YENİ tribünler tarafındaki kale arkasında boylu boyunca bir pankart: "Takın gözlüklerinizi bakmayın şaşı. Alayınız gelse yıkamaz Beşiktaş’ı" Beşiktaşlıların kendi dilekleri, ama kimse onlara şaşı bakmıyor.
Onlar kendilerine bakıyorlar. Nasıl mı? Hakem onların lehine 2. dakikada elle düzeltilip atılan bir golü veriyor.
Sonra 45. dakikada olmayan bir penaltıyı veriyor. Seyirci hakeme ve dolayısıyla federasyona bağırıyor; "İb... hakemler, o... çocuğu federasyon." Ama Beşiktaş seyircisi burada baltayı taşa vuruyur, aynı hakem gibi. Çünkü küfür ettikleri federasyon başkanı ile kendi başkanları yakın akraba. Yani Türkiye’de hakem üflediği düdüğün, futbolcu yaptığı hareketin, seyirci ettiği küfürün nereye gideceğini bilmiyor...
Rüzgara göre oynuyorlar
Maçın iki tane kilit adamı var, birisi İbrahim Toraman. Gaziantep’te oynarken dün geceki hareketi yapabilir miydi? Hakem belki de maçtaki en doğru kararlardan birini vererek ona kırmızı kartı gösterdi. Peki Konyalı Ömer’e ne demeli? Rakip 10 kişi kalmış, o sıralar tel tel dökülüyor. Yiyeceği 1 gol allak bullak edecek onu. Tamam hakemin verdiği penaltı penaltı değil.
Hakem İbrahim Toraman’ı attıktan sonra seyircinin de baskısıyla önüne gelen Konyalı’ya sarı kartı gösteriyor. Hepsi tamam. Yaptığın o iğrenç hareketle, hem takımını yaktın, hem de Beşiktaş’ı özellikle de hakemi kurtardın dün gece.
Beşiktaş takımı, belki hırslı, ama kontrolsüz oynuyor. Belli bir oyun planında değiller. Rüzgara göre oynuyorlar. İnanılmaz bir seyirci baskısı var. Zaman zaman bu sahaya rakip futbolculara ve hakeme atılan yabancı maddelerle de devam ediyor.
Ya karşılığını alamazlarsa...
Siyah beyazlılar transfere çok para yatırdılar. Seyirci bunun karşılığını alamazsa ne başkanları kalır ne de teknik direktörleri. Bunun bilincindeler, ama sahada topa ve rakibe basmayan Beşiktaşlı oyuncu yok. Yani canı gönülden oynuyorlar ve mücadele ediyorlar. İyi mi oynuyorlar, hayır. Ama 3-5 maçı galibiyetle kapatırlar, havaya girerlerse, her geçen gün daha farklı olacaklar, daha iyiye gidecekler, bu kesin.
Tabii İbrahim Toraman kafasındaki oyuncu adeti ileriki maçlarda da devam ederse ve ezilmeyen, büzülmeyen, eğilmeyen hakemlere çarparlarsa, oyun şekillerine göre çok kayıp verirler. Ama Türkiye’deki hakem kafa yapısına göre bu uzak bir şık.
Konyalı Ömer’in yardımcı hakeme gösterdiği o yarım kol geçirme hareketinden sonra zaten Beşiktaş işi bitirecekti, bitirdi. Yalnız şu gözüküyor ki, hem takım hem seyirci lig sonuna kadar Beşiktaş’ın şampiyon olacağına inanıyor. Bu önemli bir şartlanma.
NOT: Beşiktaş kalecisi Runje frikikten yediği golden sonra diğer maçlarda yaptığı gibi hangi arkadaşını şikayet edecekti acaba. Bu kaleci bir gün Beşiktaş’ı çok önemli bir maçında yakabilir. Eğer olursa onda da Cordoba’nın haksız suçlanmasını arayın. Özellikle Cordoba’yı tribüne ve kamuoyuna satan Sergen ile Tümer’i. Sonradan Beşiktaş da onları sattı. Yani satan satana.