SEZON başı hazırlıklarında herkes attı, tuttu. Transfer bombaları vardı, takımlar müthiş oynuyorlardı.
İnanılmaz hazırlandılar lige. Dörde bölerlerdi, altıyla çarparlardı falan filan... Ama, iş puan mücadelesine gelince kazın ayağı öyle değil.
Sezon başı olmasına rağmen mücadele kötü değildi. Kaliteli futbol var mıydı? Yoktu. Pozisyon var mıydı? Eh işte, yok gibi bir şey. Galip gelmeye mecbur olan takım kim? Beşiktaş. O zaman sahada rakibine bastıra bastıra oyunu kenara açacak, kaleye şut atacak, verkaç yapacak, topa vuracak takım hangisi olmalı? Beşiktaş. Bir tane düzgün vurdular. O da gitti gol oldu. Kaleci hatası var mı? Var.
Maçın en güzel hareketi İbrahim Akın’ın attığı gol. Başlangıcından, bitimine kadar kalite ve kabiliyet akıyor. Şu gerçek de var. Ceza alanı dışında bu hareketleri yaparsanız, sizi ikincide aşağıya indirirler. Ama, İbrahim Akın gibi kabiliyetli adamların, şahsi becerisi yüksek futbolcuların ceza alanı içinde bunları yapmaları gerekir. Nedeni de şu. Sen defans adamına göre daha önce düşünüyorsun. Tabiri caizse bu pozisyonlarda defans, forvet adamına gebedir. Yaptığı her harekete karşılık veremez. Bir yerde durmaya mecburdur. Hareket edemezsin. Kasılırsın. Dün gece de öyle oldu. İbrahim Akın, dört tane üst üste mükemmel hareket yaptı. İlk gelen topu çok zor pozisyonda stop edişinden, gol olana kadar.
Ligin açılış maçında İbrahim Akın’ın golünden başka kayda değer bir şey yoktu.
Karınca gibiler
İstanbul BŞB’nin ne büyük parası var ne de seyircisi. Mütevazi bir takım. Ama karınca gibi çalışıyorlar. Hadlerini biliyorlar. Şunun da altını çizelim. İstanbul BŞB çok mu iyi top oynadı? Hayır. Beşiktaş kötüydü, İstanbul BŞB fena değil. Peki skor neden böyle oldu?
İki takımın yaptığı transferlere ve yatırıma bakarsanız, dün geceki skor tabelasındaki netice, İstanbul BŞB için başarıdır.