HEYECANI yüksek, bu oranda kalitesi düşük bir maç seyrettik. Trabzonspor, takım olarak daha bir oturmuş görünümde. Beşiktaş, yıldızlarının hepsini beraber oynatamıyor. Çünkü o kadar generalin arasına asker koyması lazımdı ve Schuster böyle yapmaya başladı.
Serkan’ın atılması tam bir acemi işi. Ama Serkan’a şöyle sahip çıkabiliriz, onu Simao’nun karşısında çok tek bıraktılar. Serkan zaten hücuma gitmeyi seven bir oyuncu. Ama futbol maalesef tek başına oynanmıyor ve Serkan, aşırı hırsının kurbanı oluyor. Maçta kırmızı kartlar var bence doğru. Verilmeyenler de var. Kasıtlı hareketler de var hakemin atladığı. Ama Rüştü’nün, Burak’a yaptığı net bir penaltı var. Hakem bu penaltıyı verse, Rüştü’yü kırmızı karttan atmış olacak. Beşiktaş’ın attığı gol var ofsayt diye sayılmayan, bence tartışılır. Trabzonspor eğer bu maçı kazandıysa, oyun disiplinine borçlu. Beşiktaş, 10 kişi kalan Trabzonspor’dan faydalanamadı. Eğer 10 kişi kalan Trabzonspor’u hırpalayamıyorsan, 10’a 10 kaldığında zaten mağlup olacaksın, demektir. Bence sahanın en iyisi Burak’tı. Bugüne kadar ki, en iyi Burak’ı seyrettik.
Bu kafayla olmaz
Beşiktaş yönetimi, yine hakemle ilgili beyanat verecek mi bilmiyorum ama Beşiktaş’ın bu neticelerinin hakemlerle kesin ilgisi yok. Tamamen teknik direktör sorunuyla ilgili. Hani belli bir süre beklersin takımı, çevreyi tanıyacak diye. Schuster’den beklenecek bir şey kalmadı. Bu kafayla giderlerse, kupadan da elenirler. Tolga Özkalfa, Şenol Güneş’i tribüne gönderdi. Ama Şenol Güneş’in ne dediğini bilemiyorum. Bütün takımların yöneticilerine ve teknik direktörlerine söyleyeceğim tek cümle var, Aykut Kocaman çıkıp o basın toplantısını yaptıktan sonra topyekün konuşacaktınız. O gün konuşmadınız, şimdi de ebediyen susmalısınız. Bakın Fenerbahçe’den hiç ses var mı? Yok.
BEĞENDİM Futbolcuların mücadele hırslarını.
BEĞENMEDİM Sarı kartları olan futbolcuların, acemice ikinci sarıları görmelerini.
DİKKAT Beşiktaş kötü netice alsa bile seyircisi maça geliyor. Güzel bir mantık. Ya gelmezlerse, o zaman ne olur?