Paylaş
Diyeceksiniz ki hamasi edebiyat yapma. Sonra da devam ederler, “Parayla saadet olmaz.” Bal gibi olur. Parasız saadet olur mu? Olmaz. Ne zaman olur, dün akşamki maç gibi. Ayda yılda bir.Ankaragüçlü futbolcular tamamen kendilerini göstermek için, kariyer için oynadılar. Fenerbahçeli futbolcular, doymuşları oynadılar.
Bir takım mağlup olur çok doğaldır. Dört de yer, beş de yer. Ama öyle mücadele eder ki, sonunda dersin ki, “Helal olsun onlara.” Dünkü Fenerbahçe’de baktığınızda iyi diyebileceğimiz, vasat diyebileceğimiz bir tane olay yok. Sahada oynayan futbolcular seyrediyor, kenarda duran Aykut seyrediyor.
Nerede kırmızı?
Bir futbolcu olarak eğer topa doğru gitmezsen, top gole gider. Bu futbolun temel kurallarından biri. Bütün Fenerbahçeliler, hep seyrettiler ve hiç birisi topa gitmedi. Hiç birisi yardımlaşmadı. Hiç birisi boşa çıkmadı. Fark daha fazla olurdu, Fenerbahçe şanslıydı.
İnsanın kafası karışıyor. Yobo için, “iyi oyuncu” deniyor. Peki, aynı oyuncu kalecisinin attığı aut atışını iki defa ceza sahası içinde tutuyor. Takımı galip olsa, vakit geçiriyor diyeceksin. Öyle bir şey de yok. O zaman neden, nasıl yapıyor veya yapabiliyor?
82. dakikada Gökhan Gönül’ün kırmızı kart görmesi lazım. Hakem kıyak yapıyor. Bu sefer 85’te aynı Gökhan Gönül, kendi kalesine gol atıyor. Gökhan Gönül gibi bir oyuncunun bunları yapması demek; Fenerbahçe’deki bazı şeylerin kötü gittiğinin göstergesidir.
Ankaragücü’nü çok seyretmedim. Birkaç maçını izledim. Ama mağlup olduğu maçlarda bile göze hoş gelen değişik bir futbol oynuyorlar. Onun için de Ümit Özat’ı tebrik etmek lazım.
BEĞENDİM
Geriye düşen Ankaragücü’nün motivasyonunu bozmadan oyuna devam etmesini.
BEĞENMEDİM
Seyircinin maça olan ilgisizliğini.
DİKKAT
Fenerbahçeli futbolcuların vurdumduymazlığı ve gamsızlığını.
Paylaş