HANGİ sporu yaparsanız yapın, daha ileriye gitmek ve başarılı olmak istiyorsanız, kendinizden zayıfla değil, kendinizden daha kuvettli, daha iyi olanlarla oynamalı, antrenman yapmanız lazım.
Dün gece F.Bahçe, hiçbir şey oynamadan, fazla bir şey yapmadan, bireysel kabiliyetle ve pozisyonla G.Birliği’ni yendi. Yani G.Birliği, F.Bahçe’ye iyi bir antrenman yaptırdı. Maç rakibi olamadı.
Ee, peki bu F.Bahçe, Avrupa’nın vasat takımlarından olan D. Kiev’le nasıl mücadele etsin? Büyük bir ihtimalle Dinamo Kiev, bu Fenerbahçe’yi eleyecek. Eğer sürpriz olmazsa... Peki o zaman suç F.Bahçe’de mi veya hata? Bence yalnız onda değil, sistemde.
Büyükler- Küçükler
Çünkü, Türkiye Ligi’nde büyükler ve küçükler var. Küçükler, büyüklere antrenman bile verdiremiyorlar. Peki bu düzeni isteyen ve bu düzeni sağlayanlar kim, yıllarca? Büyükler. Yani, hani bir şarkı var ya " Kendim ettim kendim buldum" gibi...
Yukarıda yazdıklarım hep genel görüntü. Fenerbahçe Başkanı, ’Önümüzdeki 2 yıl içinde Avrupa Kupası’nı alacağız’ diyordu. ’Avrupa’nın büyüklerinden olacağız’ diyordu. Ama dün gece Fenerbahçe’nin santrforu 90 dakikaya başlayan Semih’ti.
Pardon derler
Sonra Semih çıktı, santrfor Alex oldu. Eğer, Şampiyonlar Ligi’nde oynayacak bir takımın santrforu Alex’se adama ’pardon’ derler. Veya eğer Fenerbahçe taraftarıysanız ’Sizler, bizlerle dalga mı geçiyorsunuz?’ derler. Daha acı tarafı da bu Fenerbahçe, bu Gençlerbirliği’ni 2-0’la geçiyor.
Daha da ilginç yanı İlhan Cavcav, Fenerbahçe formasıyla "En büyük Fenerbahçe " (Başkayı söyledi mi, söylemedi mi büyük yok) diyor. İşin daha acı tarafı stadın üçte ikisi boş. Hepimizin bir karar vermesi lazım. Olay kulüpler mi, yoksa Türkiye’deki futbol mu? Yoksa siyaset mi? Yoksa güç mü? Benim ümidim gittikçe azalıyor...