F.BAHÇE yöneticileri de, teknik direktörleri de La Fontaine’den masallar anlatıyorlar... Aziz Yıldırım, Türk futbolunun yayınları, İkinci Ligi, Basketbol Ligi’ni idare etmeye kalkıyor ama Fenerbahçe Futbol Takımı’nı idare edemiyor. Maç başladığı gibi bitse yani, 0-0 Fenerbahçe turu geçecek. Ama onu bile beceremiyorlar, neden...
İşte bütün hikaye bu “neden”de başlıyor ve bu “neden”de bitiyor... Teknik-taktik. Onlardan alt satırlarda bahsedelim ama önce çok net biçimde gördüğüm bir olayı sizle paylaşmak istiyorum. Son yıllarda Fenerbahçe takımının sahadaki patronu Alex’ti. Geçen sene bu görüntü değişmeye başladı. Her ne kadar Aziz Yıldırım, Alex’i çok beğense ve desteklese de, Emre-Ali Yıldırım ilişkileri akşam ev muhabbetleri bu yıl görüntüyü değiştirmeye başladı. Daum’un gitmesinde etkili olan Emre, şu anda Alex’in yerine Fenerbahçe’de kaptan konumunda. Her şeyde o etkili. Yani her şeye maydonoz. Bu şunu gösteriyor, Alex out, Emre in. Bunun sıkıntıları haliyle takıma yansıyacak. Aykut’un Fenerbahçe Teknik Direktörü olmasında etkisi olan Emre’nin de çok liderlik olarak sahneye çıktığını net olarak görüyorum. Yani takımda şu anda iki tane horoz var. Birisi eski horoz Alex, diğeri yeni horoz Emre. Görünen o ki Alex’e yol gözüktü. Peki Fenerbahçe seyircisi Emre’ye tahammül edecek mi? Daha doğrusu Emre’yi kabul edecek mi? O, onların sorunu. Taraftara yazık Ama Fenerbahçe taraftarına helal olsun. Takımda bunlar olurken, onlar kombine biletlerini alıyorlar. Fenerium’dan alışverişlerini yapıyorlar. Takımın peşinden otobüsle, uçakla, yürüyerek gidiyorlar. Yani herşeylerini Fenerbahçe’ye feda ediyorlar. Fenerbahçe seyircisi cefakar ve vefakar. Onlar kadar uçakla, otobüsle, yürüyerek koşan taraftar az bulunur. Bir tek onlara yazık oluyor... Diğer başrol artistleri oynuyorlar... Bu maçın tekniği-taktiği olmaz. Akıllı defans yapsan, gol yemesen tur atlayacaksın. Peki o zaman ne yapacaktın? Mesela, rakibin en tehlikeli adamı dün akşam golü atan oyuncu. Diyeceksin ki defanstan birine; “Kardeşim bu adam tuvalete gitse, peşinden gideceksin. Ufağını da yapsa büyüğünü de yapsa sonuna kadar bekleyeceksin. Orada bile boş bırakmayacaksın. Çünkü her an herşeyi yapabilir.” Ama o adam turun golünü atıyor. Futbolun kuralları vardır. Ama herkes oyun kurallarına takılır. İşte bu tuvalet de futbolun oyun kurallarından birisidir. Young Boys, çok koşan, yardımlaşan, çabuk oynayan ama acemi bir takım. Fenerbahçe, buna elendi. Neden? Young Boys’a karşı Fenerbahçe, İhtiyar Boys gibi oynuyor. Çok ağır. Fenerbahçe oyuna çıkana kadar, rakip kalesinin önüne 7-8 kişiyle duvarını örüyor. Stoch, ikinci sarı karttan atıldı. Bu Aykut’un, sezon başından beri disiplin zaafiyetinin eseridir. İsviçre takımı kura çekti. Çünkü ilk maçta, maçın kahramanı Volkan ve direklerdi. Dün akşam ki maçın kahramanı yine Volkan’dı. İki maçta da maçın kahramanı Fenerbahçe kalecisi Volkan ise, o zaman biz de yazıyı fazla uzatmayalım. Burada bir tek cümle ile yazıyı bitirmek lazım. Fenerbahçe seyircisine yazık oluyor. Kimseye değil.