BEŞİKTAŞ’ta değişen birşey yok. Yine oynamadan hatta bu sefer çok da mücadele etmeden yine bir galibiyet... Son zamanların modası; "bu saatten sonra iyi futbol olmaz." Anlamak mümkün değil.
Sezon başı yeni hazırlandık, iyi futbol yok.Sezon ortası Avrupa kupası oynuyoruz, çok yorulduk, iyi futbol yok.Sezon sonu artık dönemeç iyi futbol yok. Zavallı Türk insanı. Yıllarca böyle diye diye ona keçiboynuzu yedirdiler. Bunları yapanlar da bu bahanelere sığınanlar da üçer-beşer milyon dolar alan teknik direktörler. Helal olsun onlara. Veren acemi yönetici düşünsün.
En iyisi Baki’ydi
Dün geceye dönüp şöyle bir bakıyorum. İkinci yarı diğerine göre topla iki misli oynayan takım Rizespor. Yani düşme hattının takımı. Niye? Çünkü şampiyonluğa giden yürüyor, koşmuyor. Stat da şampiyonluğa giden takmın stadı. Yani her şey lehine. Dün gece İnönü Stadı’ndan çıkan seyirilerin tamamına sorun, hepsi takımından memnun değildi.
Siyah beyazlılarda kim iyi oynadı diye bakıyorum. Gözüme biraz Baki çarpıyor, biraz da Ali Tandoğan. Tabii ki Runje. Ama kurtardığı iki top da üzerine geldi. Yine de Beşiktaş’ın en ciddi oyuncularından biriydi. Burak’a ne demeli? Sezon başı Türk Milli Takımı yeni bir oyuncuya kavuştu deniyordu. Ama o herhalde başka yolları seçti. Onun için sahada yok. Seyirci hiç tahammül edemedi ama Tigana gene onda ısrar etti.
Yan toplarda açık verdiler
Beşiktaş defansı yan toplarda büyük açıklar veriyor. Ufak boylu Altan bile iki tane yan topa kafa attı. Bir de siyah beyazlılar topu ileriye defettikten sonra çok ani çıkıp arkayı boşaltıyorlar. Ofsayt taktiğini acemi yapıyorlar. Biraz kontrollü hücum eden bir takım onları inanılmaz zor pozisyonlara düşürürler.
Rizespor Emrah tarafından çok geldi ama bu oyuncu etkili orta atamadı. Benim saydığım en az 10 tane orta attı ama hiçbirisi hedefe değildi.
Hakem acemi bir maç idare etti. Aynı pozisyonlara değişik yorumlar yaptı. Topla çarpıştı. Bence verdiği penaltı kararı da hatalıydı. Yani yazıyı şöyle bitirebiliriz. Beşiktaş hakem kararıyla galip.