Paylaş
Skora baktığınız zaman sorun yok. Ama oyuna baktığınızda var. Nedeni, bu oyun Akhisar Bld’ye yeter. Ama Türkiye’de çok takıma, özellikle de Lazio’ya yetmez. Futbolcu şunu diyebilir: “Dört gün sonra çok önemli bir Avrupa maçına yani vitrine çıkacağım. Bu maça kaç kilogram enerji yeterse, o kadar harcarım, fazlasını oraya saklarım.” Ama böyle takımlara karşı Fenerbahçe’nin daha bir tempolu ve baskılı oynaması gerekir. Çünkü kadro yapısı buna müsait. İki takım da rakip topu kapınca kendi yarı alanlarına gidiyorlar ve rakibi orada karşılıyorlar. Bu arada bol bol pas seyrediyoruz. Ama hepsi fuzuli. Tempo sıfır. Baskı sıfır. Heyecan sıfır. Maçın en ateşli anı, Fenerbahçe’nin gol attığı, çizgiyi geçen topu.
HAKEM UZAKTA KALDI
SOW’un vurduğu yer kaleye uzak. Yardımcı da rakip takımın son adamıyla oynadığı için o da pozisyona uzak. Hakem zaten uzak. Ve giren top gol sayılmıyor. Yine altını çizerek söylüyorum, bu tip gollerin, penaltı pozisyonlarının, ikili mücadele veya elle oynama çözümü kesinlikle kale arkasındaki hakemlerle, yani çizgideki görevlilerle olmalı. Bu çizgi hakemlerine adam başı vereceğiniz para 2000 lira artı, uçak. Süper Lig’de senede 306 maç oynanıyor. Yani toplam bu çizgi hakemlerine ödeyeceğiniz meblağ, en fazla 1 milyon TL eder. Bu lige harcanan parada devede kulak. Ama doğru kararlarda ve adalet dağıtımında sağlayacağı fayda çok. Andorra maçına bir hafta evvel gidip Barcelona’da kamp yapmanın maliyetinin onda birine bu iş karşılanır. Ama hangi federasyonlarla?
NEYİN TAVRI?
CANER oyundan çıkıyor, havasından yanına yaklaşılmıyor. Tavırlı. Sanki muazzam futbol oynadı da, hocası onu oyundan aldı. İşte eğitimin suyun yüzüne vurduğu yerler bunlar. Bu tip maçlarda, hiç maceraya girmeyeceksin. Önce skoru iki farklı öne getireceksin ki, yiyeceğin bir golde çok puanlar kaybetme. F.Bahçe’nin bulduğu ikinci golün dakikaları, riskli dakikalar. Maç 1-1 olsa, rakibin direnci artar ve zorlanırsın. Yani Fenerbahçe, güzel ve ciddi bir antrenman maçı yaparak Lazio karşısına çıkacak. Yani o maç için artık bir bahane kalmadı.
Paylaş