ÖNCELİKLE şunu belirtmekte fayda var; inanılmaz güzel bir maç izledik. Tamam Hollanda 3-0 yendi ama ilk yarıda ileride Luca Toni’yi tek başına bırakan menekşeler, "Biz iyi defans yaparız. Nasıl olsa gol atarız" klasiğine girince perişan oldular.
Son yıllarda İtalya Milli Takımı’nın defansını böyle görmedim. Bu cümleyi söylerken zannetmeyin ki İtalyan defansının arkadaki dörtlüsünden bahsediyorum, İtalyan takımının 10 oyuncusundan bahsediyorum.
Hollanda takımı 90 dakika boyunca hiçbir İtalyan’dan tepki görmeden Buffon’la karşı karşıya kaldılar. Attıkları ikinci, üçüncü gol bunun en basit örneği. Kendi kalesinde gol tehlikesi yaşayan Hollanda döndürdüğü atakta, 3 veya 4 topla gitti gol attı.
3-0 İtalya için çok kötü bir skor. Çünkü uzun yıllardır bir İtalyan Milli Takımı böyle aciz durumlara düşmedi. Ama şunu unutmayalım; Hollanda mükemmel bir takım yaratmış. Daha doğrusu Van Basten. Ne zaman ayağa oynayacaklar, ne zaman uzun yapacaklar, ne zaman yana dönecekler ezbere yapıyorlar. Sanki hepsinin arkasında gözü var veya yanında. Van der Saar, 8 sene sonra İtalyanlar’dan intikamını aldı. Çünkü iki mükemmel kurtarış yaptı. Hem de en kritik iki anda.
Bu gruba "Ölüm Grubu" diyorlar. Sonunda kim ölür kim kalır bilmem ama bu maç mükemmeldi. Ve Hollanda bu rüzgarla turnuva sonuna kadar gider.
Hakem doğru karar verdi
Maçın hakemi kesinlikle İtalyan futbolculardan fazla koştu. Ve kesinlikle İtalyan takımındaki her futbolcudan daha iyiydi. Hollanda’nın birinci attığı golde yardımcı hakem pozisyonu çok iyi süzdü. Çünkü, Buffon kendi futbolcusuyla çarpışarak onu aut çizgisinin dışına gönderdi. Hiçbir defans oyuncusu kendisini aut çizgisinin dışına atarak ofsaytı kurtaramaz. Onun için gol çok doğru olarak geçerli sayıldı.
Şunu da unutmayalım; bir hücum futbolcusu kendini aut çizgisinin dışına atarak kendini kurtarabilir. Artık bunları Türk seyircilerinin öğrenmesi gerekir. Ve Türk spor adamlarının da...