Rezalet

HAKEM, Cüneyt Çakır olunca maçın 11’e 11 bitmesi zor. Kartları çok seviyor, oyuncak gibi oynuyor.

Yalnızca birinci devrede gösterdiği ve göstermediği kartlarla maça yüzde yüz etki etti, İstanbul Büyükşehir Belediyespor’u 10 kişi bıraktı. Önce itirazdan Mahmut’a bir sarı kart gösterdi. Olabilir, bir şey diyemezsin. Ama aynı sarı kartları aynı cesaretle çok fazla itiraz eden Alex ile Güiza’ya gösteremedi. Sonra Mahmut’a bir ikinci sarı kart gösterdi evlere şenlik... Pozisyonun faul olup olmadığı tartışılır ama Mahmut kırmızı gördü.

Fenerbahçe’nin yediği gol, ofsayt. Yalnızca ilk 45 dakikada hakem ve yardımcı hakem hataları... Bakın maç yazacağız, nelerden bahsediyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediye ayağa top yapan, topa vurmadan paslaşarak çıkan bir takım. Fenerbahçe bu tip oynayan takımlara karşı çuvallıyor. Neden? Çünkü, orta alanda pres yapmıyor, yapamıyor. Böyle olunca da rakip bu alanda cirit atıyor.

Rüzgar ilk yarı İstanbul Büyükşehir’in lehine ama bundan yeteri kadar faydalanabildiler mi? Hayır. Volkan, A Milli Takım’ın banko oynayan kalecisi. Hakeme itiraz için 70 metre geliyor ve sarı kart görüyor. Şu andaki futbolun durumunu bundan daha güzel anlatacak başka bir durum yok. 10 kişi kalan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, rüzgarı arkasına alan Fenerbahçe’yle ikinci yarı nasıl mücadele edecek?

Yönetim ve Aragones

Fenerbahçe için "tehlike geliyorum" diyordu, geldi. 11’e 11 İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne 2-0 yenilse hiç önemli değil. Ama 10 kişi kalmış Belediyespor’a yeniliyorsan bunun telafisi olmaz. Fenerbahçe için hiçbir şey yazmaya gerek yok. Aslında bu maçın ve Fenerbahçe’nin bu duruma düşmesinin tek nedeni var; yönetim, sonra da Aragones.

Maçı çevirecek adam Alex. 1-0 mağlupsun ve rakip 10 kişi. Çift santrfora dönmen lazım. Güiza’nın yanına Semih’i koyman lazım. Ama sen, daha önce alınması gereken Emre Belözoğlu’nu sahada tutuyorsun, Alex’i çıkarıyorsun. Ama Emre’nin zaten bir ayrıcalığı var. Hakemler Emre’yi sonuna kadar sahada tutacaklar, tutmaya da devam ediyorlar. Çünkü Emre’ye her şey müstehak.

Hakem Cüneyt Çakır için söylenecek tek kelime var; rezalet. Yardımcılar derseniz, onlar da rezalet. Çünkü, atılan iki gol de net ofsayt. Önceki gün Galatasaray-Kayserispor maçının gözlemcisi Cüneyt Çakır’ın babası Serdar Çakır. Acaba önceki günkü maçtan sonra soyunma odasına gidip konuştuğu gibi dün de maçtan sonra oğlunun soyunma odasına girseydi neler konuşulurdu?

Bu arada 10 kişi mücadele eden İstanbul Büyükşehir Belediyesporlu futbolcuları ve teknik direktörleri Abdullah Avcı’yı tebrik etmek lazım.
Yazarın Tüm Yazıları