DÜN geceki maçtan önce Bursaspor ve Adanaspor rakiplerini yenince işin rengi tam değişti.
Altay, belki de iki rakibinin hiç puan alamayacağını hesap ediyordu. Beşiktaş'ın durumu daha değişik. Lucescu'nun elinde çok geniş bir kadro yok. Fatih Terim gibi 4 yabancısını gönderip, 3 yeni yabancı alamadı. Elindeki dar kadro ile koşuyor. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Ona karışamayız.
Beşiktaş, öncelikle ‘‘gol atamazsam yemeyeyim ve defans düzenimi bozmayayım’’ diyor. Bunu da mükemmel yapıyor. Rakibe çok zor geniş alan bırakıyor. Siz bakmayın ‘‘hücum, hücum’’ diyenlere. Futbolda bir gol yersen iki tane atman lazım. Bunun ne kadar zor olduğunu futbol oynayanlar bilir. Dün gece bunu çok iyi yapan Beşiktaş, diğerini çok kötü yaptı. Neyi mi? Altay gibi ceza alanı üzerine yığılan, 1 puana razı olan takıma karşı oyuncularına Allah'ın emri gibi öncelikle bir şeyi söyleyeceksin. Sağ ve sol dışta oynayan adamlara diyeceksin ki: ‘‘taç çizgisinden bir metre içeriye gelip de arkadaşınızdan top almaya kalkarsanız, sizi ayaklarınızdan vururum.’’ Zaten senin ileride uzun boylu, kafaya iyi çıkacak ve kapıyı yıkacak adamın yok. O zaman ne kalıyor geriye. Aut çizgisine inip, oradan yapacağın ortalarla rakip defansın kalesine sırtı dönük, senin yüzün rakip kaleye dönük topların gelmesi. O zaman savunma yapanı hataya zorlarsın.
Tümer faydalıydı
Kaleye fazla şut atamadılar, verkaç da yapamadılar. Beşiktaşlı seyirci Tümer'den rahatsız oldu. Bence Tümer doğru olanını yaptı. Hiç telaşlı hareket etmedi. Topu ayağından ne önce, ne de sonra çıkarttı. Seyirciye bakarsan topu kucağına alacaksın, kimse sana dokunmayacak, rakip kaleye gireceksin. Oh ne ala dünya. Onun için dün gece Tümer bence çok faydalı oynadı. Sergen'e zaten tuvalete gitse markaj veriyorlar. O zaman da geriye bir tek Tümer kalıyor. Ve Lucescu doğru olanı yaparak Tümer'de ısrar etti.
Şimdi gelelim hakeme... Diğer maçlarına göre Selçuk Dereli daha iyi gözüktü. Ama maçın kırılma noktası var. Yani Murat'ı attığı dakika. Seni aldatmaya yönelik hareket yapmış olabilir. Zago'nun ayağı değmiş de olabilir. Ama Murat, pek ayakta kalmak istemedi. Yalnız kamuoyu şunu çok iyi bilsin; hakemi aldatmaya yönelik hareketler yalnız ceza alanı içinde değil, bütün oyun alanı içinde uygulanıyor. Buraya kadar her şey tamam ama beni rahatsız eden bir nokta var. Bundan sonra Selçuk Dereli'yi herkes dikkatli izleyecek. Aynı sarı kartı bütün maçlarda ve özellikle büyük takımların futbolcularına karşı da kullanabilecek mi? Kullanırsa helal, yoksa yazıklar olsun.