Paylaş
Bir Avrupalı gibi oynuyor. Bu maçtan evvel "Galatasaray berabere kalacak" deseler, çoğu Galatasaraylı dünden razı olurdu. Neye göre, Türkiye'de yaptığı mücadeleye göre...
Sarı kırmızılılar iyi mücadele ettiler. Ama iyi futbol oynadılar mı? O tartışılır. Lincoln, Arda ve Baros'taki fizik yetersizlik net gözüktü. Lincoln oynadığı sürece fazla bir iş yapmadı ama biraz rakibi oyaladı. Rakip "bir şey yapar mı?" diye rahatsız oldu. Arda, çok etkili değildi. Bildiğimiz Arda dün geceki maçı değiştirebilirdi. Bordeaux ilk 10-15 dakikalık bölümde vardı, ondan sonra onlar da yoktu.
Hakemden derslik yönetim
Sahanın en iyi iki adamı; biri hakem, biri Servet'ti. Aldatmaya yönelik hareketlerde ve rakibe yapılan hareketlerde hakem önce ikazını yaptı, sonra sarı kartını gösterdi. Aslında bizim hakemlerin dün geceki maçın kasedini izlemeleri gerekir. Ve aynı şartlarda bu maç Türkiye'de oynansaydı kartlar havada uçuşurdu.
Tribünlerin beşte ikisi Galatasaraylı seyirciydi. Hem de tribünlerin değişik değişik yerlerine oturarak seyrettiler. Rakip taraftarlarla en ufak bir tartışma olmadı. Bu görüntü stat dışında da devam etti. Yalnız, İstanbul'daki maç biraz zor geçecek. Çünkü, rakip çabuk hücuma çıkmayı seviyor. Açık defanslar için çok tehlikeli bir takım. Galatasaray dün gece defans kademesini iyi yaptığı için çok fırsat vermedi. Yani, büyük bir avantaj yakalandı ama tur henüz gelmiş değil.
Eğer, dikkat edilmezse İstanbul'daki maç "ah"larla "vah"larla geçer.
Paylaş