KUTU gibi bir stat... Çok beyefendi bir ev sahibi seyircisi... Bu stadın tam köşesinde Galatasaray taraftar tribünü... Takriben 2 bin 500 seyirci var.
Maç başlıyor, iki defa "Cimbom", iki defa da, "Burası Sami Yen, buradan çıkış yok" diye bağırıyorlar, bunun haricinde hep, "Ya Allah bismillah Allahü ekber" tezahüratı yapıyorlar, ondan sonra da Hakan Şükür’ün oyuna girmesini istiyorlar. Ve bu seyirci, en ufak bir tahrik veya tepki yokken, tam dört tane meşale yakıyor... Bu yaktıkları meşalelerin üçünü de aşağıdaki Hollandalı seyircilerin üstüne atıyorlar. Üstelik öyle atıyorlar ki, meşaleyi yaktıktan sonra biraz ellerinde tutuyorlar, dikkat çekmek için... Tabii bütün stat maçı bırakıp oraya bakıyor, onlar da meşaleyi aşağıya, Hollandalı seyirilerin üstüne atıyor...
Ben şimdi size soruyorum; "Bunu gören Hollandalı seyirciler, Eindhovenlı futbolcular ve hakemler nasıl bir ruh haline girerler?"
Ve size bir şey daha soruyorum; "Müslüman olan bir insan, Türk olan bir insan, bunları yapar mı?"
Yaşadıklarımdan utandım
Biz İslam dinini örnek din olarak seçtik. Lider din diyoruz, ama tezahüratımızla ve hareketimizle kendi iddiamızı kendimiz çürütüyoruz. Dün gece 90 dakika bitip maçtan çıkarken, bırakın Hollandalı seyirciyi veya futbolcuyu, yaşadıklarımdan ben iğrendim.
Sahada kazanırız, kaybederiz, bunlar doğal şeyler. İyi oynarsak kazanırız, kötü oynarsak kaybederiz. Futbol maçıdır, 90 dakika biter, yeni 90 dakikaya bakarsın. Ama bu yapılanlar ve bu yapılanlara çanak tutanlar, utansınlar. Ben utandım ama onların utandıklarını zannetmiyorum.
Bu grup Şampiyonlar Ligi’nin belki de en zayıf grubu. Eindhoven güçlü bir takım değil. Ama Galatasaray hiç değil. Bu gruptan Eindhoven’ın yerine Galatasaray çıksaydı, yazık olurdu. Yani, benim yaptığım düz mantık...
Bu zihniyeti yazdığım için üzgünüm
Sarı kırmızılılar üçüncü olurlar mı? Olabilirler. Ama, dün geceki seyirci zihniyeti olduğu sürece bizden hiçbir halt olmaz. Kötü gidiyoruz. İnşallah düzeliriz.
Ben, "İrtica var mı, yok mu" diye soranlara, "Gelin, Eindhoven’a, bu maçı seyredin karar verin" derdim.
Bunları yazarken, son derece üzgünüm. Çünkü ben futbol maçı yorumu yapmak için Hollanda’ya geldim, bu zihniyeti yazmak için değil.