrul.
O da kenardan oyuna müdahale edemiyor. A planı da B planı da yok gibi. Mesela; dün Sivas-Fenerbahçe maçında Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun, o kısıtlı kadrosuna rağmen oyunla da oynadı, neticeyle de. Ertuğrul Sağlam’ın kadro sıkıntısı yok. Bayağı da değişik alternatifi var. Eğer, bu takım böyle maçlarda puan kaybederse bunun tek sorumlusu vardır; teknik direktör. Aynen Fenerbahçe’de Aragones’in olduğu gibi.
Kararlar doğruydu
Maçın geneline baktığımızda "Beşiktaş galibiyeti kaçırdı" diyemezsiniz. İstanbul BŞB için de bu cümleyi söyleyemeyeceğimize göre, o zaman beraberlik normal netice çıkıyor. Maçta iki tane kritik pozisyon var. İkisi de Beşiktaş’ın pozisyonları. Birinde Nobre, rakip oyuncuya ceza alanı içinde ayakla müdahale ediyor. Topa vurmasını engelliyor. Delgado’nun gol vuruşunu hakem haklı olarak iptal ediyor. Diğerinde İstanbul BŞB kalecisi Mehmet Ali topu elinden kaçırıyor. İkinci bir hamleyi yaparak sağ elini topun üstüne koyuyor. Yerdeki bir topa, kaleci bir elini üstüne koyar da durursa, top "kalecinin kontrolü ve hakimiyeti altındadır" yorumunu getirir. Yani, bu tarz pozisyonda rakip tarafından yapılan müdahale fauldür. Yani golün iptali doğrudur.
Beşiktaşlı yöneticiler, dünkü maçın neticesini kesinlikle hakeme bağlamasın. Eğer bağlarlarsa teknik direktörleri ile futbolcularını kurtarmış olurlar, hakeme de haksızlık yapmış olurlar.
NOT: Bu yorum maç televizyondan seyredilerek yapılmıştır.