SEZON başı diyoruz... Futbolcular, hakemler hazır değil diyoruz... Daha ısınıyorlar diyoruz...
Ama işin kötüsü, teknik adamlar bu iki gruba göre daha formsuzlar, daha kötüler. Özellikle üç büyük takımın teknik direktörleri. Hadi “Alex ağır” diyorsun, “süratli değil” diyorsun. Peki Stoch diye bir adamın var. Hem de tam Trabzon deplasmanında oynayabilecek kapasitede bir adam. Ama onu kenarda oturtuyorsun. Nereye kadar? Sana Allah yardım edip, Semih sakatlanana kadar. Yani Semih sakatlanmasa Stoch’un girişi gecikecek. İki tarafın da attığı gollere baktığınızda bir tek Stoch’un Mehmet Topuz’a verdiği mükemmel pasla hazırlanan, bir de Yattara’ya atılan topta attığı gol. Burada Yattara’nın pozisyonu foto finiş görüntüsüyle ofsayt olabilir. Diğer goller inanılmaz defans hataları. Ölü toptan gol atılıyor, iki veya üç forvet oyuncusu bomboş. Dünyanın hiçbir yerinde ceza alanı içinde böyle topa vurdurmazlar. Bir ara Trabzon 3-1 öne geçti ama oynadığı futbol bu skorun karşılığı değildi.
Çoluk çocukla çıkıyorsun
Trabzon kalecisi Onur kabiliyetli. Ama henüz acemi. İşin en kötüsü, kendini çabuk kıç üstü yere bırakıyor. İyi kaleci poziyon bitene kadar ayakta duran kalecidir. Bakarsın top sana çarpar çıkar. F.Bahçe kalecisi de daha acemi. Ama bu olay F.Bahçe kalecisi Mert’in değil. Sen “dünya kulübüyüm diyorsun”, attığın zaman mangalda kül bırakmıyorsun ama çoluk çocukla maça çıkıyorsun. Eğer takım anlattığın gibiyse en az üç tane deve dişi gibi kaleciye sahip olman lazım. Takımlar ısınırken Alex’i ilk defa gülerken gördüm. Oynamamanın verdiği rahatlıktan mı yoksa sinir sisteminin bozukluğundan mı idi bu gülüş?
İki takım da topu kaptırdıktan sonra rakip alanda baskı yapıp, topu tekrar kazanmayı düşünmediler. Ne yaptılar? 60 metre geri gelip rakibi kendi kalelerine 30 metre mesafeden karşılamaya kalktılar. Onun için de ortada çok büyük bir alan boşaldı. Fuzuli yere enerji tükettiler. Bu enerji tüketiminde Trabzonlular, Fenerlilere göre biraz daha diri kaldılar, o kadar. Maçın genel görüntüsüne baktığında beraberlik daha hakkaniyetli olurdu derim. Çünkü iki taraf da net pozisyonlara girip kaçırdılar. Heyecan var mıydı? Vardı. Gol var mıydı? O da vardı. Zaman zaman sürat var mıydı? O da vardı. Hepsi tamam. Peki kalite var mıydı? Cevabı hayır derim.
Haklı bir penaltı
Trabzon’un kazandığı penaltı net bir penaltı. İnanılmaz goller kaçtı. Yalnız bu kaçan gollerde beceriksizliğin yanı sıra zeminin de rolü büyüktü. Çünkü sahanın bazı yerleri sert, bazı yerleri bataklık gibi. Onun için de futbolcular nerede ne yapacaklarını şaşırdılar. Bünyamin Gezer pozisyonları yakından izleyim derken bazen futbolcularla, bazen topla çarpışıyor. Zaten bir gün gol atarsa hiç şaşırmayacağım.
BEĞENDİM Büyük çekişmeye sahne olan maçın heyecanı