Ey Schuster niye 9 puan geridesin!

SCHUSTER’in hatası, derdini tam anlatamamak veya yanlış anlatmak. Kimse “Türk futbolu çok iyi” demiyor.

Haberin Devamı

İyi olsak zaten Avrupa’da oluruz, milli takımlarımız başarılı olur. Ama Schuster’in dediği gibi 60’lı yıllarda da değiliz. Oralardan çok daha iyi durumlardayız.
Peki Schuster kendine sordu mu? Türkiye’de futbol iyi olsaydı onu getirirler miydi? Beşiktaş başarılı futbol oynasaydı Schuster’e ne gerek vardı? Schuster’in hedefi, çalıştırdığı takımı başarılı kılmak. Aslında o cümleyi söylerken bir hata yapıyor. Madem 60’lı yılların futbolu oynanıyor, madem 60’lı yılların teknik direktörleri var, o zaman sen iyiysen, farklıysan bütün rakiplerine 13  haftada, 5 puan 8 puan farklar atman lazımdı.  Niye 9 puan geridesin?
Schuster “Ben doğru konuşuyorum” diyor ama hakemlerden yakınırken afaki penaltı verilip, 3 puan kazandığı maçtan sonra çıtı çıkmıyor.
Herkes diyor ki; “Bursaspor, Avrupa’da acemi.” Peki Bursaspor acemi, acemi olmayan ve Kupa 2’yi müzesine götüren G.Saray kimlere elendi? Köy takımlarına elenmedi mi? F.Bahçe, Trabzon neredeler? Hikaye. Demek ki olay tecrübede değil, futbolun kalitesinde. Şu anda Türkiye’de oynayan futbol hızla geriye gidiyor. Alınacak önlemler belli, yapılacak işler de belli ama Futbol Federasyonu çareyi en aşağıdan en tepeye kadar federasyona adam almakta buluyor. Herkese boncuk dağıtıyor. Sebep mi? Tabii ki, seçimler.
Marka değerini düzelttiler!
Digitürk’ün ihalesinde “marka değeri” diyenler şimdi neredeler? Marka değerini düzelttiler! Hem de dümdüz yaptılar. Hedefleri neydi? Yayıncı kuruluşta bile, federasyonun ve kendilerinin aleyhine konuşan Erman Hoca. Kim bunlar? Kulüpleri idare edenler. Yaptıkları çok kötü yönetimlerle hem kulüplerine, hem de sonuçta Milli Takıma büyük zarar verdiler. Şu anda zaten neyin ne olduğu gözüktü. Artık konuşacak halleri kalmadı. Onları yayıncı kuruluştan tenkit edenler de yok. Her şey toz pembe. Ama işler Avrupa’da toz pembe olmuyor.

Haberin Devamı

G.Saray Yönetimi küme düştü!

MEHMET Helvacı’yı maçlardan sonra açıklama yaparken çok beğenirdim. Ölçülü konuşurdu, akıllı cevaplar verirdi. Ama Helvacı’nın bu kadar akıllı olabileceğini bilmezdim. Bu kadar atıp tuttuktan, bu kadar afra tafradan sonra Adnan Polat’ın yanında oturuşu muazzamdı. Hani ilkokul talebeleri vardır ya kulağını çekersin “otur yerine oğlum” dersin ya onun gibi. Adnan Polat artık Helvacı’yı bulunduğu makamdan da alsa hikaye. Çünkü Helvacı’yı öyle bir konuma soktu ki, balık ekmekten sonra üstüne limon sıkıp helva yersin ya, zaten onun gibi oldu Sayın Helvacı. Yaşanan olaylar da G.Saray gibi bir camiaya hiç yakışmadı.
Sonra da yönetim çıkıp diyor ki; “Biz futbol takımını düzelteceğiz. Futbol takımı kötü neticeler alıyor.” Sayın yöneticiler, futbol takımının yerine kendinizi koyun, küme düşersiniz. İyi tahmin ediyorum, futbolcular kamplardan veya idmanlardan sonra, yatarken veya yemeklerden sonra dinlenirken sizin yönetiminizde yaşananları konuşuyorlardır. Siz yöneticilerin olduğu bir kulüpte, takımdan iyi futbol beklemek haksızlık olmaz mı? Veya daha da önemlisi siz, oynadığınız kötü futbolla, futbolcularınıza haksızlık yapmıyor musunuz?

