BİTİME 5 dakika var. Yavaş yavaş çıkıyoruz Hulki İlgün ağabeyi gördüm. "Nasılsın" dediğim de, "Bu işi tadı kaçtı Ermancığım" cevabını aldım. "Nasıl yani ?" diye sordum. "Ermancığım" dedi "Ben hastayım, ben Fener hastasıyım böyle diyorsam gerisini sen düşün" diye devam etti.
Fenerbahçe aynen. Geriye dönüp, Fenerbahçe’nin oynadığı maçlarla ilgili yazılara bir baksam, tahmin ediyorum yüzde 80’inde başlangıç cümlesi budur.90 dakika Fenerbahçe’nin hazırlanmış bir pozisyonu yok. Attığı gol, yine bir ölü top sonrası kafa vuruşu. Hakem de sarı lacivertlilere rakip ceza alanı civarında yardım etmleyince, gol atmaları allaha kaldı. Ancak bir tane çıkardılar.
Rizespor, gol attıktan sonra bu Fenerbahçe’yi yeneceğine inansa, en az 3’lük yapardı. İkinci yarı ön liberoda kötü oynayan Ümit’i sola çeken Daum, sağ tarafa Yozgatlı’yı aldı. Ön liberoda Marco tek kaldı. Bu sefer ona yardıma Alex gelmeye başladı. Televizyondan kameranın gösterdiği kadar Alex’i izleyin ikinci yarı top almak için nerelerde geziyor görün.
Bu tablyoyu kim yaratıyor? Daum. Ama Rize, Fenerbahçe’nin bu teknik zaafından faydalanamadı. İlk yarı oynadığı gibi Fener defansının üstüne gitse, devamlı gol pozisyonu bulacak. Çünkü markaj yapan bir tek Marco var. O da kime gideceğini zaten şaşırdı.
Anelka mutsuz
Rize, attığı golden 5 dakika evvel aynı pozisyonu yakaladı kaçırdı. İkinciyi attı. Israr etse, atmaya devam edecekti.Ama dedim ya,büyük takım fobisi. Anelka, artık Fenerbahçe’den değil rakipten oynuyor. Gitmek istediğini,mutsuz olduğunu dilinle söyleyemiyor, hareketleriyle belli ediyor.
F.Bahçe şu anda lider. Ama seyircisi gittikçe azalıyor. Kan kaybediyor. Bunu bir tek görmeyen, görmemezlikten gelen Daum’a istediğini yaptıran Aziz Yıldırım. İkisi kol kola çok mutlular. Allah mutluluklarını böyle daim etsin. Yalnız bu Fenerbahçe, iki maç daha ters giderse Beşiktaş’tan da kötü olurlar.
Rizespor, Güvenç Kurtar’la bir hava yakalamış. Ama onun Fenerbahçe zaafını gördüğü kadar veya izah ettiği kadar futbolcusu göremedi. Onun kadar Fenerbahçe’yi yenebileceğine inanmadı. Biraz inansalardı, liderin namağlup ünvanını sileceklerdi. Bunu yapmak için bir şansları daha vardı. O da Selçuk Dereli. Hata oranı az bir maç yönetti. Seyirci ve büyük takım baskısında kalmadı. İnşallah böyle devam eder.