ÖYLE veya böyle, zor veya kolay, Merkez Hakem Kurulu ve Futbol Federasyonu bu konuda sınıfı geçti.
Merkez Hakem Komitesi’nde gözlemciler ile hakemlerin atamaları ayrı ayrı yapılsın, diye ısrarla söylemiştim. Dakika bir gol bir, faydasını gördünüz. Çünkü, MHK Başkanı ikisine de tesir edip raporlarını değiştirebilirdi. Bunun örneklerini geçtiğimiz yıllarda yaşadık. Taner Yalçındağ’a da bravo, Kuddusi Müftüoğlu’na da...
İkisine de aferin
Peki, bütün bunlar olurken, yani gözlemci ile hakem doğru, dürüst, erkekçe ve mertçe hareket edip rapor verirken, tekme yemediği halde rakibini aldatmaya yönelik canhıraş çığlıklar atan, sanki ağır yaralı veya öldü zannettiğimiz milyon dolarlar alan futbolcularımız ve bunlara sahip çıkan teknik direktörlerimiz, kulüp başkanlarımız ve bu konuda yorum yapanlara soruşturma açan iç disiplin kurullarımız, acaba bu olaydan sonra utanacaklar mı? Ve hakemlere aylardır hakaret eden, aşağılayan kulüp başkanı ve yöneticilerine en ufak ceza veremeyen Futbol Federasyonu yetkililerinin yüzü kızaracak mı? Yıllardır Türkiye’de banka soyanlara, hırsızlara prim verildiği için bugün dış borcumuz bu kadar. Ama bakıyorum, aynı olaylar futbol sahalarında devam ediyor. Öyle veya böyle, aferin Taner Yalçındağ, aferin Kuddusi Müftüoğlu. Şimdi ötekiler utansın. Acaba utanırlar mı?
Not:Beşiktaş, maçın 58’inci dakikadan sonra tekrarını istiyormuş. Pes vallahi. Bari ben de onlara iki gol vereyim, maç 3-0’dan devam etsin. Çünkü, yıllardır zaten İstanbul’da maçlar küçük takımların 3-0 aleyhine başlar. Beyler, maç hava muhalefetinden tekrarlanmıyor, oyun kuralı ihlalinden tekrarlanacak. Önce insan bir sorar, sonra ister.