Haberin Devamı

Cüneyt Çakır’ı yıpratıyorsunuz

G.SARAY-Beşiktaş maçına yine Cüneyt Çakır verildi. Bu hakeme üst üste maç vererek çok yıpratıyorsunuz. Neden? Çünkü başka hakem yetiştiremediniz. Aslında komite olarak kendinizi kurtarıyorsunuz. Cüneyt Çakır maçı iyi idare ederse, sebebi sizsiniz. Kötü idare ederse, “FIFA hakemi Cüneyt çakır kötü idare etmiş” olacak. Siz de “Türkiye’nin en iyi hakemini verdik. Biz ne yapalım?” diyeceksiniz. Ama şimdi G.Saray pusuya yatmış bekliyor. Geçen hafta Kayseri’de iki net penaltıları verilmedi. Beşiktaş derseniz, onlar da bekliyor. Çakır’ın yönettiği üç G.Saray maçını da kaybetmişler. Kontak noktası çok olacak bir maç seyredeceğiz. Her üç ihtimalde de iki rakipten birisi veya ikisi birden ağaçtan düşecekler. Maçtan sonra Schuster’in ve Hagi’nin söyleyeceklerini merak ediyorum. Cüneyt Çakır’ın hakem şansı yanında olmazsa işi çok zor.

Haberin Devamı

Alex’in forması

ALEX’in forması devre arasında rakip takım futbolcusuna gidiyor. Yöneticiler veya teknik adamlar Alex’i uyarmıyorlar. Alex de düzgün adam, maçtan sonra olduğu gibi söylüyor. Hani Fenerbahçe, Avrupai düzeye gelmiş bir takımdı? Hani Fenerbahçe’nin kulüp işleyişine İngiltere’den gelip araştırma yapılıyordu. Kendi kendinizi pompalamaktan vazgeçin. Fenerbahçe’nin 3000. golünü atan futbolcunun forması rakip takımın eline geçiyor ve siz hala daha hikaye anlatıyorsunuz. Ya o futbolcu önümüzdeki yıllarda bu formayı açık artırmaya çıkarırsa ne olur? Bu forma kaç paraya satılır veya akıbeti ne olur? Onu da Aziz Yıldırım düşünsün. Ya da hesabı verecekler veya veremeyenler.

Haberin Devamı

Şanlıurfa’yı ve TJK’yı örnek alın

BU hafta Şanlıurfa’ya gittim. Türkiye Jokey Kulübü’nün (TJK) davetlisi olarak Harran Üniversitesi’nde konuşma yaptım. Şanlıurfa’ya en son 1978’de Şekerspor’la top oynamaya gitmiştim. O Şanlıurfa ile bugünkü Şanlıurfa arasında büyük fark var. Rahmetli Turgut Özal Cumhurbaşkanı idi. FIFA hakemi olduktan sonra bizleri makamında kabul etti. Orada enteresan şeyler söyledi; “Ecevit’le Demirel muhalefet olarak beni çok eleştirdiler. Sebebi de enflasyondu. Ama esas sebep o değildi arkadaşlar. Ben, Atatürk Barajı’nı bir an evvel bitirmek için oraya çok para pompaladım. İran’la Irak savaş yaparken bu barajı bitirmeliydik. Eğer bu savaş biterse, bu barajı bize bitirtmezler arkadaş. Ortadoğu’da önümüzdeki 100 yılda su, petrolden kıymetli olacak ve Atatürk Barajı bizim en kıymetli silahımız olacak.” Önceki gün gördüğüm Şanlıurfa beni şaşırttı.
Türkiye’deki arap atlarının en fazla yetiştirildiği yer Şanlıurfa imiş. Bu atlar evlerde özel olarak yetiştiriliyormuş. Çok da başarılı oluyorlar. Onun yüzünden de Şanlıurfa’da terör yok. Bu bana şunu gösterdi. Jokey Kulübü, Şanlıurfa’da at yetiştirmede ve organize etmede Futbol Federas-yonu’nun futbolcu yetiştirmesinden daha önde gidiyor.

Haberin Devamı

Vazgeçme Digitürk

DİGİTÜRK’ün bütün maçları yayınlaması iyi oluyor. Çünkü herkes anında olayları görüyor, hakemler ona göre maç idare ediyorlar. Kimsenin de bir şey söyleyecek hali kalmıyor. Digitürk’ün de özellikle bu işten bazı kulüplerin isteğiyle vazgeçmesi doğru olmaz.

Karnaval yerine dönmeliydi

16 Yaşaltı Kız Milli Takımımız, Rusya ile biri salı günü ve diğeri dün olmak üzere iki maç oynadı. Çok kimsenin bundan haberi yok. Aslında çok güzel bir olay. Hadi Futbol Federasyonu, Şanlıurfa Valiliği’ni uyarmadı diyelim. Şanlıurfa Valiliği ne yaptı? Böyle bir maç yapılıyor, o stadyumun karnaval yerine dönmesi, bütün okulların özel izinle o maça gitmesi lazım. Oynayanlar 14-15 yaşındaki kızlar. Bundan daha güzel sporu teşvik olabilir mi? Böyle bir maçı seyretmek ilköğretimde okuyan çok genç kızımızı spora teşvik etmez mi?

Yazarın Tüm Yazıları