Her şey kötü!

LINCOLN, Galatasaray’da kaptanlık yapan bir futbolcu. Yıllarca Almanya’da oynamış, o kültürü almış... Teknik direktör de Alman. Yani, disiplinli. Maç oynanıyor, Galatasaraylı futbolcularda inanılmaz bir sinir var. Bunun sebebi çok basit. Fizik olarak hazır olmayınca insanın kimyası bozulur. Haliyle de her şeye yerli, yersiz reaksiyon gösterirsin.

Doğru veya yanlış, bir sarı kart almışsın. Artık ortada hiç dolaşmayacaksın, hiçbir işe girmeyeceksin. Eğer bir yerde olay varsa oradan uzaklaşacaksın ters istikamete doğru... Ama, Lincoln ne yapıyor? İkinci sarı karttan, kırmızı oluyor.

Tam, "Güzel bir maç seyredeceğiz" diyoruz, maç maçlıktan çıkıyor. Kayserili futbolcular hiçbir olaya girmemeye çalışıyorlar. Ama mesela Sabri, hala sinir küpü. Ateşle oynuyor. Anlaşılır gibi değil. O sırada Galatasaray takımı 1-0 önde. Hiç gerek yok. Eğer sinirlenecekse Kayserisporlular sinirlensinler.

Kenarda Skibbe doğru ya da yanlış her düdüğe tepki gösteriyor, seyirciyi tahrik ediyor. Bu, Galatasaray takımındaki otorite boşluğunu gösterir. Ve acilen tedavi edilmesi gerekir. Ama Galatasaray’da bu kadar futbolcu sakatlanıp tedavi olamazken bunun da tedavi edilmesi biraz zor. Yönetimin çok ciddi bir biçimde bu olayın üstüne gitmesi lazım. Yoksa daha büyük yaralar alırlar.

Penaltılar güme gitti

Bakın, bir 45 dakika yazıyoruz futboldan bahsetmiyoruz. Diyebilirsiniz ki, hiç mi hakemin hatası yok? Var tabii... Bizim hakemlerin en büyük hataları sarı kartları bir oyuncak gibi kullanıyor olmaları. Ondan sonra da o kartlar ellerinde patlıyor. Kullandığı sarı kartlar hatasız olacak ki, ikinci sarıdan attığın zaman kimse vıdı vıdı yapamasın.

Kayserispor, sanki emekliler takımı. Galatasaray 10 kişi kalmış. En iyi ve en tehlikeli oyuncusu atılmış. Ama, Kayserispor’un bu maçı alacak mecali yok. Kayserispor’da bir şeylerin artık değişmesi şart. Hangi taraf olur bilemem. Keyif vermiyorlar, heyecan vermiyorlar. Sonlara doğru biraz gittiler, golü buldular.

Aslında bu maçın çok büyük bir olayı var. Ders niteliğinde ama maalesef Selçuk Dereli’nin gücü yetmedi. Milan Baros, kafasından aldığı kanı Selçuk’un formasına sürdü. Aynı anda Baros’la beraber Kayserili Eren’in de kafası yarıldı. Hiçbir futbolcu diğer futbolcuyu, kafasını kullanarak sakatlamaz. Adam deli mi kendi kafasını yarsın. Eğer sakatlayacaksan tekmeyle sakatla.

48’de Servet’in, Mehmet Eren’e ceza alanı içinde müdahalesi var. Net penaltı. 90+2’deki Emre Aşık’ın ceza alanında topla elle oynaması hem penaltı hem sarı kartı gerektiriyordu. Yani, dolayısıyla sarı kartı olan Emre atılacaktı. Bence Selçuk bu pozisyonu gördü ama "hadi artık bunu vermeyeyim" dedi. Kayseri’nin iki penaltısı güme gitti.

Anlayacağınız keyifsiz bir maç oldu. Takımlar kötüydü. Hakem kötüydü. Seyirci kötüydü. Dün akşam her şey kötüydü.
Yazarın Tüm Yazıları