KÖTÜ maçlar oynadık. Maçları bırakmadık. Sonra kazandık. Şansımız da vardı. Ama, dün gece bu turnuvanın en iyi maçını oynadık. Yapılabilecek her şeyi yaptık. Forvette biraz cılız kaldık. Rüştü inanılmaz bir hata yaptı. Ama, aynı hataya benzer bir hatayı rakip kaleci de yaptı.
Almanya, hiç beklemediği bir şekilde dirençli bir Türk Milli Takımı gördü. Fatih Terim, takımı geriye çekerek defans yaptırmadı. Hücum ettik, presi ileride bastık. Almanlar oyun kuramadılar. Hep korkarım. Böylesine maçlarda kötü bir gol yersin ve biter. Maalesef yine aynısı oldu.
Bu turnuvadan sonra şu iyi düşünülmeli ve karar verilmeli. Futbol Federasyonu, Fatih Terim, Spor Bakanı. Bunlar topluca bir konsensüs yapmalı ve yürümeli. Çünkü, Türk futbolundaki ışık gözüktü. Türkiye’de futbol dürüst oynanırsa, iyi mücadele edilirse, yeni futbolculara şans verilirse, çok şeyler olacak.
Hakem rezaletti
Teknik, taktik olarak burada fazla bir şeyden bahsetmeye gerek yok. Ama, dün gece bir numaralı yardımcı hakem inanılmaz rezaletti. Hakem derseniz, bir şeyler yapmak istedi. Eveledi, geveledi ama bazı şeyleri göstereyim derken, ipin ucunu kaçırdı. Sarı kartı vermiyor, veremiyor. Ama bu sefer Almanların penaltısını veremiyor. Dönüyor, Kazım yere indiriliyor. Onu da veremiyor.
Öyle veya böyle. Bu şartlarda Avrupa’da son 4 takım arasına kalmamız başarıdır. Daha iyisini yaparmıydık, yapardık. Ama bunları tartışmak maç yazısında olmaz.
En güzeli şu oldu. Ay yıldızlı ekibimiz bu turnuvanın en fantastik takımı oldu. Ne zaman, ne yapacağını kimse kestiremedi. Heyecan verdi, renk verdi.
Silahımızla vurulduk
Biz Milli Takım olarak son dakikalarda maçlar çevirdik bu turnuvada. Yani maçı bırakmadık. Eskiden bırakırdık. Ama Alman Milli Takımı eskiden de bırakmazdı, şimdi de bırakmadı. Bizi kendi sihalımızla vurdular. Yani, bir son dakika golüyle.
Final oynar mıydık. Oynardık. Özellikle bu Almanlara oynadığımız topu gördükten sonra oynardık. Yazık oldu.