FENERBAHÇE maçından sonra Beşiktaş, ’Gaziantep’i rahat geçer’ diyenler yanıldı. Ama Gaziantep’in bir noktadan sonra Beşiktaş’la mücadele etme gücü kalmadı. Futbolcu farkı, her ilerleyen dakika daha fazla hissedildi. Berabere biter miydi? Tartışmak bile gereksiz. Çünkü sonuç 3-1.
Eğer İstanbul’da Üç Büyükler’den puan çıkaracaksan, onların forvetlerinin ve orta sahalarının, defanslarına yardıma gitmesine zorlayacaksın. Bunu yapmadığın zaman, onlar bütün güçlerini hücumda kullanıyorlar.
Ve bir yerde de hata yapıyorsun, maç kopuyor. Gaziantep golü attıktan sonra her geçen dakika hücum gücünü zayıflattı. Bütün yük arkaya bindi. Sonunda defans da dayanamadı. İp de maç da koptu.
Yine aynısı oldu
Bobo, Nobre ve arkalarında Holosko oynadığı müddetçe, Holosko’dan çok şey beklemeyin. Beşiktaş’ın attığı birinci golde, pozisyonu yaratan o. Ama nasıl? Önündeki geniş alanı kullanarak... Ya Holosko’yu istediği yerde oynatacaksınız, geniş alanda serbest dolaşacak, ya da vermiş olduğunuz parayı çöpe atmış olacaksınız.
Bir hafta evvel Fenerbahçe’nin 5 attığı takıma zorlanıyorsun. Neden? Çünkü, rakibini çözemiyorsun. Ne zaman çözüyorsun? Fizik gücü düştükçe. Ama yarın çok farklı rakiplerle oynayacaksın, onlar Gaziantepspor olmayacak. Gaziantep’te 12 numarayla mücadele eden Deumi kusursuz oynadı. Ama ne yapsın tek kaldı. Peki, hani 6 yabancı, 8 yabancı isteyenler? Gaziantepspor kaç yabancıyla oynadı?
Beşiktaş seyircisi ne zaman o ’Allah belanı versin’ tezahüratına başlıyor, o zaman kalesinde golü görüyor. Dün gece aynen oldu.
Kartları es geçti
Cüneyt Çakır, gördüğünü çalmaya gayret etti. Topun yanında fazla gezip, pozisyonların içine daldı. Ama bir defa topla çarpıştı. Gaziantepli futbolcuya gösterdiği ilk sarı karttan sonra aynı pozisyonların hepsini es geçti. Özellikle de bazı faul atışları 15-20 metre önde atıldı. Demek ki, herhalde bu maçta onu Avrupa’dan seyretmeye gelen mentörü yoktu.