Bu seneyi değil, önümüzdeki sezonu düşünüyorum. Kulüp başkanları sert konuşmalar yüzünden ortamı geriyorlar. Bu sene atılan tohumlar inşallah seneye yeşermez.
TÜRKİYE’de oynanan futbolun kalitesi belli. Daha doğrusu kalitesiz. Kulüp başkanlarının çeneleri kadar futbolcuların ayakları çalışmıyor. Cumartesi gecesi Trabzonspor-Fenerbahçe maçını izliyoruz. 60. dakikadan sonra Trabzonspor fizik olarak sahada yok.
Futbolda öncelikle koşacaksın ve kuvvetli olacaksın. Ancak o zaman senin tekniğinin iyi olduğu ortaya çıkar.
Son zamanlarda futbolcular saha içinde birbirlerine ters davranmıyorlar. Aldatmaya yönelik hareketler azaldı.
Bunda basının da etkisi fazla. Çünkü bu kötü alışkanlığa sahip futbolcuların isimleri deklare edildikçe, bizim hakemlerimiz ancak o zaman bu oyunculara dikkat ediyorlar. Son iki ayda bir tek Holosko kötü örnek olarak önümüzde duruyor. Fevzi’nin dizini parçalayarak kötü bir profesyonellik örneği verdi.
İçişlerine karışıyor
Maalesef kulüp başkanları centilmen değiller. Aziz Yıldırım çıkıyor, Beşiktaş’ın içişlerine karışıyor. Haliyle de aldığı cevap sert oluyor.
Fenerbahçe yönetimi kulüp için çok iyi şeyler yapmasına rağmen, Aziz Yıldırım’ın haraketleri, davranışları ve konuşmaları yüzünden kamuoyunda inanılmaz antipatik oluyor.
Eğer "biz iyi gidiyoruz, bizi kıskanıyorlar" cümlesinin arkasına saklanırlarsa, yanlış yaparlar.
Çünkü iş artık sokaklara döküldü. Resmen "bütün takımlar bir yana, Aziz Yıldırım bir tarafa" cephesi oluştu. Zaman zaman Murat Özaydınlı ve Mahmut Uslu da Yıldırım’ın bulunduğu sahnedeki yerlerini alıyorlar. Eğer bu olay seneye de devam ederse, Fenerbahçe takımı hiç haketmediği halde bütün takımları hem sahanın içinde, hem de sahanın dışında karşısında bulacak.
Aziz Yıldırım’ın acilen kendisini oto-kontrola sokması lazım. Ya ilk çıktığı zamandaki gibi barışçı yolu seçecek. Ya da şu andaki uzlaşmasız durumunda kalacak.
Çünkü Aziz Yıldırım işi o kadar büyüttü ki, neredeyse gazetelerin genel yayın yönetmeni veya patronu oldu. "İstediğimi kovarım, istediğimi işe alırım" diyor.
Tahmin ediyorum, Fenerbahçe yönetimindeki bazı üyeler de bu konudan son derece rahatsızdır. Özellikle Şükrü Saracoğlu’ndaki Galatasaray maçından sonra Aziz Yıldırım’ın küfür, pankart ve diğer konularda artık söyleyeceği bir şeyi kalmadı.
Bu sene lig bitti
Bakınız... Adnan Polat ile Yıldırım Demirören yemek yiyor. Yemekte ne konuştuklarını bilmiyorum. Ama mutlak suretle seneye yapacakları ortak çalışmaları tartışmışlardır.
Benim kafam şu... Fenerbahçe iyi gidiyor. Fenerbahçe’yi daha fazla büyümeden köstekleyelim, çelme atalım değil. Eğer Fenerbahçe iyi gidiyor ise, onu örnek alıp geçmeye çalışacaksın. Ammaaa, Fenerbahçe Başkanı da iyi şeyler yaparken, ayaklarının yerde olması lazım.
Bu sene lig bitti. Fenerbahçe, Galatasaray’a 4 atmasına rağmen maçta olanlardan dolayı kaliteli seyirci rahatsızdı.
Ben bu seneyi değil, önümüzdeki seneyi düşünüyorum. Bu sene atılan tohumlar inşallah seneye yeşermez.
Kolay olmaz
SON haftalar yaklaştıkça düşme hattındaki bazı maçlar, oynanmadan bilinir hale geldi. Bunu önlemenin tek bir yolu var.
Futbol Federasyonu ligin bitimindeki sıralamaya göre de takımlara paralar vermeli ki, kolay kolay mağlup olmasınlar.
F.Bahçe daha şanslı
TÜRKİYE Kupası’nda bugün oynanacak finale Fenerbahçe daha şanslı çıkıyor. Sarı lacivertliler eğer Trabzon’da puan kaybetseydi, moral açısından kötü olacaktı ve bu kötülük finalde tesir edecekti. Ama şimdi öyle değiller. Onun için de uzun yıllardır alamadıkları kupaya bu sefer Beşiktaş’tan daha fazla yakınlar.
İki takımı oyuncu olarak karşılaştırdığımızda Fenerbahçe daha ağır basıyor. Ama Beşiktaş’ın da kaybedecek hiçbir şeyi yok. Daha da önemlisi, seneye kadroda kimler kalacak ve gidecek, bu maçtan sonra kesinleşecek.
Yani maç bence Beşiktaş açısından Tigana’nın değil, futbolcuların maçı olacak. Ölümüne mücadele ederlerse, Fenerbahçe’yi bozar, kupayı alabilirler. Ama futbolda her zaman bozmak kafi gelmiyor. Bunun son örneğini Trabzon-Fenerbahçe maçında yaşadık.
Pili tükenince
Büyük maçlar, kaliteli oyuncular ile kazanılır. Senin Yattara gibi bir oyuncun var, kenarda oturtuyorsun.
Eğer Yattara elindeyse, onunla başlarsın. Pili tükenince yerine başkasını alırsın.
Siyah beyazlılardaki en büyük sıkıntı Sergen Yalçın. Cicim aylarında Tigana-Sergen arası iyiydi. Şimdi kara kedi var. Kuvvetli iyi bir Sergen’i kim oynatmaz. Onun için de bu sorunun cevabını Tigana değil, Sergen vermeli. Çünkü futbol koşmadan oynanmaz.
Bakın Fenerbahçe’de "Alexkoşmuyor" diyorlar. Ben aynı fikirde değilim. Top yokken Alex hep hareketli. Boş alana çıkıyor. Hangi arkadaşı top alsa, Alex’e topu verebiliyor.
Burada önemli olan Alex’e topun verilmesi değil, Alex’in topu almasıdır. Orta alanda Appiah zaten müthiş bir performans gösteriyor. Bence Turkcell Süper Ligi’nde yılın futbolcusu Appiah. Deniz de yerine oturdu.
Son maçlarda çok başarılı. Fenerbahçe yönetiminin gereksiz inadıyla işleyen takımı bozdular, Manisa’dan 5 yediler. Fenerbahçe de zaten şu anda istim üzerinde.
Bir düşünün
KKULÜP başkanlarının çıkışları yüzünden iki İstanbul takımının oynayacağı Fortis Türkiye Kupası finali İzmir’e alındı. Çünkü Atatürk Olimpiyat Stadı’nda ve yolda polis güvenlik önlemi alamadı. Bakalım bugün İzmir’de başkanların sert beyanatlarına karşılık taraftarlar birbirlerine nasıl davranacak.