Paylaş
GALATASARAY 4 gol attı, 4 gol yedi, elendi. Senin kurduğun kadro ile rakibin kadrosunu kıyasla, harcadığın paraya, bir de yediğin gollere bak. Bu şartlarda Antalyaspor’a eleniyorsan ağlamayacaksın.
“Kasaplar” diyorsun, “sert oynuyorlar” diyorsun, “hakemler” diyorsun... Bütün bunları derken hata yapan teknik direktörüne, hata yapan ve kendine bakmayan futbolcuna sahip çıkıyorsun. Onlar ellerini ovuşturarak, “Allah razı olsun başkanımızdan. Biz dağlara taşlara yapıyoruz ama o başka adresleri göstererek bize sahip çıkıyor. Biz yürütüyoruz” diyorlar. Ama içeride dışarıda Antalya’dan 4 tane gol yiyorsan ve eleniyorsan bunun ne hakemi var, ne federasyonu var, ne de marka değeri var? Bunun sorunu ve sorumluluğu kesinlikle sana ait. Yani Galatasaray takımına.
Bir santrforum yok!
İki takım arasındaki isim, harcanan para, basın ve televizyon tarafından baktığında durum şeşi yek gibi. Başarısızılığı hala başka yönlere, hakeme federasyona bindirirsen olacağı bu. Hem para kaybedersin, hem kariyer.
Mehmet Topal’la Mustafa Sarp yan yana oynadıklarında ikisi de aynı işi yapıyorlar. Bir elmanın yarısı biri, yarısı diğeri. Yani ikisi bir elma. İkisini yan yana oynatır mısın? Oynatırsın. Ne zaman? Rakibi yüzde yüz bozmak istediğin, beraberlik seni hedefe götüreceği zaman. Ama galibiyet şartsa, bu ikisi yan yana oynarsa bir kişi eksik oynar. Sezen Aksu diyor ki; “Bir kedim bile yok.” G.Saray da diyor ki; “İki tane ön liberom var ama hala bir santrforum yok.”
Keita’nın sorunu
Keita’ya bakın. Sezon başındaki Keita mı? Şunu diyebilirsiniz? Keita’nın stilini rakipleri çözdüler. Ne tarafa çalım attığını, nasıl adam geçtiğini artık öğrendiler. Bir yere kadar doğru. Ama yere sağlam basan, iki ayağı üzerine dik duran bir Keita dünkü maçı çevirebilecek kapasitede bir futbolcu mu? Kesinlikle evet. Peki, neden yok? Bunun iki sebebi olabilir. Birincisi kendine bakmıyordur, güçsüzdür. İkincisi, teknik kadroyla sorunu vardır. Onlara ders veriyordur. Üçüncüsü mü? Yönetim hastalığı çözemiyordur.
Necati olsaydı
G.Saray, Necati’yi yolladı. Belki şartlar öyleydi. Ama dün gece Necati G.Saray’da oynasaydı, netice tersi olurdu. Bu kadar basit.
Bünyamin Gezer düzgün bir adam. İçi dışı bir. Dün gece de öyleydi. Hata yapıyorsa bilmeden yapıyor. Kimse art niyet aramıyor...
Hırsızın suçu yok mu?
Basının da bir takıntısı var. Sabahtan akşama kadar teknik direktörleri eleştiriyoruz. Tamam, olabilir. Hakemleri de eleştiriyoruz. O da olabilir. Ama futbolculara hiç dokunan yok. Onlar her zaman haklı. Peki kulüp başkanlarının bunu yaptığı yerde basın da yaparsa o zaman doğruyu nasıl bulacağız? Hani demişler ya, “Hırsızın hiç mi suçu yok?”
Kursağında kaldı
Antalya Belediye Başkanı herhalde G.Saraylı. Antalya’da oynanan maçta G.Saray’ın galibiyetini alkışlıyordu. Dün Antalya’nın gollerini bile alkışlayamadı. Futbol böyle bir duygu. Çok yönlü işler yaparsan bazı şeyler kursağında kalır.
Paylaş