PSİKOLOJİK bir maç. Fizik-teknik her şey tamam ama bu tip maçlarda çelik gibi sinirin olacak. Burada gerilen takım Beşiktaş. Zaten 90 dakikanın içinde Beşiktaş’ın ne kadar gerildiğini gördük. Fenerbahçe akıllı oynadı. Arkada kalabalıklaştı, alanı daralttı. Orta alanda özellikle çok iyi top yaparak Beşiktaş’ın tabiri caizse gazını aldı.
Deivid maça fena başlamadı ama sonra Emre ile dalaşması ve Aragones’in Emre’yi alması, F.Bahçe’de dengeleri bozdu. Diyeceksiniz ki: "Emre iyi mi top oynuyordu?" Hayır. Ama ayağına aldığı topu hiç olmazsa rakibe atmıyordu. Deivid, 20-25 dakika oynadıktan sonra güç olarak düşünce çok top kaybına başladı. Aragones’in burada yaptığı en doğru hareket, Gökhan Gönül’ü arka ortada oynatması. Çünkü, bu oyuncu çok zeki, ne yapacağını iyi biliyor. Boşa top kullanmıyor ve rakibin nereden tehlike yaratacağını çok iyi kestiriyor.
Peki Fenerbahçe böyleyken Beşiktaş ne yaptı? Çok net bir şekilde Delgado hiç yok. Tello yok, Bobo yok. Bunlar çok net olarak olmayınca otomatik olarak Beşiktaş 8 kişiye düştü.
Fenerbahçe’de Selçuk mükemmel oynadı. Tabiri caizse bir elektronik beyin gibi sarı lacivertlileri idare etti. Çok sakindi, telaş etmedi. Aldığı bütün topları iyi kullandı. Bir tek hatası, Holosko’nun o kadar uzun mesafe top sürmesine izin vermesi. Sarı kartı da yoktu. En kötü o pozisyonda kullanabilirdi ama belki de çok yorgundu, yapamadı.
Penaltıyı vermeliydi
Uğur iyi mücadele etti. Roberto Carlos iyi mücadele etti. Volkan bir-iki ufak hata yaptı. Yasin rahat oynadı. Ali Bilgin daha verimli olabilirdi. Semih oynadığı sürece faydalıydı. En azından ayağına verilen topları kaptırmadı. Bastı, arkadaşlarına perdeleme yaptı. Güiza belki de geldiği günden beri en faydalı maçlarından birini oynadı. Attığı gol mükemmeldi. Ama şu bir gerçek ki, Güiza’ya zamanlaması iyi top atılsa, çok daha avantajlı bir şekilde pozisyonlara girebilirdi.
Bu tip oyuncunun önüne ilk hareklendiği anda açık alanda topu bırakacaksın ki, ofsayt tuzağına düşmesin, rakibi yakalasın. Şimdi psikolojik savaş Trabzonspor’un da devreye girmesiyle daha bir keyifli olacak. Aslında bu Fenerbahçeli futbolculara okkalı bir ceza vermek lazım. Küçük takımlarla oynarken niye konsantre olamıyorlar, bu mücadeleyi vermiyorlar diye. İnsan düşünüyor, bir Alex’le bir Nobre olsaydı, karşılıklı olarak kim bilir neler yaparlardı? Ama olmayanı düşünmeyeceksin.
Yunus Yıldırım bence Selçuk’un Ernst’e kontrolsüz yaptığı harekete net penaltıyı vermeliydi. Onun haricinde bir-iki ikili pozisyonda yanlış karar verdi ama bu penaltı pozisyonu affedilir gibi değil.
Bu maçın net özeti şu: 90 dakika boyunca maçın direksiyonu, oyun planı Fenerli futbolcuların elindeydi. İkinci yarı Beşiktaş’ın hücum eder gözüktüğü dakikalarda bile bu değişmedi. Yani Fenerbahçe dün gece galibiyeti hak etti.