SÜPER Lig üçüncüsü ile yedincisi maç yapıyor. Kalite olarak üst düzey bir maç izlememiz lazım. Ama seyirciye bakıyoruz, stadın yarısından fazlası boş.
Yani onlar diyorlar ki: "Bu iki takım futbol olarak fazla bir şey vermeyecekler.Onun için de biz maça gelmedik." Bu mantıkta olanların hepsi dün gece kazandılar.
Skora baktığınızda, goller var. Yani diyeceksiniz ki: "Bu kadar gol olan bir maçta heyecan da olur." Ama acaba bu goller atıldı mı? Yani inanılmaz direnç yapıldı da bu goller atılırken atanlar zorlandı mı? Yoksa onlar leblebi gibi mi rakip kaleye yollandı? Cevap: B.
Türk futbol endüstrisindeki insanların artık bir şeye karar vermesi gerekir. "Maden bu işte büyük paralar var, biz bu işi daha hareketli hale nasıl getireceğiz? Canlandıracak mıyız, pompalayacak mıyız, köpürtecek miyiz? Yoksa bu orta oyununa devam mı edeceğiz?" şıklarından birini seçmeliler. Görüntü gene B.
Özeleştiri yap
Bakın, teknik-taktik, kondisyon dayanıklılık, moral motivasyon... Hiçbirinden bahsetmedik. Çünkü esas olan yok ki, onlardan bahsedelim. Yani maça para verip emek sarfedip gelenler değil, gelmeyenler, hatta ve hatta zahmet edip televizyonu açıp seyretmeyenler kazandı. Sakın skora aldanıp da "G.Saray çok iyi oynamış, böyle bir skor almış" demesinler. Çünkü bir G.Birliği vardı, Allah muhafaza. İlhan Abi’nin aynaya bakıp, "Aynen devam mı edeyim, yoksa bazı şeylere daha mı dikkat edeyim?" diye özeleştiri yapması lazım.
Gittiği yol ve uyguladığı plan son derece yanlış. Yani İlhan Cavcav kendiyle oynuyor, kendine ihanet ediyor. Daha doğrusu kendini vurmak üzere. Bir düşün İlhan Abi. İstersen "tamam" de, istersen "devam." Ama sakın böyle gitme.
Sevgili İlhan Abi, sen esas takımla uğraşamazken, hata yaparken, ikinci takımda daha büyük hatalar yapmaya başladın. O ikinci takımı (Oftaş) Metin Diyadin götürüyordu, oraya da takoz koydun. Karar ver, her tarafta dans etme.
Bu cümleleri yazdıktan sonra G.Saray’ın bu skoru ne manaya geliyor, daha iyi anlarsınız.