BEŞİKTAŞ yine oynamadan kazandı. Yönetim, ha babam futbolcu transfer ediyor. Ancak, yapılan transferler derde çare değil. "Stoper alalım" diyorlar sonra İbrahim Toraman’ı sağbek yapıyorlar. Ne değişti peki?
Yine kalende iki gol gördün, her gelen top tehlike oldu. Bir de Beşiktaş seyircisi, hiç günahı olmayan Rüştü’yü ıslıklıyor. Rüştü, gollerde ne yapabilirdi ki? Direkten dönen top ve Rüştü’nün birkaç tane daha çıkardığı top var. Beşiktaş seyircisi de hatanın nerede olduğunu biliyor ama zülfüyare dokunamıyor. Ya güçleri yetmiyor ya da...!? Maçı Ankaraspor alacakken şans gene Beşiktaş’a güldü. Hiç olmayacak top çarptı, gol oldu.
Öyle veya böyle takım 2-0 önde. Nobre rakip defansın göbeği ile iyi mücadele ediyor. Yani Ankaraspor’u hep yumruk mesafesinde tutuyor. Kendine yumruk atmaya yanaştırmıyor. Ertuğrul’u anlamak mümkün değil. Nobre’yi alıyor, şemsiye tersine dönüyor. Sahada zaten Delgado var, orta sahada rakibe pres yapmayan... Bir de Ricardinho girince bu sefer Ankaraspor iştahlanıyor. Ağzı sulanmaya başlıyor.
Önce ekibine bak
Peki bütün bu tabloyu değiştiren kim? Oyunu çomaklayan, aleyhine döndüren. Beşiktaş Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam. Ondan sonra da Yıldırım Demirören, üçüncü golden sonra birilerine birşeyler yapıyor. İnsanlar önce kendi ekiplerine bakmalı. "Nerede ne hata yapıyoruz" diye düşünmeli. Holosko kötü oyuncu değil ama geniş alanda gezmeyi seviyor.
Onun yanına ya Nobre’yi ya da Bobo’yu kullanmaya mecbursun.
De Nigris iyi bir oyuncu. Ben bu tarz attığı en az 10 tane golünü seyrettim. Ama Beşiktaş defansı dersini iyi çalışmamış veya teknik adamlar De Nigris’i anlatamamışlar. Yani maçın sonunda Ankaraspor’a yazık oldu.
Gelelim maçın topuna...
Suç federasyonun
Yayıncı kuruluşun kameraları bile bu karlı zeminde, bu sarı lacivert topu takip etmekte zorlandılar. Televizyon başında seyredenler de inanılmaz zorlandı. Özellikle pilot kamera görüntülerinden. Ben maçı canlı izledim. Tribünde ben de zorlandım. Ama şansım vardı, locada televizyon vardı, yakın çekimlerden poziyonları daha rahat görebiliyordum. Peki bu konuda, maçı kırmızı topla oynatmayan hakemi suçlayabilir misiniz? Hayır. Çünkü sezon başında Futbol Federasyonu’ndan bir kurul, hangi renk topla oynanacağına karar verdi. Firma da takımlara 20’şer, 30’ar tane top yaptı. Ama o kurulun içindekiler futboldan nasiplerini almamış olacaklar veya Türkiye şartlarından bihaber olacaklar ki, karlı havada bu topların seyretme zorluğu çıkaracağını bilememişler. Futbol, tamam futbol da... Bu işin içinde sahalarda ter dökmüş kişilerin de yetkili ve etkili olmaları gerekir. Yoksa dün akşamki gibi kör bir maç seyredersiniz.
Ayrıca ben Beşiktaş takımında yetkili olsam, beyaz bir zeminde takımıma beyaz ağırlıklı forma giydirmem. Beşiktaş’ın kırmızılı, siyahlı formaları da var. Böyle bir sahada o formalarla futbolcular arkadaşlarını da rahat görürlerdi. Dün gece Beşiktaş futbol olarak da sahada fark edilmedi, formaları da zeminin beyazına aynı futbolları gibi karışıp gitti, belirsizdi.
Not: Ankaraspor’un attığı ikinci golde ofsayt var mı yok mu çözemedim. Pozisyonu durdurarak bakmak lazım.