Mantık kazandı

DÜN geceki sezonun ilk derbisi öncelikle iki teknik direktör arasında geçti. Galatasaray’ın hocası kendi silahlarını azami kullandı. Maça çıkarken kadrosu mantıklıydı. Maçın içinde de oyuncu değişikliklerini son derece dikkatli yaptı. Adeta satranç oynar gibi yönetti takımını.

Mustafa Denizli ne sahaya çıkardığı, ne de sonraki oyuncu değişikliklerinde ortalıklarda yoktu. Çünkü, böyle bir kadroyu sahaya sürünce ve hatalı oyuncu değişiklikleri yapınca, Beşiktaş’ın silahları kenarda kaldı.
Nihat Kahveci’den santrfor olmaz. Üstelik Nihat Kahveci maalesef çok kötü. Sen de onu banko oynatıyorsun. Üç tane etkili olabilecek adamı yani Nobre, Holosko ve Bobo’yu da yanında oturtuyorsun. Galatasaray’ı vuracağın yer olan ceza alanında rakip savunmayı kim rahatsız edecek? Bu üç adam. Onlar nerede? Kulübede.
Tabata oynar. Hazır. Üstelik fena da oynamıyor. Ama son derece yanlış bir değişiklikle bu sefer onu oyundan alıyorsun. Nihat Kahveci’yi de çıkarınca etkili silahların yine kenarda kalıyor. Çünkü, dört değişiklik yapma şansın yok.
Biri yedi, biri tuttu
Arda Turan yorgun. Kafası da rahat değil. Oynayamayınca iyice sinir yapıyor. Zaten büyük olan kafasını da sağa, sola sallıyor sıkıntıdan. Hocası bekliyor, olmuyor. Kaptanı oyundan alıyor. Giren kim? Elano.
Rijkaard bakıyor Baros da yorgun, o da sinirli. Nonda’yı hazırlıyor. Ama o sırada Baros golü atınca fark ikiye çıkıyor. Bu sefer Baros’u değiştirme gereği duymuyor. Neden? Çünkü Nonda’yı alırsa topu ileride tutması lazım. Gol tehlikesi olan bir oyuncu. Ondan vazgeçiyor. Ne yapıyor? Keita’yı çıkarıp, Barış hamlesini yapıyor orta sahaya. Ve oyunu da iyice kilitliyor.
Burada sadece teknik direktörleri konuşurken, takım kadrosunu hazırlayan yöneticileri de unutmamak lazım. Birisi Tabata ve Yusuf’u transfer ederken, diğeri Brezilya Milli Takımı’nın starı Elano’yu alıyor. Bütün bunlar olurken kalecileri de ihmal etmemek lazım. Birisi geleni yiyor, birisi de tutuyor.
Derbinin mantığı şuydu. Beşiktaş, yöneticisiyle, teknik direktörüyle ve futbolcusuyla dün gece sınıfta kaldı. Sakın çok iyi bir Galatasaray’a yenildiklerini söylemesinler. Biraz akıllı olsalardı, rakiplerini Ali Sami Yen’de yenerlerdi. Sakın Galatasaray’ın aman aman top oynadığını sanmayın. Sadece daha akıllıydılar. Galatasaray’ın bu vaziyette olmasında kadroyu hazırlayan yönetimin, teknik adamının ve futbolcularının büyük rolü var.
Hakem Bülent Yıldırım bir kaç avantaj haricinde fena maç yönetmedi. Bir de Mustafa Sarp’a sarı kartı zamanında verecekti. Oyuna dahil olduktan sonra Mustafa Sarp kırmızılılık bir hareket yapsaydı, sarısı güme giderdi.
NOT: Leo Franco’nun, Serdar Özkan ile girdiği ikili pozisyonda topla göğüs kol karışımı bana çizgi üstü gibi geldi. Bunu da net görecek yardımcıydı. Eğer çizgi üstündeyse, kırmızı kartın da beraberinde olması gerekirdi. Ama yüzde yüz yardımcı hakemin yardımıyla.
Yazarın Tüm Yazıları