ÖNCE Dünya Kupası finalinin 90 dakikasını yazalım. Uzatmalara sonra geçeriz. Normal sürenin özetinde üç faktör var.
İyi futbol oynamaya, futbolu güzelleştirmeye, futbol topuna estetik bir güzelik vermek için özen gösteren İspanya. Hep güzeli yapmak isteyen İspanya. Öbür tarafta rakibi ve futbolu bozmak isteyen bir Hollanda. “Önce bozayım, yakalarsam atayım” diyen bir Hollanda. Daha da önemli bir faktör, çok kötü bir hakem... 90 dakikada, 9 sarı kart var. 6’sı Hollanda futbolcularına. İlk 16 dakika içindeki iki kartın sarıyla ilgisi yok. Pembe bile göstermezsin. Ardından Hollandalı oyunculara sarı çıkarıp, göstermediği iki tane kırmızı var ki inanılmaz. İlk yarı bittiğinde Hollanda’nın net bir şekilde 9 kişi soyunma odasına gitmesi gerekirdi. Allah müsaade etmedi Bizde yabancı hayranlığı var ya İngiliz, Alman, Fransız olunca, herkese verilen kararlar doğru geliyor. Finalin 90 dakikası 0-0 bittiyse bu finalin hakemi İngiliz Howard Webb’in eseridir. Maçın net pozisyonlarını yakalayan kim? Robben ile Hollanda. 90 dakika boyunca Hollanda’nın her türlü kazanmasına İngiliz hakem müsaade etti ama Allah müsaade etmedi. Robben’in karşısındaki defansları anlamak mümkün değil. Bu oyuncunun en tehlikeli olduğu yer sağ açık ve sağ iç mevkii. Topla dripling yapıyor, ayağının içini gösterip, soluyla dışına doğru gidip topa vuruyor. Artistliği de çok iyi biliyor. 90 dakikanın sonunda güzeli yapmaya çalışan İspanya, çirkini oynayan ise Hollanda. Çok çirkin olan ise finalin hakemi. Bakalım, uzatmalar da ne olacak... İnsanı karısı bilir * UZATMALARDA da görüntü değişmedi. İyi olan İspanya yine iyiydi. Kötü olan Hollanda ve çok kötü olan hakem yine devam ettiler. Çok fazla teknik ve taktik yazılacak bir maç değildi. Çünkü, dünkü maçta uzun yıllardır seyrettiğim Dünya Kupası finallerindeki en kötü hakem idaresi vardı. Onun için de denge sağlanamadı. İngiliz hakem finale tayin edilince, karısı enteresan bir yorum yapmıştı. “Evde çocuklarını idare edemiyor, finali nasıl edecek” diye. Bence hakemin karısı haklı çıktı. Ne de olsa onunla en fazla yaşayan o. İşte Yeniköy Kasabı * DEL BOSQUE. Beşiktaş onu kovdu. 6 ay boyunca İspanyol hocanın, “Gelin masaya oturalım” ikazlarını bile gözardı etti. Hatta bazıları çıktı ona “Yeniköy kasabı” dedi. Dün akşam hakemin karısından sonra ikinci haklı adam Yeniköy Kasabı Del Bosque’ydi. Aslında biz yarı final oynayan Löw’ü de yollamıştık. Ona da “Çamaşır makinesi markası gibi ismi var” demişlerdi.